Hızlı, rekabetçi ve beraberinde kalkınma ve kalkınmadan eşit dağılım.
Bu sıralama hayalini gerçekleştirmek için gündemimizde 3 konu var.
Bir yeşil dönüşüm, iki dijital dönüşüm, 3 toplumsal dönüşüm.
Bu üç konunda; kaynak verimliliği, daha büyük pazar için yeşil dönüşümün hızlandırılması ve eko inovasyon (yeşil etiketli ürün) alt başlıkları ile desteklenmesi hedefi yer alıyor.
***
Esasen bu kısa sıralama bütünü ile hayale ulaşmanın yollarından biri “Tarladan Çatala” , “Bireyden En Büyük İşletmeye” söylemlerinin kapsadığı içeriğin toplumsal özümsenmesi ile gerçekleşir.
Bir kısmımız iklim değişikliği ve yeşil dönüşüm meselesine farklı pencereden bakıp, çeşitli senaryolar üretse de; gelin biz gerçekçi pencere, iş dünyası ve kalkınma bakış açısını kullanalım.
Başta yeşil dönüşüm, Balıkesir’de yaşayan her bir bireyden, her bir işletme için çok ama çok önemli ve çok hızlı hareket edilmesi gereken bir konu.
Konuyu kısaca özetleyeyim.
İnsanoğlunun doğal kaynakları hoyratça tüketimi sonucu ve beraberindeki iklim değişikliğine bağlı krizin gidişatını durdurulması; hatta geriye dönüşü için dünyada 197 ülkeden 190’ı topluca alınan önlemlerin uygulanmasında karar birliği yaptı.
Avrupa Birliği bu konuda en hızlı ve ciddi kararlar alarak Aralık 2019 yılında, 2050 yılına kadar net sıfır karbon salınımı, 2030 yılına kadar ise karbon salınımını %50 azaltma, hedefleyen “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı” {European Green Deal) teklifini sunarak uygulamaya koydu.
***
İş dünyası açısından bu konudaki gerçek odaklanma muhtemelen;
AB tarafından “Sınırda karbon vergisi veya düzenlemesi (SKD) öncelikle yüksek karbon salımı olan ve yüksek enerji bağımlılığı olan sektörlere uygulanacaktır.” kararı ve müşterilerinin “Yeşil Dönüşüm Talebi” inden sonra oldu.
Odaklanma derken Balıkesir özelinde işletmelerin çok büyük bir bölümü ve yine insanımızın çok büyük bir bölümünün ilgi alanına dahi girmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
***
Artık her birimizin haberlerden öğrendiği şekli ile Türkiye enerjisinin aşağı yukarı yüzde 75’ini ithal ediyor.
Bugüne kadar enerji ithalatının en yüksek gerçekleştiği yılda enerji için ödediğimiz ithalat rakamı yıllık 52 Milyar dolar.
Sanırım bu iki rakam konuya odaklanmamıza biraz daha yardımcı oluyor.
Okuyunca “Bir dakika bu konu benim cebime giren paranın önemli bir kısmını alıyor” düşüncesi ortaya çıkıyor.
***
Bu yüzden esasen çok ta zor olmayan yeşil dönüşümü kısaca anlatmak istiyorum.
Yeşil dönüşüm ölçme ile başlar.
Her ay gelen enerji faturalarını kontrol ederek ve kayıt altına alarak.
Ölçmenin beraberinde içerideki kültürün değişmesi gerekiyor.
Tasarruf çıktığımız yerdeki lambayı kapatmayla, çamaşır makinesini ısı ve ortam şartları göz önüne alarak çalıştırma gibi çok küçük ama kültürü değiştirecek özümsemeler ile başlar.
Tabi ki dönüşüm için tasarruf yeterli değil.
Beraberinde yatırım yapmak gerekiyor.
Ekipmanların daha verimlileri ile değiştirilmesi gerekiyor.
Bunları enerjinin büyük bölümünün elektriğe yönlendirilmesi ve elektrik enerjisinin de fosil yakıt kullanılmadan yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edilmesi gerekiyor.
***
Elbette bir maliyeti var.
Elbette yatırım sonrası çok büyük bir getirisi var.
Finansman konusunda işin içine yeşil dönüşüm girince hem bir miktar daha düşük faiz hem de kredinin daha kolay bulunması mümkün oluyor.
***
Balıkesir sanayisinde enerjinin verimli kullanımı ve dönüşüm ile ilgili Güney Marmara Kalkınma Ajansı örnek olacak ve başarılı bir projeye imza attı.
Balıkesir’de sanayici bazı firmalarımızın da fosil yakıttan başarı ile yenilenebilir enerji kaynaklarına hızla yöneldiklerini görmek dönüşüm penceresinden umut verici.
Erdoğan Dur