Öncelikle sayın genel başkanı kutluyorum…
Kamuoyuna sunduğu 13 maddelik manifestoyu önemsiyorum. Ancak bir madde daha ekleyip gençliği de koysaydı dediğimi de belirtmeliyim.
Sayın genel başkan adalet yürüyüşü sonrasında gençliğe bir çağrı yapmıştı:
“Gelin CHP’de çalışın, kim size engel olursa tutar kolundan atarım.”
Kimsenin atılmasına gerek kalmadı…
Gençler gelmedi…
Kılıçdaroğlu da gençleri partiye kendisi getirdi. “Z” kuşağından sekiz genci PM ye seçtirdi.
Gençlerin yönetimlerde temsil edilmesi elbette olumlu bir adımdır.
İyi seçilmiş donanımlı gençler oldukları da görülüyor.
Keşke iyi seçilmiş gençler yerine partinin iyi yetiştirdiği gençleri olsaydı!
Neyse!
Gençlik kategorisinde iki kuşak var “Y” ve “Z” kuşağı.
“X” kuşağı artık genç değil, bir de Alfa kuşağı var ama onlar daha çocuk.
Özelliklere bakalım mı neymiş?
“Y” kuşağı; dünyada en fazla olan kuşaktır. (1980-1995 arası doğanlar)
Sorgulayıcı, otoriteye karşı, dini inancı en zayıf olan ve sokakta oynayarak büyüyen son kuşak.
Bu kuşak hem sokakta oynayabilmiş, hem de sanal âlemde sosyalleşmiş.
Deizm en fazla bu kuşakta görülüyor.
LGBT oranı en çok bu kuşakta.
Akranlarının görüşüne önem veriyorlar.
“Gezi’de” ortaya çıktılar.
Z kuşağı (1996-2018’de doğanlar.)
Yaratıcı.
Geleneksellikten uzak.
Otoriteye karşı.
Umursamaz.
Hayatlarının temelini teknoloji oluşturuyor.
Irk-dil-din-mezhep ayrışmalarıyla ilgilenmiyorlar.
Y ve Z kuşağı hatırı sayılır bir oy potansiyeline sahip. Çok önemli bir bölümü Erdoğan’a karşılar; fakat bu iki kuşağın oyunu almak o kadar da kolay değil.
Tıpış tıpış söylemine, Ekmelettin’in cumhurbaşkanı adaylığına tepki vermişlerdi.
Y ve Z kuşağı; özellikleri göz önüne alındığında muhafazakârları incitmeyelim diyerek Ayasofya’nın ibadete açılmasına olur verilmesini kabullenirler mi?
Atatürk’e lânet okunmasına verilen tepkiyi yeterli görürler mi?
Bir mesele daha var.
Önemli!
Gençlik sadece öğrencilerden oluşmuyor.
İşçisi, köylüsü, işsizi, engellisi, taşeronda çalışanı da var.
Hepsinin sorunları farklı ve farklı sorunlar farklı politikalarla çözülür.
“Millet İttifakını” genişletmek, sıkı tutmak iktidar olmak için önemli olabilir. Ancak gençleri sıkı tutmak ta bir o kadar önemlidir…
Şunu demek istiyorum:
Muhafazakârların oyunu almak için izlenen politikalarla Y ve Z kuşağının oyu alınabilir mi?
Ya da tam tersi!
Soru şu:
Bu paradoks nasıl çözülür?
Benim çözümüm; toplamda 15 milyondan fazla olan Y ve Z kuşağını kazanmaya çalışmaktır.
CHP toptan hacıya da gitse muhafazakârlardan pek fazla oy gelmez.
Bu arada genel başkan adaylarını dinlemeden gitmek hiç hoş olmadı.
Not: (Gençlerle ilgili yapılacak siyasi çalışma yöntemleri ve araştırma sonuçlarından oluşan bir kitap olacak kadar dosyam mevcut. İsteyen ilçe başkan ve yönetimine gençlik kolu ile birlikte sunum yapabilirim…)