Anneannem Hasene İmren Öksüm, Balıkesir İbirler köyü doğumlu bir yörük , ruhun şad olsun.. Yörük geleneğinde seni andım. Havran Sarnıç köyü göletinde, memleketime bahar geldi. Başıma taktığım çiçeklerle..
Babannem Fatma Zehra Taş Köseley, Manyas Hacıyakup köyü nüfusuna kayıtlı , Bandırma doğumlu bir Ubıh Çerkes bin selam olsun. Işıklarda uyuyun. Durağınız uçmak olsun.
Anneannem Yörük, Babaannem Çerkes ; BEN HERKES.
Aşağıdaki yazı yıllardır arşivimde durur. Bilgileri derleyeni ve yazarını aradım bulamadım. Burada yayınlıyorum , adını burada gururla yazardım ama , kimdir bulup yazamadım kusura bakmasın gariii.
http://balikesir24saat.com arşivinde yazısını kaydettik haberi olsun. Belki günün birinde o yazı benim diye ortaya çıkar , en çok ben mutlu olurum. Emeğine sonsuz teşekkürlerimle , selam olsun..
31 Mart 2016 Havran / Sarnıç Köyü Gölet kıyısı.
***
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Çomakdağ Köyü’nün kadınları, geleneksel ipek elbiseleri ve takılarıyla 500 yıldır geleneksel kültürlerini yaşatmaya çalışıyorlar…
Türkiye’de kültürünün yaşatılması gereken beş köyün arasına seçilen ve ÇEKÜL Vakfı tarafından Köy Koruma Projesi kapsamına alınan, Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Çomakdağ, Ketendere ve İkiztaş köylerinde yaşayan kadınlar, 500 yıllık geçmişe sahip gelenek ve göreneklerini rengarenk kıyafetleriyle yaşatmaya çalışıyor. Büyük kentlerin gürültüsünden, iş stresten birkaç günlüğüne de olsa uzaklaşmak isteyenler için Çomakdağ Köyü hem doğal hem de kültürel özellikleri açısından çok önemli bir yöremiz. Milas’a yaklaşık yarım saat uzaklıkta bulunan köyde gerçekleştirilen şenliklerde, kadınların köyün üç farklı noktasında yaptığı ‘hamam gezmesi’ ve yöresel halk oyunları gösterileri de büyük ilgi görüyor.
Çomakdağ Köyü Kültür, Turizm ve Araştırma Derneği Başkanı Hasan Yıldırım, Çomakdağ’ın mezar taşlarından yararlanılarak tarihçesi hakkında bilgi edinildiğini anlatıyor: “Yörük olan atalarımız 10 farklı pınar bulunan bu bölgeye yaklaşık 500 yıl önce yerleşmiş. Bütün bu bilgileri mezar taşlarından öğreniyoruz. Köyümüzde yaklaşık bin 300 kişi yaşıyor. Köylü kadınlar ve kız çocuklarımız atalarının geleneklerini yaşatmak için günlük yaşamlarında ipekten yapılmış kıyafetler giyer, altın takılarla dolaşır. Bu yüzden Çomakdağlı kadınlar, rengarenk kıyafetleri ve başlarına taktıkları çiçeklerle köyü ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor. Köyde üç-dört gün süren geleneksel düğünleri izlemek için de çok sayıda turist köyümüzü ziyaret ediyor.”
ÇİÇEK BAŞLI KADINLAR
Rengarenk kıyafetler giyen ve başlarında çiçekler taşıyan köylü kadınlara her sokakta ve evlerin avlularında rastlamak mümkün. Son yıllarda turistlerin geleneklerine olan bu ilgisini fark eden erkeklerin bir bölümü de şapkalarının üzerine çiçek takmaya başlamış. Köyün geleneksel kültürlerini geleceğe taşımak için çaba gösterenlerden biri olan Emine Yılmaz, yazın 40 dereceyi bulan sıcak havalarda bu kıyafetleri giymenin zor olduğunu ama geleneklerini yaşatmak için katlandıklarını anlatıyor: “Eskiden parfüm olmadığı için kadınlar başlarına çiçekler takarmış. Biz de hâlâ bu geleneği yaşatmak için taze çiçekler takıyoruz. Elbiselerimizin tamamı ipekten yapılıyor. Çocuklarımıza da hem özel günlerde hem de düğünlerde yöresel kıyafetler giydiriyoruz. Kıyafetlerimizin daha uzun ömürlü olması için de dolap ve sandıklarımızda bezlerin arasına sararak saklamaya çalışıyoruz. Kıyafetlerin dokumasını ve boyamasını da ipek böceğinden kendimiz yapıyoruz. Boyaları hazırlarken de kök boyası kullanıyoruz. Bu kıyafetleri normalde çarşıda bulamazsınız, o yüzden birçoğunu kendimiz dokuyoruz.” Çomakdağlı Fatma Ana Üsküdar ise köyün kültürünün yaşatılmasında kadınların emeğinin büyük olduğunu söylüyor: “Giyim kültürünü ve 500 yıldır aralıksız süren düğün geleneğimizi daha çok kadınlar yaşatıyor. Çomakdağlı kadınlar olmasa bu kadar önemli özelliklere sahip bu kültür yok olabilirdi. Köyümüzde okuma yazma oranı da hayli yüksek.”
BEZ BEBEKLER DE YAPIYORLAR
Çomakdağ’ daki kadınlar gelenek ve göreneklerini yaşatmak için bez bebekler de yapıyor. Kadınlar bez bebek yapımını, geçtiğimiz yıllarda Muğla Valiliği’nce köyde hayata geçirilen ‘Geleneksel giysili bebek projesi’ kapsamında açılan kurslarda öğrenmiş. Köylü kadınlar Çomakdağ’ın kültürel varlıklarının dünya çapında tanıtılması için destek bekliyor.
NOT: Güzelim Anadolu Türk kültürünün yok olup gitmemesi için çabalayan , emek veren, yazıp çizen , sahip çıkanlara sonsuz teşekkürlerimle.
Anadolu derya deniz güzelliklerle dolup taşan kadim toprağımız. Bu topraklarda köklerimizin , geleneklerimizin , kültürümüzün tanıtılmasına emek verenlerin , yazanların ömürleri çok olsun. Yazanların kalemi hiç susmasın. Bize bu toprakları var eden atalarımıza minnetle , rahmetler olsun..
İyi ki Atatürk’üm ve silah arkadaşları bizim bu muhteşem yurdumuzu emperyallerin istilasından kurtarmışlar. Buraya bir not düşelim. Koca Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün o muhteşem sözleri ile yörük anneannemin ve gidenlerimizin ruhlarına selamlar göndereyim. Yerine varsın , haberleri olsun..
“Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez. Orada devlet kurulur ve devam ettirilir.”
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.