Zulüm nedir diye konuşurken, kadın arkadaşım sizce nedir? diye bana sordu… Ben de evli olan arkadaşıma önce bir soru sordum. Dedim ki kocanızın en belirgin bir özelliğini söyler misiniz.. Bir an için durdu, sonra tam bilmiyorum ama akşam yemeklerimizi hep birlikte ve aynı saatte yiyoruz, hazır olmadı mı kızar… Başka da bir uyumsuzluğu yoktur, çok uyumludur, dedi.. Çok güzel, dedim…
Bir soru daha soruyorum.. Diyelim bir arkadaşınla beraber iken muhabbetin dibini yapıyorsunuz ve çok keyiflisin, kalmakta istiyorsun ama akşam yemek saati gelmiş, ne yaparsın… Mesela kocanı arayıp bu akşam biraz geç geleceğim yemek hazır, siz yiyin der misin… Hayatta olmaz.. Güldüm, işte zulüm budur… Bir şeyi o anda çok yapmayı istiyorsunuz ama diğer kişi size bunu yapma fırsatı vermiyorsa o size zulüm uyguluyor, demektir… Bir türlü görmek ya da bilmek istemediğimiz zulmün tanımı bu kadar basittir.
Bilinçaltımızda hepimiz ya da çoğunluğumuz öz itibariyle faşizme yatkın insanlarız.. Eşraf kültürünü o nedenle yenemiyoruz. Ya da yenmek istemiyoruz. Feodalizmden o nedenle kopamıyoruz. Birey olmaktan korkuyoruz. Cemaat içinde ezilsek de sahip çıkılıyor diye bulunmayı çok önemsiyoruz. Ya ağlayarak kendimizi acındırarak ya da kendimize ait olmayan içinde ezildiğimiz o gücün baskısıyla var olmaya çalışıyoruz. Dikkatli baktığımız da aşağılanmanın karşısına zalimi koyuyordu. O nedenle zulmü daha çok seviyoruz. Gücümüzün etkisi olarak görüyoruz. O nedenle bu topraklar da acıyı bitiremiyoruz Acıma duygusunu yaşatmak isteyen zulme duyduğumuz o istek, bizi hep o kinle besliyor, farkında olsak da olmasak da işin doğrusu ise farkında olmak istemiyoruz. Biz ne yaşadıysak bizde birilerine yaşatmak istiyoruz. Bu kısır döngüyü kırmak zorundayız. Çünkü her alanda tıkandık. Acımak duygusundan sıyrılıp sevginin gücüne sığınmamız bizi bu hastalıklı ruh halinden kurtaracaktır. Becerebilir miyiz bilmiyorum. Beceremezsek ne insanımız ne aile kurumumuz ne de devletimiz uzun soluklu olacaktır. Çünkü giderek en önemli ortak paydamız olan “biz” duygusundan uzaklaşıyoruz…
Sevgi ve saygılarımla…