11 Aralık 2019 tarihli “Avrupa Yeşil Mutabakatı ”, iklim ve çevreyle ilgili mücadelede Avrupa Birliği’nin önceki taahhütlerini daha geniş ve daha etkili bir şekilde yeniden düzenleyen bir yol haritasıdır.
Bu mutabakatın amaçları şunlardır; sürdürülebilir bir gelecek için AB ekonomisini dönüştürmek, temiz, ulaşılabilir ve güvenli bir enerji sağlamak, temiz ve döngüsel bir ekonomi için sanayiyi harekete geçirmek, inşaat ve yenilemede enerji ve kaynak verimli bir yol geçişi finanse etmek, bu konuları irdeleyen araştırmaları desteklemek, yeni fikirler için teşvikte bulunmak, toksik içermeyen bir çevre için sıfır kirlilik hedefi, eko sistemleri ve biyoçeşitliliği korumak ve iyileştirmek, tarladan sofraya; adil, sağlıklı ve çevre dostu bir gıda sistemi tasarlamak.
Sürdürülebilirlik kavramının ne anlama geldiği günümüzde büyük bir merak konusudur. İlk kez 1987 yılında Brutland Raporu’nda yer alan bu kavram; bugünkü ihtiyaç ve isteklerimizi, gelecek nesillerin yaşam fırsatlarını azaltmadan karşılayabilmek anlamına gelmektedir. Bu kültürün benimsenmesinde eğitim anahtar bir rol oynamaktadır. Birleşmiş Milletler, bu doğrultuda 2005-2014 yıllarını sürdürülebilir kalkınma için Eğitim On Yılı olarak tanımlamıştır.
BM’nin belirlediği toplam on yedi sürdürülebilir kalkınma hedefi vardır. Bunlar: yoksulluğa son, açlığa son, sağlıklı bireyler, nitelikli eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği, temiz su ve sıhhi koşullar, erişebilir ve temiz enerji, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, sanayi, yenilikçilik ve altyapı, eşitsizliklerin azaltılması, sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları, sorunlu tüketim ve üretim, iklim eylemi, sudaki yaşam, karasal yaşam, barış ve adalet, hedefler için ortaklık diye sıralanabilir.
Devletler gibi bizlerin de bireysel olarak yapabileceği çok şey var. Yeni yeşil düzen, sürdürülebilir yaşam, döngüsel ekonomi gibi konuları gündeme getirebiliriz. Her bir kavramı masaya yatırmak, başlı başına farkındalık oluşturmaktır. Çevre ile olan ilişkimizi gözden geçirebiliriz. Kentlerimiz için yeşil altyapılar oluşturabiliriz. Üreticilerden doğayı önceleyen faaliyetlerde bulunmalarını talep edebiliriz. Belediyelere, çalışma programlarında sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yer verip vermediklerini sorabiliriz. Aynı soruyu oy verdiğimiz siyasi partilere de yöneltebiliriz. Kısacası karar verici merciler üzerinde baskı oluşturabiliriz. Özel ve mesleki yaşantımızda sürdürülebilir yaşam tarzını benimseyebiliriz.
Geleceğin yetişkinleri olan çocuklarımıza sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları kazandırabiliriz. Bu amaç doğrultusunda gerçekleşen en anlamlı çalışmalardan biri, TEMA Vakfı’nın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı ve Tetra Pak işbirliği ile gerçekleştirdiği Sıfır Atık Eğitim Projesi’dir. 1 Kasım 2018’de gerçekleştirilen Sıfır Atık Zirvesi’nde, Sıfır Atık Sosyal Sorumluluk ve 2020 yılında ÇEVKO Yeşil Sanayi Nokta Ödülleri Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk ödülüne layık görülen proje, çocukların doğal varlıkların korunması, doğa dostu tüketim alışkanlıkları, atık yönetimi gibi konularda farkındalık kazanmaları ve sıfır atık yaklaşımını benimsemelerini hedeflenmektedir.
Doğal varlıkların doğru kullanılması ve israfın önlenmesi için geliştirilen 5D Modeli; Düşün, Gerekli Değilse Tüketme, Daha Az Tüket Değerlendir, Yeniden Kullan Değiştir, Farklı Amaçla Kullan Dönüştür, Doğa Kazansın prensiplerinden oluşuyor. Proje kapsamında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise seviyelerinde öğretmenlere sunumlar, posterler, çalışma kâğıtları, filmler, proje önerileri ve dijital oyunlar olmak üzere eğitim içerikleri ve materyaller hazırlanmıştır. Sıfır atıkla ilgilenen herkes üye olarak tüm içeriklere ve materyallere ulaşabilmektedir. Şimdiden keyifli etkinlikler diliyorum…
İşte Sıfır Atık Eğitim Portalı : www.sifiratiktema.org