Seçimler tercihtir..
Nasıl yaşayacağınızı garanti etmez ama nasıl yaşayacağınıza inanmanızı sağlar…
Seçmen 14 Mayıs’ta sandık başında…
Bir günün diğerine benzemediği, her söylenenin zaman içinde yerini tam ters söylemlere bile bıraktığı bir dünyadayız.
Çamur at izi kalsın ve çarpıtma Türk siyasetinin başının belası.
Her kesimin her zaman var olan yandaşları…
Arşivlere bakın her siyasetçi şimdi kol kola olduğu ve oldukları için neler söylemiş.
Hepsi unutulmuş.
Arşivden sel gibi akan videoları gördüklerinde ne düşünüyorlar acaba?..
Hakkında en ağır sözler söylediğin…
Hakkında en ağır sözler söyleyen ile yan yana olabilmek…
Zor be yav…
Gerçekten zor.
Yakın bir arkadaşınız ile dargın kalsanız onunla barışmak için bile kaç zaman geçiyor biliyoruz di mi?..
Hepimizin başına gelmiştir.
Sindirmek zor.
Ama siyasetçi sindiriyor.
Nasıl bir siyaset diye sık sık serzenişimiz bundan…
Bir de son yıllarda türeyen sosyal medya neferleri var.
Trol deniyor ya onlar.
Son örnek misal, altılı masayı fetö birleştirmiş…
“De git işine” diyorsunuz..
Ama bir de öteki cenaha bakın…
Sözcü TV’yi hayata geçiren ve Sözcü’nün okur sayısının böylesine yüksek olmasına büyük katkı sağlayan Yılmaz Özdil, Akşener lehine bir cümle kurdu diye gazeteyle ilişkisi kesiliyor.
İddia böyle, ne Özdil ne gazete detay vermedi ama…
Köşe yazısının anlamı, yazarının görüşü değil mi ki?
Öyle yazsa, öyle düşünse ne olur?
O zaman nerede kaldı koruduğunuz değerler?..
Adama sormazlar mı “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye!
Zor be yav…
Çetin bir seçim olacak orası kesin.
Tek avuntumuz, depremin yarattığı acı atmosfer nedeniyle olağanüstü seçim kampanyaları ve seçim kirliliğinin yaşanmayacak olması…
Öylesine çar çur ediyoruz ki her şeyi.
Öylesine yıprandı ki kamu kurumları ve diğerleri…
Kızılay, Yeşilay, AFAD, Merkez Bankası, BDDK, TÜİK, SPK vs vs….
Yargıya güven dipte, vatandaşın inancı kalmadı…
Zor seçim olacak….
Bile bile ladeslerin Türkiye’nin kaç yılını götürdüğünün farkında mısınız?…
Nasıl olabilir de tarımda bu halde olabiliriz, nasıl olur da hayvancılık böylesine bitebilir?..
Nasıl olur da bilimden bu kadar uzak düştük?…
Nasıl olur da at izi it izine karıştı?
Nasıl olur da hasbelkader bankaya para yatıranı fetöcü diye mimlerken, fetö ile kolkola olanlar siyaset arenasında durabiliyor halen?
Türkiye’nin seçim süreci başladı…
Tercih seçmenin ama…
Siyasetçilerin ismine değil; ilkelerine ve yol haritalarına bakmak gerek.
Ya akıl, bilim, hukuk, liyakat, ahlak gibi değerleri olmazsa olmaz yapıp Atatürk yolundan gideceğiz….
Ya da geleceğe yazık etmeye devam edeceğiz…
Hayatın ne kadar boş, anlamsız, kısa ve belirsiz olduğunu belki milyonlarca kez konuşuyoruz hepimiz…
Sayısını bilemediğimiz onbinlerce insanımızı kaybettiğimiz Şubat 2023 depremleri bize yaşam açısından ne anlatıyor?..
Anlayabilene ne mutlu.
Anlamayan ise zaten yaşar ölü.
Bir depremzede, aklımızdan çıkmayan konuşmasında şöyle diyordu:
“Bize acıyarak bakmayın, bir gün önce biz de sizin gibiydik”.
Seçime gidiyor ülke.
Bu cümleyi unutmayın…
Seçim güvenliği için parmak boyası kullanılması talebi neden reddedilir, bunu da unutmayın!
