” Ya çağımızın lekeleri
kuşlar gibi çırpınıyor orman
boşuna gökyüzünün has çiviti
analar yorgun tokaçlamaktan
karardı toprağın kızdırdığı su
hey babam halâ arınamadık
acılar doğurgan, kir bezdirici
yürekte çitileniyor yaşam”
1990’lı yıllarda yüz yüze geldim Mehmet Başaran‘la. Altınoluk’ta yaşayan Köy Enstitülü emekli öğretmen Hıfzı Aksoy‘u ve Edremit’te 9 Eylül Gazetesi’ni çıkaran Hayati Çelik‘i o yıllarda tanıdım. Bir yaz gecesi Hayati Çelik’in Akçay’daki bahçesinde edebiyatı ve ülkeyi konuştuk; daha da yakınlaştık birbirimize. İstanbul’dan körfeze geldiğinde dağın bir kenarında kurulan sofrada Hıfzı Aksoy, o yılların Cumhuriyet Gazetesi’nde Makale Servis Müdürü Sami Karaören ve ben olurduk. Bazen de Eşi Hatun Birsen, kızı Filiz ve torunu Güneş ile yine dağda aile boyu bir masada buluşurduk.
Doğadaki her kımıltının, özellikle insana özge olanın bilgisini kuşanmış bir bilgenin sesini duyardım konuşmalarında. Kendisiyle, benzeriyle, doğayla sürekli savaş halinde olana özündeki sevgi, aşk damarını gösterirdi.
“Şu mor kayalarla / iki büklüm zeytinle / yaşıt mıyım ben? / Bunu doğrulayan çizgiler var alnımda / saçlarımda ne çok güz / kimi zaman, seçemiyorum sesimi / geçmişin uğultusundan / nerelerine varmış toprağın bilinmez / köklerim / ama yüreğim halâ / kanat çırpıyor gökkırında / sevgicek genç / çiçeğe duruyor her ilk yaz / güllerle”
1940 yıllarda, Körfez’de 9’ncu Bölge Gezici Başöğretmeni’dir. Zeytinin ve zeytin işçilerinin çekisini anlatır kitabında. Fabrikaları, alın terini, hakkı, hukuku anlatır. Yüreği insandan yana çarpar; din, dil ırk ayrımı gözetmeksizin yaşamı emeğiyle dönüştüreni baştacı yapar. Kendine özge dizelerle kurduğu şiirlerde sokakların, meydanların, tarlaların, fabrikaların sesi var. O, bu ses ırmaklarını yüreğinde topluyor ve şiirin estetik katına yükselterek insana yazıp söylüyordu:
“Bir zeytin ağacı, bir çınar kesilince, tüm Körfezin sızladığını duymuyordu yağmacılar. Bu kez de altın arayıcı barbarlar saldırıyor zeytine!“
Adını andığım güzel ve yiğit insanlar aramızdan çekildiler. Sonsuzun kollarındalar şimdi. Anılarına saygı ile, sevgi ile..
Bülent GÜLDAL
