Adam yabancı belli..
Bula bula beni buldu.
“Can you help me?..” deyince anladım tabi..
Yardım istiyor zavallı..
Onunki “İngilizce” benimki “İngilazca”
ama olsun.. Anlar o beni.. Bende onu tabi..
Tanıştık..
Nerelisin(iz) dedim..
Adam bi şey dedi ama valla anlamadım.
Bentu rkiy eli ym gibi bi şey dedi.
Bozuntuya da vermedim iyi bir yerdir bi de..
Cahilliğim de ortaya çıkar..
*
Neyse..
One the, tu the derken ..
Çaylar da içildi.
Eee…Kimlerdensin?.. Demenin alemi yok.
Adam yabancı işte.. Anlamaz zaten..
Ben bakarken..
Soru ondan geldi…
Adam dedi ki..
-Ne kadar çok “refugee” var sizde?..
Dedim ki..
-E medeni ülkelerde böyle!.
İnsan’a değer veriliyor biliyorsun.
Yolu ortadan ikiye bölüyoruz.
Refüj şart!..
Kazaları aza indiriyoruz.
Refüj olmadan olmaz!..
*
Adam da “bu ne diyo” gibi haller var..
Garipsedi benim cevabımı..
Anlamadı dangalak!..
“What” dedim ona?..
“Ne” yani gibilerden..
Çantadan küçük bir lügat çıkardı..
“Refugee”ün altını çizdi gösterdi.
Annam .ıçtık şimdi..
Anladııım!..
Sığınmacıları soruyor adam sığınmacıları..
Refugee sığınmacı demek!..
Olm ben kaç gündür “neden”diye yazıp durum
Bi de bu çıktı..
Artık anlatıcam elin gavuruna..
Dedim ki..
-Bizim president (Başkan) çok seviyor onları..Hatta diyor ki..Ben varken bi yere gidemezler.Biz ensar!.. Yok öyle..
*
Adam garip, garip yüzüme baktı.
Dedi ki..
-What ensar?..
*
Haydiii…Gel anlat..
İngilizce de ensar
kelimesi yok. Adam haklı..
Neyse onun anlayacağı gibi anlattım.
Artık anladımı anlamadı mı ben de anlamadım.
*
Arkadan dedi ki..
-Bizde öyle Başkan istiyor, seviyor diye olmaz.
(Allah Allah ne kadar enteresan)
Sizde bunlardan çok!..
Nereye gitsem hep onlar..
Avrupa da var ama sayıları çok az!..
Olmaz!..
Hayır, hayır!..
*
Son cümlesini kağıda yazıp çevirdim.
Hata yapmamak için..
Dedi ki..
“Hatta bırak sığınmacıyı..
Öyle sallanıp gelmeyi..
Savaştan kaçma ayağıyla..
Cepte doğru dürüst parası yok..
Ülke ülke dolaşıyorlar…Nasıl oluyor bu iş?.
Avrupa’ya, Amerika’ya hatta birçok ülkeye bazı
ülke vatandaşları normal yollardan bile giremiyor.
Vize alıp da gelebiliyor.
Bazıları da alamıyor!..
Hatta kapıda kaç paran var cebinde?..
Kaç gün kalacaksın diye bile soruluyor.
*
Ulann.. Yurt dışına giderken yabancı elçiliklerin önünde vize kuyruğunda beklediğimi hatırladım.Kapıda kaç paran var denildiğini..
Bi kızardım, bi kızardım ama..
*
Adam sordu yine..
-Sorma işte artık!..
*
-Ne yapmayı düşünüyorsunuz?..
*
-Aaa…Bak leylek geçiyor leylek..
Sizde var mı leylek?.. Hahaha.
*
Adamın adını yazmayı unuttum sahi..
Jou RNA list ta ny olk ipç ak..
*
Hoşça kalın..
