Mustafa Kemal Atatürk; “ ZAFER, ZAFER BENİMDİR, DİYEBİLENİNDİR.” diyerek, geçmişte kurulan Türk devletlerine ve kurucularına atıfta bulunur. Cumhurbaşkanlığı Fors’unda yerini alan 16 yıldız olarak sembollenir.
Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’ne kısaca göz attığımızda Ağustos Ayı’nı zaferler ayı olarak tanımlayabiliriz.
4 Ağustos 1578 vadi’us Seyl Zaferi (Fas).- 5 Ağustos 1552 Ponza zaferi.
7 – 8 Ağustos 1648 Revan Zaferi.
9 Ağustos 1389 1. Kosova Zaferi.
9 Ağustos 1543 Estergon Kalesi’nin Fethi.
10 Ağustos 1915 Anafartalar Zaferi.
11 Ağustos 1473 Otlukbeli Zaferi.
15 Ağustos 1551 Trablusgarb’ın Fethi.
17 Ağustos Korsika Adası’nın Fethi.
20 Ağustos 1543 Nice Kalesi’nin Fethi.
21 Ağustos1500 Navarin Limanı’nın Fethi.
22 Ağustos 1534 Tunusun Fethi.
23 Ağustos 1921 Sakarya Zaferi.
24 Ağustos 1516 Mercidabık Zaferi
24 Ağustos 1071 MALAZGİRT ZAFERİ.
29 Ağustos 1521 Belgrad Zaferi.
29Ağustos 1526 MOHAÇ ZAFERİ
TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİ, KURTULUŞ SAVAŞI
30 AĞUSTOS 1922 BAŞ KOMUTANLIK(DUMLUPINAR) ZAFER’leri unutanlara hatırlatılır.
Ağustos 1974 2. Kıbrıs Harekatini sayabiliriz.
Tarihin kanlı sayfalarından ders almayanlar, kurdukları hayaller peşinden koşarlarken, bir de dönüp geçmişlerine , köklerine bakmalılar. Özgürlük ortamlarını kendi çıkarlarına kullanmak için; MAĞDUR EDEBİYATIYLA MEŞGUL OLACAKLARINA ; yaşadıkları, tutundukları Anadolu coğrafyasında mutlu, mesut yaşamaları için gerekli tebirlerin alnması çalışmalarına katkılarında yarar vardır.
Siyaseti malzeme yaparak, vahşi kapitalizme hizmet ederek, savaş ve seçim ekonomileriyle halkın daha fazla sömürülmesine hizmet ettiklerinin farkında olmaları gerekir. Ortadoğu’nun, orta yerindeki savaşın insanlara ne zulümler yaşattığını görmeyenlere hatırlatılır.
Vahşi kapitalizmin, son 250 yıllık Ortadoğu emellerine hizmet edenler şunu iyi bilmeliler ki; kökleri aşırı su içinde kalan ağaçlar çürüyerek kurumaktadır. İnanmayan bilgelerin, baraj kenarlarına giderek, suyun bastığı, su havzasına bakmaları yeterlidir.
“ SU BİR HAYAT, HAYAT BİR SUDUR.”
SUYU VE HAYATINI İYİ DEĞERLENDİREBİLEN ULUSLAR, YARINLARA GÖRKEMLİ BİR GELECEK BIRAKIRLAR.
Savaşların yakıp yıktığı ülkelerini yeniden onarımı, yeniden hayatın normalleşmesinin yıllar aldığını bilmeyen akılllara hatırlatılır.
Onca şehit verdiğimiz şu günlerde Türkiye’mizin güney KOMŞULARINDA yaşanan iç savaşın, ülkemize sıçratılarak; savaş alanının genişletilmesini isteyenlere, hizmete eden beyinlere, hatırlatmak isterim; Atatürk: “YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ” ilkesiyle tüm uluslara seslenerek, insanlığın barış ve huzurunun, ilke ve hedefini göstermişlerdir.
BARIŞIN BEDELİ SAVAŞ OLMAMALI.
BARIŞIN BADELİ HALKIN HÜR(özgürlük) VE REFAHI OLMALIDIR.
Bugün barış naraları atanların, attıkları barış naraları sahte ve fırsatçı, iki yüzlü yaklaşımlardır.
T.C. tanımıyoruz diyenlerin bilemedikleri, göremedikleri durumlar var.
Erenlerin sözüdür; “ TÜRK’ÜN AYRANI KABARMAYA …” ,“KAŞINDA KAN GÖRMEYE.” diye söylerdi dedem Çullu Mehmet… * İ D U R A K İ *.
26 AĞUSTOS 1922 TÜRK’ÜN AYRANININ KABARDIĞI GÜNDÜR. YEDİ DÜVELE MEYDAN OKUNDUĞU, ZAMAN DİLİMİNİN, 97. YIL DÖNÜMÜDÜR. BÜYÜK ZAFER İÇİN MEYDANA ÇIKIŞTIR.
KAHRAMAN ORDUMUZA KARADA , HAVADA, DENİZDE, SOĞUK VE SICAK SAVUNMALARINDA BAŞARILAR,SABIR VE METANETLER DİLEKLERİMLE, SAYGILAR SEVGİLER VE HÜRMETLERİMLE…