Yazması bile zor, kısalttık.
YRSB: Yargı Reformu Strateji Belgesi.
İlk paketi yasalaştı.
Resmi Gazete’de yayımı akabinde yürürlüğe girecek.
Baroya kayıtlı en az 15 yıl kıdemi olan avukatlara yeşil pasaport verilebilmesinin yargı reformunun neresinde olduğunu anlayamasak da bundan daha tuhafı var dönüp dönüp okuduğumuz.
Tüm haber sitelerinde ilk sırada öne çıkan madde ne?
“Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmayacak.”
Dönüp dönüp okuyoruz bu maddeyi…
Haber verme sınırlarını aşmayan
Veya
Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları..
Suç oluşturmayacak.
Yani…
Mefhum-u muhalifinden yani tersinden gidelim… Bugüne kadar haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç idi öyle mi?..
Okuduğunuzda ne anlıyorsunuz; başka bir anlam çıkması mümkün mü?..
Düşünce açıklamalarının demek ki sınırı var; haber verme sınırlarını aşmayacaksın…
Eleştiri amacıyla yapılan düşüncede haddini bileceksin!
Eee, basın yoluyla hakaret suçlarında dahi yerel mahkemeler başka, bölge adliyeler başka, Yargıtay başka yorum yapıyor.
Birinin kara dediği, Yargıtay’da ak oluyor.
Hiçbir hakarete uyduramayacağınız eleştiri, yerel mahkemede ceza bulurken dosya üst mahkemeye gittiğinde diyor ki yüksek mahkeme: “Bu suç falan olmaz, sert eleştiridir, sert eleştiri kamuoyu önünde olanlar açısından tahammül gerektirir.”
Daha eleştirinin hafifini, sertini bilemedik; hangi düşüncenin eleştiri amacıyla yapılıp yapılmadığının sınırını kim çizecek?..
Yargı Reformu Strateji Belgesi.
İçinde ne olursa olsun; bu maddeyi belki yüz kez dönüp dolaşıp tekrar tekrar okuyoruz.
“Suç oluşturmayacak” dendiğine göre bugüne kadar suçtu yani öyle mi?!
İlk paketteki belki en olumlu gördüğümüz nokta, avukatlık ve noter stajı için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda başarılı olma kıstası.
Hoş bu maddenin ne kadar uygulamada kalacağı da şüpheli.
Çünkü yıllar önce avukatlık için böyle bir sınav vardı.
Sonra n’oldu?
Birileri istedi, zorladı, baroların “aman sınava kaldırmayın” sesleri kulak ardı edildi; kaldırıldı gitti.
O yüzden neyin ne kadar süreklilik arzedeceği, neyin ne kadar ciddi uygulanacağını bilebilmek bizde mümkün değil maalesef.
YRSB ilk pakette bir de başka bir endişe daha var.
Türk Ceza Muhakemesi’nin sav-savunma-yargı üç ayağını bozacak tarzda hem de.
Savcılara belli suçlarda yargılamayı yapan mahkeme gibi yetki veriyor, dava açmama, dava açmayı erteleme gibi haklar getiriyorsunuz.
Bir süre sonra bu açıdan ve özellikle yargının kendi içinden pek çok eleştiriler de gelecek muhakkak.
YRSB’nde yer alan maddeleri tek tek irdeleme imkanı yok bu sütunda.
Lakin “Yargı Reformu” gibi iddialı bir tanımlama gelirse karşınıza, gerçekten yargının temel sorunlarıyla ilgili düzenlemeleri hayal ediyorsunuz.
Bu paketler, olsa olsa uygulamadaki sıkıntı ve rahatsızlıkları azaltma yolunda işleyişe ilişkin düzenlemeler.
Yargı bağımsız mı, tarafsızlık sağlanabiliyor mu, asıl oraya bakılması gerek.
Bu temel sorun çözülemediği sürece kaç paket gelirse gelsin, asli soruna merhem olmayacaktır.