Sertlik kavramı üzerinden ilerleyelim. Zorlukları aşmayı, dağın zirvesinde dolaşmayı, aynı minval üzerinde yol almayı, nehrin akışını debisini ayarlamak gerekir. İnatçı düşünce, tutum, davranışlarımızın karşılığı sert olur. Maddi ve manevi durumlarda, meteorolojik olaylar karşısında; insanın takındığı tavır ve edalar, yaşamı koruma , kendi konumunu belirleme üzerinden ilerler. Kendimize nasıl iyilik yaparızı düşünmek ve yazmak anlamlı olur.
Günlük siyasi, ekonomik, kültürel, ahlaki ve inanç değerlerimiz üzerinden tespitler yaparız.
İnsan yaşadıklarını ve gördüklerini, duyduklarını belli ilkeler çevresinde değerlendirip paylaşmalıdır. Bu paylaşımlar; merhametlilik, doğruluk, değer bilirlik, sadakat, cömertlik, sır saklama ve şefkatli olma gibi temel değerler üzerinden olmalıdır. Söz ve davranışlarında bu ilkelere uygunluk gösterirken, yumuşak ve dürüstçe olması istenir. Toplumsal tanımı; MERTLİKTİR. Bu değeri üzerinde taşıyan erkek BEYEFENDİ, bayan HANIMEFENDİ diye karşılanır ve uğurlanır. Mustafa Kemal Atatürk söylev ve demeçlerinde bu özeni gösterir.
ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ DÖNEMİNDE; bu davranışlarıyla öne çıkan mert insanlara BEYLİK sanı verilirken; beraberinde; bir AT, bir TUĞ, bir HEYBE ile UÇ BEYLİĞİ’ne atanır.
Bey, beyliğin gereklerini yerine getirmeyip, ahlaksız, haksız kazanç, ırz namusa tasallut… ettiğinde; halk tarafından beyin beyliğinin TALAN EDİLDİĞİ belirtilir. Toplum huzuru ve güveni her türlü değerin üstünde yer alır.
Mevsim gereği rüzgarlar sertleştiğinde, hızı arttığında; kasırga tufan, hortum, tsunamiler gerçekleşir. Halk hava durumuna göre tedbirini alır.
Çamur, fırında pişirilip sertleştiğinde kırılganlığı, keskinliği artar. Kullanımında dikkat edilmezse; insana ve çevreye zarar verir. Kesiciliği, çarpma, darbe gücü artar.
Toz, duman, is, pas ve havamızı kirletenler attıkça; toz ve dumanın kokusunun keskinliği, boğuculuğu artarak, sert zehir haline dönüşür ve doğaya sayısız zararlar verir.
Maden, taş kömürü diyerek tanımladığımız yakıtlar karbonik bileşiklerdir. En sert karbonikler; ELMAS;YAKUT ZÜMRÜT… gibi değerli taşlardır. Kullanım sırasında rastgele davranış istemezler, küçük düşme ve çarpmalarda çok küçük parçalara ayrılırlar.
Kararlı, tutarlı, akıllı davranışlar, beyefendiğin temel taşlarıdır.
Merhametsiz, şom ağızlı, sabretmesini bilmeyenleri toplumumuz çok çabuk tespit eder ve değerini verir; “YARAMAZ ADAM!”
Adam gibi adamları, toplum ölçer, tartar, seçer öne çıkarır.
Bundan gayrısı artık kendinize kalmıştır * İ D U R A K İ *.. YA EDEPLİCE, yaşar veya kendi köşene çekilirsiniz.
Meşhur halk deyimidir;
“ Eşekten düşen, adam olur da; attan düşen iflah olmaz… “
Sertlik, mertlik, cömertlik, yiğitlik, cesaret marifet, hak- adalet, kanun, nizam, dürüstlük, sadakat… ister. Bukelamun gibi renkten renge girmeyi, kabuk, tüy değiştirmeyi istemez. Sebat,(tutarlılık),sadakat(bağlılık), karşılıksız bağımlılık ister. Kendine, eşine, dostuna, akrabasına, kardeşine ve tüm insanlığa herkes için gereklidir insani gereklilikler.
Sözün sonu;
“Sözü gizleyen değil, açık diyen MERT olur.
Söz ağızdan çıktı mı geri almak DERT olur.
Hızlı çıkış yapmadan, durmayı da HESAP ET;
Yüksekten uçmak, hoş amma; DÜŞÜŞÜ DE ;
“SERT OLUR”
NE OLDUM? DEĞİL, NE OLACAĞIM DİYE HAYAL EDECEKSİNİZ TÜM CANLAR…