Son zamanlarda belki bazılarınızın rast geldiği; genç yazar yaşlı yazar, yazar eleştirmen para ile kitap basma edebiyatta vefa ve vefasızlık konuları. Suçlayan ve suçlananlar sarmal bir çevrimde dönüp dolaşıp duruyor.
Benim şahsen başım döndü bu kafamızın üzerinde dolaşan kara bulutlardan.
İşin ilginç yanı, tartışmaların odaklarındaki isimlerin birçoğunu ya şahsen tanıyorum yada eserlerimi yayınladıkları için yazışmalarımız olan şahıslar.
Şimdi bu tabloya bakıp ben bu ortamı, edebiyat çevresini sevmiyorum diyebilir miyim.
Böyle bir konunun sözü bile edilemez ama bizim bu yaşımızda bile amatör bir ruhla yaptığımız yazma eyleminin ne çok dönme dolapları varmış.Yeni yeni duyup öğrenir olduk.
Üzüldük, kırıldık, sıkıldık, bıkkınlığa düştük ama yazmaktan da geri kalmadık, kalmayız.
Dediğim gibi tartışmaların göbeğindeki isimler tanıdık (hoş olmasa bile) yiyin birbirinizi deyip kenara çekilmek çıkar bir yol değil.
Sabır ve sükunetle olup biteni izlemek bu aşamada en doğrusu galiba.
Belli yollardan geçip bir yerlere gelen bu isimlerin arasındaki (kavga demeyelim) bu tatlı çekişmeler edebiyatımız yeni parlak günlerinin doğum sancısı olsun.
Yoksa birileri karşılarına çıkıp; yiyin ulan birbirinizi diyebilir.