YOLDA OLMAK MI?
YOLA ÇIKMAK MI?
YOLDAN ÇIKMAK MI?
YOLA GELMEK Mİ?
Diye sorarlar insana.
Şimdi hep birlikte yolumuzu arayalım. Nasıl bir yol bulacağız. Yol tanımlamasına gerek görmeden, yolların çeşitlerine girelim;
Şeytani yollar, Rahmani yollar, yolamaklar (küçük geçit), dağ yolları, keçi yolları, eşek yolu, araba yolu, stablize yollar, çamurlu yollar, çakıllı yollar, Arnavut kaldırımı yollar, beton parke yollar, asfalt yollar, tek şeritli yollar, çok şeritli yollar, şehirler arası yollar, köyler arası yollar, tarla yolları, oto yollar, deniz yolları, hava yolları, kara yolları … böylece yolları tanımlamış olduk.
Başka bir anlamda ki yollar;
Bir problemi çözmede izlenecek yöntemler, kurallar, tavır ve davranış modelleri, metot ve teknikler, takip edilecek izler ve çizgiler olarak kısaca belirtelim.
Çok konuşan veya bir konuda derin görüşler sunanla dalgasına FELSEFE yapma, diyerek rahatsız olanlar olur. İşin özüne gelince;
“Felsefe yolda olmak demektir.” Karl Caspers
Dünya tarihine baktığımızda, onlarca felsefecinin yaşadığını öğreniriz.
Biz okullarda felsefe okumadık. Felsefe yapmayı da bildiğimi sanmıyorum. Aklıma gelen felsefecileri okuduğumda aklım karıştı, yolumu sapıttım.
EPİKTETOS :- “Kendisinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir.”
SENECA :– “Gladyatör kararını arenada verir.”
SOKRATES :- “Bildiğim bir şey var, o da hiçbir şey bilmediğimdir.”
PLATON :- “İnsanın kendini yenmesi, en büyük zaferdir.”
EPİKÜR :-” Hos geldin yabancı, burada en büyük amacımız mutluluk.”
İBN-İ SİNA : “Hiç kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz.”
ŞEMS-İ TEBRİZİ: – “Kalbinde iyilik biriktirenin yolu hep açıktır.”
MEVLANA : – “İster mecusi ol, ister putperest, kırk bin kere tövbeni bozmuş isen bizim dergahımıza gel.”
YUNUS EMRE : – “Dil söyler, kulak dinler, kalp söyler, kainat dinler.”
İBN-İ ARABİ :- “Kimi seviyorsan, herkesin yüzünde onu görürsün.”
OSHA :- “Her şeye sahipsiniz. Kendiniz hariç!..”
KONFÜÇYÜS :- “Nereye giderseniz gidin, kalbinizle gidin.”
ERNESTO ‘CHE’ GUEVARA :- “Savaşmaktan vazgeçtiğiniz an, kaybedersiniz.”
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK :- “Başarıda gururu, felakette ümitsizliği yenmeliyiz…”
MİMAR SİNAN :- “Yaptığın işi gönlünde hissedersen, ırmaklar çağlar.”
EVLİYA ÇELEBİ :- “Gönlünü dinle ama her istediğini verme.”
ZERDÜŞT :- “Bende olan ne varsa , sizin elinizde de gizli.”
FARABİ :- “Var mısın ki yok olmaktan korkuyorsun?”
NİETZSCHE :- “KENDİNİ SEV, ÇÜNKÜ ASLINDA; HAYATIN BU.”
***
Niçin var olduğunu biliyorsan, onun için yaşa ki yaşadığından yaptığından, gittiğin yoldan keyif alasın..
Sakinliği seçmiş bir yaşam biçimi insan için huzur ve başarı kaynağıdır.
Pişmanlıklara fırsat vermeden; kaybettiğin yerden yeniden başla ki; düştüğün yerden kalkabilesin. Kazanırken de zarar edersin, satarken de zarar edersin; ancak hep başın dik alnın pak olur.
İnsanlık tarih boyunca; doğruyu, gerçeği, aramıştır doğruyu, gerçeği ararken hep kendine zarar vermiştir. Doğruyu ararken; “DOSDOĞRUYU”, gerçeği ararken; “YALNIZ GERÇEĞİ”, adaleti ararken; “DOSDOĞRU, YALNIZ GERÇEK ADALETİ” bir yerlerden, göklerden, bilinmezlerden arama yolunu tercih ederek bu günlere gelinmiştir.
Bilim ve teknolojinin egemenliğini unutup, sapık, sarp,dikine,yoz yollarda ömrünü tüketmiştir insanoğlu.
Bu anlamda türkülere destanlara aktarılmıştır duygu ve düşünceler.
EVLERİNİN ÖNÜ;
Evlerinin Önü Yoldur Yolaktır,
Başımızda Dönen Dektir Dolaptır.
Ellerin Huriyse Benim Melektir,
Ben Yarime Neler Neler Alayım.
Ben Yarime Neler Neler Alayım,
Ben Yarime İpek Mendil Alayım.
Darılmışsa Gidip Hatrın Sorayım,
Ayrılığa Yoktur Benim Dayağım.
Evlerinin Önü Kahve Dibeği,
Dibeğe Vurdukça Ağlar Bebeği.
Ne Sen Gelin Oldun Ne Ben Güveyi,
Ben Yarime Neler Neler Alayım.
Ben Yarime Neler Neler Alayım,
Ben Yarime İpek Mendil Alayım.
Darılmışsa Gidip Hatrın Sorayım,
Ayrılığa Yoktur Benim Dayağım.
Evlerinin Önü Bulgur Sokusu,
Yel Estikçe Gelir Yarin Kokusu.
Yarim Küçüktür Cilve Kutusu,
Ben Yarime Neler Neler Alayım.
Ben Yarime Neler Neler Alayım,
Ben Yarime İpek Mendil Alayım.
Darılmışsa Gidip Hatrın Sorayım,
Ayrılığa Yoktur Benim Dayağım.
”Urfa yöresi
***
Sözün sonunda, erenlerin dilinden, yaşanmışlıkların özünden izinden izinden ilerleyelim;
Kartaca kralının ordu komutanlarına Alp dağlarını aşmaları için verdiği emirdir;-“Komutansın. Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da YOLDAN ÇEKİL…”
* İ D U R A K İ * Sözün yolunu, sesin yolunu, kendi yolunu şaşırma, yolsuz kalma….