Eyyyyy Zeytinimize dokanacak olanlar !..
Şiir kadar gerçek, güzel hayat kadar şiir olsa yaşadıklarımız.
Ya da hayat bayram olsa.
Bayram coşkumuzu da çaldınız ya..
Bu coğrafyada, arefe gününe de razı etmeyi ödül gibi sunuyorsunuz bizlere..
Neredeyse yıllar var her gün gerginlik yaşıyoruz , kederliyiz..
Taze açan çiçeğe , yeni patlak veren yaprağa bile hüzünle bakar olduk, sayenizde..
Şiirlerimiz şarkılarımız, yüreğimizde , durup durur.
Açıktan söyleyemiyoruz , anlamazsınız diye..
Sahi siz hangi memleketin bereketsiz insanlarısınız ?
Hangi iklimde var oldunuz ?
Ne doydunuz, ne doyacaksınız!..
Maden maden diye tutturan ne çok doymazımız varmış meğer!.
Şimdiye kadar bunca canına kıydığınız ağacımıza , dağımızın çiçeğine , börtü böceğine bile acımadınız ya ;
Şimdi sıra yeniden zeytinimize mi geldi ?.
Zeytin bizim taze gelinimiz , bilge anamız, oğul uşağımız , gelecek kuşağımız.
Tanelerini toplarken sırıkla dövüp dalını incittiğimizi unutup baharda çiçek açanımız.
Çiçekten meyveye duran zeytinimiz!.
Toprağımızı tutan kökleri ellerimiz , ayağımız , sanki bedenimiz.
Bu sökülen zeytinliklerimizin yerine zeytin ağacı dikildi mi ki ?
Ya da bu zeytin ağaçlarımız nereye götürüldü ? Nereye dikildi?
Dikilen zeytin ağacı toprağa tutundu mu ki ? Yeniden yeşerdi mi ki ?
Yeşilin en güzelini billur misali zeytinyağında görüp , yazmamıza , şalvarımıza , oyamıza rengini verdiğimiz yağ yeşilimiz.
Kuzey Ege kültüründe ” yağ yeşili ” dediğimiz bir renk var.
Başkaca bir bölgede bu rengi duymadım. Memleketime özgü bu renk.
O yağ yeşilini nasıl anlatayım size.
Başımızdaki oyaların yaprakları yağ yeşili rengindedir.
İşlediğimiz kanaviçelerin çiçeklerinin renkleri yağ yeşilidir.
İşte bu resimdeki zeytin yağı ” yağ yeşili” rengi.
İşte biz bu yağ yeşiline , onun ağacına , siyah zeytinine , yeşil zeytinine , gölgesine , dalına yaprağına kurban oluruz..
Karadeniz yaylalarını , Fırtına vadisini madencilere karşı koruyan Karadenizli teyze ne demişti..
“Üzgünummm, ofkeliyummmm. Devlet benumm..
#siçturmamadeninuna.”
İşte ondan.
ANADOLU KADINI.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladık ya..
Elimize mikrofonu geçirip , bir araya toplaşıp haykırdık..
– Kadın haklarına saygıda kusur etmeyeceğiz diyenlerin sesini duyduk mu ?
– Duyduk.
Haberleri dinledik ; bir kadın cinayeti daha olmuş!..
Tüh, tüh .. Işıklarda uyusun deyip geçtik mi ?
– Bilemem ki..
Acıyı bal eyleyen Türk Kültürünün , emeğin yaratıcısı.
Harmanda tınaza giren , toprağı süren, hasadı kaldıran o.
Zeytinde meci olan o.
Yoksulluğun belini kıran , evladına gölge olan , kışın sıcacık sarıp sarmalayan o.
Tarhana çorbasına kattığı sevgiyle , sabahın ışığını evine yayan o.
Binlerce yıldır toprak ana ile dostluğun en kademlisini yaşayan o.
Bayram sevincini , kederini yazmasına oya yapan o.
Türkü tadında avazını duyuramayan o.
Garipliğini , çaresizliğini gizleyen o.
Milyonlarca ANA İLE DOLU ANADOLU..
Evlatlarınız yanınızda , yamacınızda sağ olsun.
Torun tombağınız sağlıcakla olsun.
Bereketiniz bol , sağlığınız daim olsun.
Mustafa Kemal’in askerlerini doğuran , büyüten analara bin selam olsun.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun..
Bu fotoğrafa bakıp ta içi acımayan insanlığını unutmuştur.
Bedeni yanan bu Zeytin Ağacının sesi olayım mı ?
Diyor ki ;
” Muğla / Marmaris yangınında yanıp kavruldum!.
Beni yakanlara inat yeniden yaprağımla yaşayacağım dedim!.
Yeşerdim. Hayata yeniden tutunup yüzlerce yıl daha sizi doyuracağım”
Orman Bakanımız yeni göreve geldi. Bakanlığı hayırlı uğurlu olsun.
İnşallah bu yangın günlerini anımsar ve zeytinimize dokananları iyi tanır. Zeytin üreticisinin ve zeytinin yanında durur.
Zeytin üreticisinin derdini dinler, derman olur ,çözüm üretir.
Zeytinliklerimizin ederi altından, elmastan daha değerlidir bunu benden daha iyi bilir..
Bin bir umudumuzdan birini diyeyim , zeytinime dokanamasınlar.
***
Ayçiçek yağı için kuyruklar oluşturup marketlerde birbirimizle tartışıyoruz .
Keşke; zeytinliklerimize göz diken madencilere ulaşıp , maden değil doğamızı, geleceğimizi , zeytinimizi istiyoruz diye sesimizi duyursak en yetkili yerlere..
Birlik olsak ya..
Birlikten dirlik doğar diyen neneme rahmet olsun.
Güre beldemizde bu güzelim zeytin ağacı.
İkimiz bir fidanız diye meydan okuyor , madencilere.
Arkadaşımın evinin bahçesinde korunup kollanıyor.
Yaşı en az 300 diyorlar, ben bilemem.
Yaşı başı ne olursa olsun , iki fidan birlik olmuş , sarmaş dolaş zeytine duruyorlar.
Gölgesinde , huzur dolu bir nefes gibi yapraklarının ışıltısı.
Buraya kadar diyeceğimi dilim döndüğünce dedim , şairliğimi de yazayım garii..
ÖYLESİNE BİR SEVDA
Bugün Akçay pazarında,
İki köylü kadınla konuştum..
İnce yazmaları solgundu, yüzleri kadar.
Önünde sattığı otları anlattı, genç olanı.
Israrlı konuştu ihtiyarı.
– Al be güzel hanım, derdim yol parası..
Geri kalan ekmek davası.
Ellerindeki kınanın rengi solmuştu, genç olanın,
Tırnaklarındaki duruyor.
Duvarın dibinde oturuyordu ikisi de, pazar yerinde.
Birinden alsa , diğerinin yol parası n’olacaktı ?
Karar verdi.
Her ikisini de yol parasız komayacaktı.
Bu nisan sıcağını sevmişti, güzel kadın.
Elinde zeytinyağları..
Akçay deresinin üzerindeki tahta köprüyü geçti.
Yıkacak kadar sert adımlarla vardı evine..
Şişedeki zeytinyağları kadar berrak ve yağ yeşili..
Sevdalar dolmalıydı yüreğine..
Zeytinli 8 Mart 2022.
***
Memleketime bahar gelmek üzere, Kaz Dağları gülümsüyor , uzaktan..
Edremit çarşamba pazarında, esnafın tadı kaçmış, sevdayı mı düşüneceğiz , der gibi bakıyor, yüzüme..
Gelecek çarşambaya kadar, dayanın diyorum dileğimde.
Sen olmazsan, ben gelmezsem nasıl olur bu pazar ?
Haydi boş ver şimdi, dayanın gelecek çarşambaya kadar..
Umudumuzu yitirmeden, el ele vererek, acıyı bal eyleyerek, şarkılar türküler söyleyeceğiz yine..
Kışın sonu bahar.. Yaza daha çok var..
İyi çarşambalar
Kalemine ,gönlüne bereket yağsın Fatma Zehra öğretmen ,okuldaşım kardeşim .Ben zeytinin harman olduğu Burhaniyeliyim biliyorsun.Deliceleri söküp de toprağa yapışması için Zeytin dikmesi sulamayanlar zeytinin kadrini bilirler mi hiç ?
Halil Biga örtmenim , Zeytinimize dokakanların insanlığından şüphe ederim. Zeytinin kutsal ağacımız olduğunu gelecek kuşaklara yazarak , değerini anlatarak , ulaşmanın derdindeyim. Okulumuzda bizleri Tarım dersinde yetiştiren öğretmenlerimizden , babamın da öğretmeni olan Muharrem Tüzüner\′, rahmetle anıyorum.
Tarım ve ve çevre ormancılık bakanlarını dikme sulamaya müebbeden mahkum edelim
Tarım ve orman bakanları O kadar çoklar ki , onlardan iyi bir Meci grubu yaparız , çalıştırırz gariiii
Harika bir yazı sonuna kadar okudum.Can dost kalemine yüreğine sağlık.İyi ki varsın varsın.Yeni yazılarını yazana kadar Hoşça kal dostça kal.
Sevgili dostum Afiyet Söğütlu buraya da mı yazdın cancağızım.. Emeğin , güzel yüreğin daim olsun. Seni sevgiyle kucaklıyorum. Sağlıcakla ol..Balıkesir24saat ile ol emiiii …
Yüreğine ve kalemine sağlık Fatma Zehra öğretmenim zeytin diyarının duyarlı cesur kızı 👏👏
Hep birlikte yineleyelim yüksek sesle
\”Zeytinimize dokanmasınlar\”
Sevgili Aysel Durmuşoğlu , iyi ki sizin gibi yürekli kadınlar var , yanımızdasınız , bizlerle Yurdumuzun duyarlı yürekleri olarak birlikteyiz. Birlikten dirlik doğar diyen nenemin de ruhunun haberi olsun. Zeytin diyarının cesur kadını Aysel Durmuşoğlu birlikte haykırıyoruz..Susmayacağız… Selamlar , sevgilerimle. #ZEYTİNİMİZE #DOKANMAYIN.. DOKANANI DOĞA ANA ÇARPIYOR..