Bu resim Sakarya Meydan Muharebesi’nde çekilmiş..
Sakarya meydan muharebesi, ölüm kalım savaşının son dönemeci, kan gölüne dönmüş memleketim.
Elinde dürbünü, kahramanlarını , savaşın gidişatını gözlüyor.
Oturup bağdaş kurmuş Türk usulü.
Yanında arkadaşı.
Yoksulluk diz boyu …
Ama Sarı Paşa’ya inancı tam Türk İnsanının.
O engin bir düşüncenin lideri.
Düşman işgalindeki evi , vatanı , Türk’ün ocağı …
Tam bağımsızlık diye çıkmış yola.
Dönmez artık geri.
Yüzlerce vatan evladının şehadetini gözleriyle görmüş bir muzaffer komutan.
” Savaş zorunlu olmadıkça , bir cinayettir “diyebilen yüreği insan sevgisi ile dolu kahraman” Sarı Paşam.
Başkomutan !..
Ali Rıza’dan olma , Zübeyde Hanımdan doğma.
Yaradan bizim için övüp yaratmış.
Mustafa’m Kemal’im Atatürk’üm.
Bu resme iyi bakın şimdi !..
O bir Başkomutan, ayağındaki potinin altı delik !..
İnsanın ayağı değil , yüreği üşüyor dikkatlice baktığınızda.
En acı gerçek ise , Sakarya Savaşında ordunun %40 savaş meydanından kaçmıştır..
Kalanlarla, zaferi kazanan Mustafa Kemal , yani ayağındaki potini yırtık Başkomutandır.
Şimdi bu resme bakıp , hala daha nankörlük edenler var ise, ben susayım da ,
” Halkımın gönlünün hızmatçısıyım” diyen,
Neşet Ertaş ustam söylesin..
Halkın dilinden, gönül telinden.
” Kendi kendisinden utanmayan, yeryüzünde hiç kimseden utanmaz !”