Ben genel olarak tüm okuyanlara yazardım. Bu kez vazgeçtim.
Sayın Yücel Yılmaz’a seslenmek istedim.
Eski bir velisi, bir zamanlar meslektaşım, önce ilçemin sonra büyükşehrimin başkanı Sayın Yücel Yılmaz. Çok kez çeşitli ortamlarda karşılaştık. Ben unutmadım ama sizin hafızanızda yer almamış olmam mümkün. Ben yine de yıllar öncesinden bu güne sizi tanıyan biri olarak üzüntümü paylaşmak istiyorum sizinle.
Balıkesir Ulusal Gastronomi Şehri üzerine çalışmalar Sayın Valimiz ve sizin önderliğinizde sürüyor. Bu çerçevede size bir öneri getirilmiş. Dünyada ilk kahvaltı festivalini yapalım diye. Bunun ne kadar büyük bir proje olacağını önce siz fark etmişsiniz. Ne güzel, ne müthiş şeyler olacaktı.
Gerçekten değer verdiniz, uluslararası kahvaltı fikrini Gastronomi şehri Balıkesir projesine dahil ettiniz. Hatta duyumlarıma göre Süleyman Dilsiz’e bizim kahvaltı yüzümüz siz olursunuz demişsiniz. Bu arada Süleyman Bey bizim Balıkesir Aşı kitabını inceliyormuş. Bana ulaştı. Bazı detaylar üzerine görüştük.
Bende bir dernek başkanı, Kadın Birliği Platformu üyesi olarak neler yapabileceğimize baktım. Hayallerimiz büyüktü. Uzman kişilerin eğitim ve yönlendirmesiyle her bir dernek, kooperatif ve kadınlarımız alanlarında büyüyecek, kazanacaktı. Balıkesir kazanacaktı.
Sadece merkezde veya belli restoran ya da otel mutfaklarında değil, her köşede yerel tatlarla, sürdürülebilir, bir gün değil 365 gün kahvaltı olacaktı. Öyle donanımlı bir hizmet oluşturulacaktı ki insanlar kahvaltı için gelecekti. Kültürümüzle harmanlanmış, süt ürünleri, hamur işleri, zeytini peyniri ve birçok endemik bitki çeşitliliğiyle, çayları, otları birlikte özenle sunulan bir kahvaltı olacaktı. Amaç sadece ticari değildi. Yöre halkı içinde fırsatlar vardı.
Kahvaltı Lansmanını gördüm, üzüldüm. Büyük bir davet veriyormuş, hayır yemeği yapıyormuş gibi… Tanıtımda daha farklı bir yaklaşım beklerdim.
Açıklamalarınızı da dinledim. Bu şehirde sadece peynir ve zeytin mi önemli? O ürünleri ülkenin her yerinde yiyebilirsiniz. Bunu yazarlarınız da sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Balıkesir’e gelmeleri için yeter mi peynir zeytin? Onlar özel evet, tamam da benim şehrimde çok ürün var.
Ancak kahvaltının bir çekim gücü olmalı. Bu profesyonellik ister.
Bu işin bilirkişisi ben değilim. Ben sizin şu an gittiğiniz yolun eksikliğini görüyorum. Eminim ki benden başka pek çok kişi de görüyor. Söylemeseler de…
Amacım tekere çomak sokmak değil. Daha hızlı ve güvenli dönmesini sağlamak sizin elinizde.
Siz bu projeye inanıyorsunuz. Ömür Şef ile lezzet haritası fikri çok güzel. Yerel aşçılarımızın emekleri de katkı sağlayacak olmazsa olmazlardan tabi.
Ancak bir gastronomi şehri olmak, uluslararası bir festivale başarı kazandırmak bazı önemli detaylar ister. Bir köşe yazısında Süleyman Dilsiz bunların neler olduğundan söz etmişti. Eminim okumadıysanız bile size bilgi verilmiştir. (https://www.balikesir24saat.com/yaratici-sehirler-agi-balikesir-kahvalti-festivali-ve-tabela-unvan.html )
Ben yaptım demekle olmuyor sevgili başkanım. Geleceği vizyonlar şekillendirir.
Ben istiyorum ki bu proje imza projeniz olsun.
Ben siyasetten anlamam, hiç ilgi de duymadım. Beni ve toplumu ilgilendirdiği kadar izlerim.
Siz siyaset adamısınız. Öğretmendiniz.
En iyi siz bilirsiniz ki, kültürel değerlerin beslenmesi, sürdürülebilir, hepimizin mutluluğunu garanti altına alacak politikalar geliştirmekle olur.
Projenin alt yapısını bir kez daha inceleyin lütfen.
Özellikle ilk önerilerdeki gibi kadın istihdamına yönelik fırsatlar barındıran bir proje olmaya devam etmeli. Eğitim ve doğru yönlendirme ile aşılamayacak engel kalmaz. Doğru planlama, birimler arası eşgüdümlü uygulama, denetleme kısaca bir strateji olmalıydı. Ben göremiyorum ne yazık ki.
Gerekirse proje önerisini veren, tüm aşamaları planlayan arkadaşla görüşün. Kahvaltı yüzü tercihiniz farklı bir yüz olmuş olabilir, farklı kişilerle yürümeyi tercih etmiş olabilirsiniz. Bu aşamada onun da dahil olacağını, edilebileceğini düşünmüyorum ama eminim destekleri olacaktır.
Ne olsa onun hayali ve onun çocuğu bu proje… Önemli olan gerçekten başarılı olmak değil mi?
***
Balıkesir Korucu benim doğduğum yer. Çocukluğumun yazları Akçay’da Körfez’de ve Korucu’da geçerdi. Eski tatları da iyi bilirim. Balıkesir’in büyük bir köy değil, modern, sağlıklı ve tercih edilen bir örnek şehir olması için uğraşanlardandım.
Değerlerimiz unutulmasın, farkındalık olsun istedim. Biliyor musunuz Balıkesir Pullusunun ilk çalışmalarını turizm müdürlüğünün bir kursunda derneğimizde başlattık. O dönem Halk eğitim Müdürü Mustafa Canseven Bey gayet iyi hatırlar. İlk kursu ve ilk tanıtım sergisini ben ve arkadaşlarım Ocak İzi Derneği ile yaptık. Basında çıkan ilk haberdi. Sonra ilgili kişilere, kurumlara bıraktık çalışmayı. Çok şükür doğru bir yönde ilerleyip başarıya ulaştığını gördüm. Mutluyum.
Zeytin peynir ve şu an çalışılan ekmek kitabıyla ilgileniyor tanıtımlarını yapıyorsunuz. Ne güzel değil mi ilimizi tanıtan kitaplar olması. Aslında bir kitabı daha vardı ilimizin. Ekmekler pide ve çörekler hatta seferberlik ekmeği ilk baskıda yer almıştı henüz tanınmıyorken bile…
Yazar arkadaşlar iki yıl çalıştı diye takdir ediyordunuz tanıtımda. Kendi adıma üzüldüm.
Biz Kadirye Kahraman ile ilk defa Balıkesir’in tüm ilçe ve köylerini taradık. İki arkadaş tamamen kendi olanaklarımızla üç yıl alan araştırması yaptık. Şu an büyük çoğunluğu aramızda olmayan yaşlılarla görüştük. İsmi aynı içeriği farklı, içeriği aynı ismi farklı ama bu coğrafyanın lezzeti her şeyi araştırdık. Sürekli derledik.
Kendi cebimizden masrafları karşıladık, cep telefonlarımızla çekimler yaptık. Ben yazıya, anlatıma dökmek için derlenip toplanmış üç koca torba not kâğıdı okudum. Bir yıl sadece yazmak için uğraştım.
Yanlış bilinen doğruları, doğru bilinen yanlışları düzeltmek için bazı öğretim görevlilerini karşıma aldığım da oldu. Aydın Ayhan hocam gibi araştırmalarına güvendiklerim için savaş verdiklerim de… Bu konuları o zamanki Turizm Müdürü Sayın Mustafa Çaltı da gayet iyi bilir.
Büyükşehir olma işi vardı hemen basılsın dendi. İkinci baskıda yeniden fotoğraflanır, gerekli eklemeler yapılır yeter ki yetiştirin dediler. Aylarca geceleri uyumadım yazmak için. Kitabın baskısındaki düzenlemeleri bile biz yaptık. Yazdım. Yazdık.
Kitap basıldı. Ne tanıtım ne teşekkür, ne duyuru… Büyükşehir olma sancıları arasında geride kaldık.
İkinci basımda biraz sitem ettik diye bir plaket verdiler.
Sayın başkanım o zaman sahnede birlikteydik. Kepsut’ta.
Herkese bir şeyler için teşekkür edildi. Sizin içinde bulunduğunuz başkanlara da. Bizi de çağırdılar yanınıza.
Ve sunucu bizim kim ve neden orada olduğumuzu sorduktan sonra ismimizi okudu. Programa ekli değilmişiz demek…
Vali bey göreve başladığında ikinci basım için konuşulmuş. Vali bey gittiği bir yerde yediği börek tarifini ekletip kendi önsözünün yazılarak basılmasını istemişti. Kitabı biliyor ama o sahnede ne işimiz var o belli değil. Çünkü yeri orası değil. Bizi onurlandıracağını ve çok başarılı olduğumuzu söylemişti. Nedendir bilinmez vazgeçti. Sizlerle birlikte daha çok onurlandırdığını düşündü sanırım…
Siz bile o sahnede bizi hatırlamıyor olabilirsiniz şimdi. Kimdik ki biz…
Bizi bir gazete haber yaptı sadece. O kadar. Oysa Balıkesir için gerçek bir yerel kaynak hazırladık biz.
Hiçbir destek görmeden sadece şehrimiz için.
Yeni yazılanlara destek çıkmanız çok güzel, doğrusu da bu olmalı tabi.
Ancak bizi hiç önemsemediniz ya, içimin acıması bu yüzden.
Şimdi madem Gastronomi Şehri olmak istiyorsunuz nerede sizin yerel mutfak kitabınız demezler mi size başkanım?
Derseniz ki o kitap yetersiz, araştırma görevlileri eklemeler düzenlemeler yapar.
Çok zor olmasa gerek yeniden fotoğraflandırıp baskısını yapmak. Üstelik Mürsel Sabancı Başkanımla da konuşmuştuk bir zamanlar bu konuyu.
Konu ile alakalı değil belki ama yazmadan geçemeyeceğim. Siz Karesi Belediye Başkanı iken bizim dernek 7 yabancı ülke ile bir proje yapıyordu. Sizi ve vali beyi ziyaret ettik. Siz ansızın il dışına çıkmışsınız. Bizi karşıladılar ve siz aradınız;
-Gitmeyin geliyorum, diyerek geldiniz. Biz iki kere gururlandık;
Siz İngilizce bilen, konuklarımızla tercümansız konuşan bir başkandınız. Bu ne kadar gurur vericiydi bilseniz. Ve bize önem verip yol yorgunluğuna rağmen geldiniz. Geç bir saatti ama geldiniz. Siz bizi önemsediniz. Biz de öyle.
İşte sevgili meslektaşım, sayın başkanım ben biraz yaşımın büyüklüğüne, biraz geçmişimize çokça da hoşgörünüze güvenip inanarak yazdım.
Sizin emek verenlerin ve haklı olanların yanında olacağınıza inanıyorum;
Bu topraklarda zeytinlikler yok olurken, güzelim Madra dağı, Kazdağları talan edilirken içinizde her şey güzel olacak diye bir umut yoksa neden Zeytin kitabı yazdırasınız ki…
Bu şehir hepimizin ama şehrin yüzü, umudu geleceği şimdi sizsiniz…
Kolaylıklar diliyorum size, sağlıkla kalın…
22.02.2022
Meral TAŞLI
Balıkesiri Balıkesiri bilenlere sormadan hszırlanan kahvaltı hiçbir özelliği olmamış .Meralcim senin sersenişine destekliyorum.Ben yaptım oldu değil,olması gereken olmalıydı