Bu hafta Yerli Malı Haftası. Bundan dolayı bu hafta üzerine sohbet edeceğiz. Çünkü yerli malı kullanmak ülke ekonomisini kalkındırır. Her ülke coğrafyasına uygun ürün üretir. Bu ürettiklerini önce kendi halkının tüketmesini ister. İhtiyaçtan fazla üretilen ürünler ise yurt dışına satılır ve gelir kazanılır. Gelir arttıkça ülkede üretilmeyen mallar dış ülkelerden alınır.
Eskiçağdan beri ülkeler ihtiyacı olan sanayi ürünlerini el sanatları ile üretmişlerdir. Hititler dünyanın savaş arabası üreten ülkesi olmuştur.
Yine Kayseri’deki Kaniş sipariş üzerine çalışan bir sanayi bölgesi olmuştur. Truva, Şile, Buldan, Denizli, Isparta, Sındırgı, Kayseri gerek halı, gerek dokuma ürünleri üretmede öne çıkmış yerler olmuşlardır. Anadolu’da Ahi Evren tarafından kurulan Ahi teşkilatı ile üretim hem kontrol altına alınmış ve hem kalitesi arttırılmıştır.
Fakat coğrafi keşiflerle altın bakımından zenginleşen Avrupa ülkeleri Osmanlı’nın ürettiği malları yüksek fiyata alarak Anadolu’yu yoksullaştırmışlardır. Daha sonra Avrupa’da yeni keşifler yapılmış ve sonunda sanayi devrimi gerçekleştirilmiştir. Sanayi devrimi ile ucuz ve çok fazla mal üretince bu malları satmak için çeşitli antlaşmalar yapmışlardır.
1838 yılında İngiltere ile yapılan Baltalimanı antlaşması sonucu Osmanlı toprakları adeta açık pazar haline gelmiştir. Bu açık pazar hali ülkenin üretimini çok fazla olumsuz etkilemiştir. Osmanlı bu dışa bağımlı şekilde 1. Dünya Savaşına girmiştir.
Savaş sırasında ordunun silah ihtiyaçları Almanya’dan karşılanmıştır. Savaş sonunda ülke işgale uğrayınca Ulu önder Mustafa Kemal önderliğinde Kurtuluş Savaşı yapılmış ve Cumhuriyet kurulmuştur. Cumhuriyetin amacı ülkenin ekonomisini kalkındırmaktır. Daha Lozan görüşmeleri sürerken 13 Şubat 1923’te İzmir İktisat Kongresi toplanmış ve ülke ekonomisinin nasıl kalkındırılacağı tartışılmıştır. Bu kongrede yerli malı kullanmanın önemi üzerinde durulmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra çeşitli fabrikalar yapılmaya başlanmıştır. Ülkede yerli üretim artmıştır. Fakat ülke dışından da mal gelmektedir. Yerli üretim dış üretim malları ile kalite bakımından rekabet edememektedir.
1929 yılında dünyada büyük bir ekonomik buhran ortaya çıkar. Avrupa ülkelerinde pek çok şirket iflas eder. Avrupa ülkeleri üretim güçlerini kaybederler. Bu dönemde ülkemiz çok fazla etkilenmez. Sayın İsmet İnönü 12 Aralık 1929 tarihinde TBMM’de yerli malı kullanmanın ve ulusal ekonominin önemi üzerinde bir konuşma yapmıştır. Bu konuşma ile yerli malı tüketimi teşvik edilmiştir. Kriz derinleşmeden atlatılmıştır.
1933 yılında ise planlı ekonomiye geçilerek ülkenin sanayi gücü arttırılmıştır.1946 yılından itibaren bu hafta 12-18 Aralık tarihleri arasında Yerli Mallar Haftası olarak okullarda kutlanmaya başlanmıştır. Haftanın amacı yerli malı tüketimini arttırmaktır.1983 yılında haftanın adı “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak değiştirilmiştir. Bugün ülkemiz pek çok ihtiyacını yerli üretim ile karşılamaktadır. Kendi ürettiği ürünlerin pek çoğunu da dış ülkelere satmaktadır. İhtiyaçlarımızı yerli üretimle karşılayalım. Yerli malı tüketirsek paramız ülkemizde kalır. Kendi insanımız kazanır ve üretim gücümüz daha da artar. Saygılarımla.
14.Aralık.2024
Sinan Kahyaoğlu