Gıkı çıkmıyor, göre göre çalana. Horoz kesiliyor, gördüm diyene. Mihraba karşı saf tutuyor, derin iman sahibiyim diyerek. Yetimin, öksüzün, garip- gurabanın hakkını iç ediyor, sonrada hakkın divanına durup, Kabe’ye yüz sürüp, meyve suyu, kolayla kafa buluyor. Kendinden başka şeytanın avukatı yok sanıyor. Deveyi hamuduyla yutuyor, yüzüne tükürene yarabbi şükür diyor.
KİM BU ADAM?
Ehli namus, namazında niyazında, umresi, hac’ı tas tamam. Ona göre, koyun, kuzu, koç, keçi, teke kurban olmaz. Olsa, olsa dana ve deve hakkıdır adamın. Dili maşallah, kürrek gibi. Hani hakkını yemiyelim, ALLAH’ı dilinden düşürmez.
Ama; iki yüzlü sahtekar. Gözü, dışarıda, eli başkasının cebinde. Seni yemeğe götürür, cüzdanı evde unutur. Eli, dili, beli her türlü kazaya hazır ve nazır. Aşına, işine, eşine naasadık.
Dün sıradan memurdu diyorlar. Bu gün arkasından gidiyorlar. Sırtında milletin hakkı dosyalar, kambura dönmüş haliyle halkın, Hakk’ın huzurunda; FATİHA okuyana ne diyelim?
Sakın hesap sorma kendine. Kendin yükü çekersin, kendi kendine. Herkes mutlu, bahtiyardır. Herkes kararlı, tutarlıdır, kendi çıkarında. Sana ne ki? Alemin durumu sana pek mi koydu? Hangi taşın altını kaldırsan, hepsinin altında ki oydu.
Tepeden tırnağa, et ve kemik olmuşlar. Sağı solu soymuşlar, bir araya koymuşlar, hep bir olmuşlar, KAF DAĞI’nı aşmışlar. Huzura kavuşmuşlar. Diyelim hepsine maşallah. Hepsine var yarınlarda muştular. Birde baktınız ki ortalıkta göremediniz. Hepsi kuş olup uçmuşlar…
Ey!.. %99 Müslüman halkım. Hak, hukuk, barış, kardeşlik, eşitlik, adalet bu mu? Siz ki yüz yılların imbiğinden süzülüp gelen asil bir milletin evlatlarısınız.
“Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan, bu memleket bizim…” Bizim olan bu memleketin evlatlarını öz ve yoz diyerek içimize ikilik, ayrılık tohumlarını atanlar kimler? Halen daha tanıtamadıysam, bana yuh olsun.
Geçen yüzyıl başında, padişaha baş kaldırdılar. Yıldırım orduları komutanı, Mustafa Kemal saldırıyı bastırdı, padişahı kurtardı. Yurdumuzu işgal edenlere karşı Anadolu’yu işgalcilerden kurtardı, Mustafa Kemal’e, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı 17 isyan çıkardılar. Milletin bağrından çıkan Türk Ordusu isyanları bastırdı. Orduya karşı çıktılar.
Geçen yüzyıl başından, 50 yıl içinde; Balkan Savaşı’nı, Birinci Dünya Paylaşım Savaşı’nı, Kurtuluş Savaşı’nı yaşayan Türk Milleti’ni 4 bir savaşa sokmak istemeyen (İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI) Atatürk’ün Silah arkadaşı İnönü’nün yaşadıklarına tanık olduk. Hak etmedikleri suçlamalarla karşı karşıya kaldılar.
Son otuz, kırk yıldır, terör, bölücülük, her türlü ayrımcılığı bu millete yaşatanlara yalakalık, karşılarında el, pençe durup, el oğuştururup, el öpene pirim veren, baş tacı yapanlar kimlerse? Bravo onlara. Görevleri, tastamamdır.* İ D U R A K İ *
Bir de din diyor, iman diyor,” Her türlü kaza ve beladan, Allah’a sığınırım diyerek; Allah’ın emri “Sırat-ı müstakimden ( dosdoğru yol) vazgeçip “…sapıkların saptığı yol” a girenlere ne denir?
Hayalleri kadar büyük yaşasınlar, gelecek zamanlarda…