Televizyonda izledim.
Spontane gelişmiş bir diyalog..
Senaryo, kurgu falan değil!..
Öyle eline tutuşturulmuş soru kağıdından bakıp da söylenen sözler değil!..
Gerçeğin ta kendisi..
Adam bağırıyor..
“Karın doyurmak başka ;
beslenmek başka!..
Ben beslenmek istiyorum” diyor.
Karşısındaki bön, bön bakıyor.
Karın doyurmayı “bir kuru ekmekle”
yaptığını sanıyor çünkü..
Beyni o kadar çalışıyor!..
Öbürü de “beslenmek” istediğini söylüyor.
Et, süt, yumurta, protein, fosfor, demir, vitamin ile “karnını doyurup” beslenmek istediğini söylüyor.
Beynini daha çok çalıştırmak istiyor.
Öteki hala konuşuyor, diyor ki:
“Ben geçiniyom işte.. Garnım doyuyo..
Vakit de geçiyo.. Gaveye gidiyom.
Ezan vaktini bekliyom, namazımı gılıyom..
Eve gidiyom garnımı doyuruyom
yatıyom uyuyom “
***
Diğeri bağırıyor kendini yırtıyor..
“Yahu ben senin gibi yaşamak istemiyorum!.
Sinemaya,tiyatroya gitmek,
kitap okumak istiyorum.
Gezip görmek istiyorum.
İnsan gibi beslenmek gıda almak istiyorum.
Sosyalleşmek istiyorum.
Ben böyle yaşamak istiyorum.
İnsan gibi yaşamak benim hakkım” diyor.
Öteki yine bön, bön bakıyor.
Allah bilir içinden geçiriyordur.
“Gominis seni!.”
Bu anlattıklarım aynen vaki..
Türkiye’nin gerçeği..
Sen istediğin kadar yol yap..
İstediğin kadar hastane yap..
Onlar zaten olur!..
Asıl mesele..
Sağlıklı..
Aydın..
Düşünen..
Soran..
Sorgulayan..
bir toplum yaratmak!..
**
Genç kadın pazarda bağırıyor, ağlıyor..
“Alamıyorum..İnanın alamıyorum!.
Çocuğuma süt içiremiyorum meyve yediremiyorum, beslenemiyoruz,
daha bunun ötesi yok” diyor.
Daha ne desin bu kadın?..
Babaanne mikrofona konuşuyor.
Herkes izlemiyor bunları..
Yandaş kanallarda göremezsiniz!..
-“Torunuma bir tane muz ancak alabildim.
Tane ile alışveriş yapıyorum.
Utanıyorum bunları söylerken
görün halimizi “ diyor.
Asıl utanması gerekenler utanıyor mu
sen neden utanıyorsun kardeşim?..
Hıyar’a bak!..Pazarda bile 25 lira!..
Senin alnın ak yüzün pak!..
Elektrik ihbarnameleri…
Onlar zaten bir rezalet!..
Milletin canına tak etti.
Yetti artık yeminle yetti!..
İnsanlar “mum’a” döndü bu çağda..
Adam bankadan kredi alıp
elektrik borcunu ödemeye çalışıyor.
Zaten borçlu garibim..
Bankadan da eli boş dönüyor.
Tüketici kredisi, kredi kartı borcu
Aralık sonu itibariyle 1 trilyon 28 milyar!..
Bu borcun yarıya yakını takipte!..
35 milyon kişi bankalara borçlu!..
Bu ne demek?..
Eşi, çocuk çoluğu ile en az
70 milyon insan BORÇLU demek!.
Maliye Bakanlığının açıklaması bu!..
Evet!..
Lütfü Elvan gitmeden önce
yaptı bu açıklamayı…
Hane halkının borcu..
Son 18 yılda..
138 kat artmış durumda!..
Ne yapsın şimdi vatandaş?..
Şu anlattıklarımı savunacak bir kişi
çıkar mı Allah aşkına?..
Ben memnunum hayatımdan diyen bir kişi çıkar mı?..
Aslında çıkmazda..
Ama..
Çıkar, çıkar…
Kuru ekmekle karnını doyuruyor ya..
Kahve köşesinde sobanın kenarında
tüneyip bekliyor..
Eve gidip erkenden de
yatıp uyuyor ya..
O mutlu!..
Onlardan çıkar İşte!..
Ona göre..
Bu da Allah’dan..
Ulan geri zekalı !..
deme de dur şimdi..
Allah sana da akıl fikir vermiş..
Düşünme yetisi vermiş..
Yüce yaradan..
Ot yiyip saman mıç dememiş ki birader!..
İnsan olarak yaratmış seni..
Bir gör, bir gör!..
Uyuma uyan artık..
Bak adam bağırıyor..
İnsan gibi yaşamak istiyorum diyor.
Sinemaya tiyatroya gitmek istiyorum diyor.
Kitap okumak istiyorum diyor.
Gezip görmek istiyorum diyor.
İnsan gibi beslenmek istiyorum diyor.
Bu benim en doğal hakkım diyor..
Çünkü..
Ben..
“İNSANIM” diyor!..
“AYDINLANMAK” benim hakkım diyor!..
Daha ne desin?..
Daha ne diyelim be arkadaş ?..
Bu kadar güzel anlatılır sayın Tanyol Kıpçak tebrik ederim.👍👏👏
Aynen biz insan gibi beslenmek sosyal aktivitenin içinde olmak sosyalleşmek istiyoruz bu bizim anayasal hakkımız. Sevgi,saygı ve selamlarımla…