Birkaç ay önce İş Bankası Yayınlarından çıkan, Kansu ŞARMAN’ın yazdığı “Türk Promethe’ler / Cumhuriyet Öğrencileri Avrupa’da 1923-1945” adlı kitabı okumuştum. Cumhuriyetin ilk yıllarından başlanarak eğitim amacıyla yurt dışına gönderilen öğrencilerin anılarına dayanılarak yazılan bilgilendirici, kapsamlı bir yapıt.
Aynı günlerde gazeteci Barış TERKOĞLU 3 Şubat 2022’de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazısında İstanbul Büyükşehir Belediye şirketlerinin eğitim amacıyla yurt dışına gönderdiği ve masraflarını karşıladığı kişilerden söz ediyordu. Kamuoyunca bazıları çok yakından tanınan onlarca kişinin İstanbul halkının vergileriyle objektif sayılamayacak ölçütlerle yurt dışına gönderildiği savı basında ve siyasî ortamlarda tartışma yarattı. ULAŞIM AŞ, BELBİM, İBB Metro, İstanbul AŞ, İBB KİPTAŞ, İSFALT, KÜLTÜR AŞ, İSBAK, gibi belediye kuruluşları bütçelerinin bir bölümünü bu kişilerin yurt dışı eğitimlerine harcamış.
Bu haber benim, Cumhuriyetin ilk yıllarında hatta Cumhuriyet kurulmadan önceki yıllarda devlet tarafından eğitim amacıyla yurt dışına gönderilen öğrencileri anımsamama yol açtı. İsmail Hakkı TONGUÇ’tan Ahmet Adnan SAYGUN’a, Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU’ndan Cahit ARF’a kadar yurt dışında eğitim görmüş Türkiye’nin yüz akı değerlerini anımsadım.
Ülkenin gereksinimlerine göre, değişik kurum elemanlarından oluşturulan tarafsız seçici kurullarca seçilen başarılı ve yetenekli öğrencilere yurt dışında eğitim olanağı sağladı genç Cumhuriyet. Örneğin, Sümerbank genellikle tekstil ve makine mühendisliklerine öğrenci gönderiyordu. Etibank maden mühendisliği, metalurji mühendisliği için öğrenci gönderiyordu. Yine Atatürk’ün direktifleriyle kurulan Paşabahçe Cam Fabrikası seramik mühendisliği eğitimi için örneğin Şahap KOCATOPÇU’yu gönderiyordu yurt dışına. Yüksek lisans ve doktora öğrenimi için de gidiyordu öğrenciler.
YALNIZCA mühendislik, tıp, mimarlık eğitimi için gönderilmiyordu bu öğrenciler. Felsefe, edebiyat, resim, müzik, tiyatro, heykel, sanat tarihi, arkeoloji eğitimi için gönderilenler de vardı. İkinci Dünya Savaşı nedeniyle eğitimine ara vermek durumunda olanlar dışında Türk Promethe’lerinin büyük çoğunluğu eğitimlerini başarıyla tamamlamış, Türkiye’ye dönmüş ve alanlarında devlet kuruluşlarında hizmet vermişlerdir. Necip Fazıl KISAKÜREK gibi çok az öğrenci, eğitimle ilgilenmediği için müfettişlerce denetleme sonunda Türkiye’ye geri gönderilmiştir. Necip Fazıl “Babıali” adlı kitabında kendi durumunu anlatır. Akşam hava kararınca kumar masasına oturduğunu, sabaha kadar kumar oynadığını, sabahtan akşama kadar da uyuduğunu, dolayısıyla Paris’i doğru dürüst tanıyamadığını, devletin eğitim için gönderdiği Sorbonne Üniversitesi’ndeki derslerine de devam etmediğini anlatır. Oysa aynı tarihlerde Sorbonne Üniversitesi’ne kimya eğitimi için gönderilen ve Marie CURIE’nin öğrencisi olan ilk kadın kimyacımız Remziye HİSAR Sorbonne Üniversitesi laboratuvarlarında sabahlamaktadır.
İşte Cumhuriyetin ilk yıllarından başlanarak eğitim için yurt dışına gönderilen, ülkenin yüz akı bazı bilim ve sanat insanları:
Afet İNAN (1906-1985) Tarihçi
Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU (1904-1992) Hukukçu
Remziye HİSAR (1902-1992) Kimyacı, ilk Türk kadın kimyacı. Sorbon’da Marie CURI’nin öğrencisi
Ahmet Adnan SAYGUN (1907-1991) Besteci
Mahmut CÜDA (1904-1987) Ressam
Enver Ziya KARAL (1906-1982) Tarihçi
Sabahattin EYÜBOĞLU (1908-1973) Yazar, çevirmen
Samet AĞAOĞLU (1909-1982) Yazar, hukukçu, siyasetçi
Ekrem AKURGAL (1911-2002) Arkeolog
Nüzhet GÖKDOĞAN (1910-2003) Astronom
Cahit Sıtkı TARANCI (1910-1956) Edebiyatçı, şair
Şeref AKDİK (1899-1972) Ressam
Sabahattin ALİ (1907-1948) Yazar, şair, çevirmen
Sedat ALP (19013-2006) Arkeolog, Hititolog
Necil Kâzım AKSES ( 1908-1999) Besteci
Cahit ARF (1910-1997) Matematikçi
Mustafa İNAN (1911-1967) Mekanikbilimci
Jale İNAN (1914-2001) Jeolog
Besim DARKOT (1903-1990) Coğrafyacı
Sabri Esat SİYAVUŞGİL (1907-1968) Şair, yazar, çevirmen
Şahap KOCATOPÇU (1915-2012) Seramik Mühendisi
Macit GÖKBERK (1908-1993) Felsefeci
Oktay ASLANAPA (1919-2013) Sanat tarihçisi
Kâmile Şevki MUTLU (1906-1987) İlk Türk kadın tıp profesörü
Mahir CANOVA (1915-1993) Tiyatrocu
Zühtü MÜRİDOĞLU (1906-1992) Heykeltıraş
***
7 Temmuz 1948’de TBMM’de bir kanun kabul edildi: “İdil Biret ve Suna Kan’ın Yabancı Memleketlere Müzik Tahsiline Gönderilmesine Dair Kanun”. Bu Kanunla 7 yaşındaki İdil BİRET ve 12 yaşındaki Suna Kan müzik eğitimi için yurt dışına gönderildi. 1956’da Suna KAN ve İdil BİRET’in hakları saklı tutularak bu konuyla ilgili bir kanun daha çıkarıldı ve üstün yetenekli on bir çocuk yurt dışına gönderildi. Bazılarının adlarını anımsayalım:
Verda ERMAN, Ateş PARS, Hasan KAPTAN, Fuat KENT, Nevbahar AKSOY, Neveser AKSOY, İsmail AŞAN, Tunç ÜNVER, Selman ADA, Gülsin ONAY, Hüseyin SERMET, Fazıl SAY, Çağıl YÜCELEN, Tuluyhan UĞURLU ve en son 1998’de 8 yaşındaki Emrecan YAVUZ.
Bugün bu sanatçılarımız yurt içinde çağdaş sanata önemli katkılar sunarken yurt dışında da ülkemizi başarıyla temsil etmektedirler.
İşte Barış TERKOĞLU’nun Cumhuriyet’teki haberinin çağrıştırdıkları.