Yerel gazeteler çırpınıp durup dertlerini anlatma yolunda nicedir çabalarken…
Hop gündeme tam tersi yönünde bir iddia düştü.
Hazırlıkları süren ikinci yargı paketinde yer alan düzenlemeye göre icra ilanlarının yerel gazetelerde yayınlanması sona erecek.
Bu demek ki zaten resmi ilan gelirlerine muhtaç olarak ve zorluk içinde yayınını sürdüren yerel gazetelerin en önemli gelir kaynaklarından biri kesilecek.
Sonucu şu, sayısını tahmin edemeyeceğimiz kadar yerel gazete kapanacak.
Zaten son aylarda kapanan kapanana…
Bir de aksi yönünde çaba harcanıp ilanların artırılması yönünde mücadele veren yerel gazetelere bu tarz bir düzenleme gelirse yeni yargı paketinde.
Vah ki vah!
Sağ gösterip sol vurmak gibi bir şey böyle olsa gerek.
Yerel gazetelerle ilgili hangi siyasinin kapısı çalınsa hepsinin ağzından dökülen üç aşağı beş yukarı aynı kelimeler oysa:
“Yerel basının sorunlarını biliyoruz, yerel basına destek olmak hepimizin görevi. Sıkıntılarını giderme ve ilan konusunda daha fazla pay almanız için çalışıyoruz.”
Hemen hemen hepsi bunları söylüyor di mi?
İkinci yargı paketinde bunun tam aksi düzenleme çıktığını düşünün.
Bu takdirde bir kez daha onanmış olacak ki, bu konuda açıklama yapan milletvekillerinin etkisi sıfır.
Aksi halde yerel basın temsilcilerine o şekilde umut verici konuşulmaması gerek.
Yine de gündeme düşen bu iddianın doğru olamayacağını ümit etmek istiyoruz.
Çünkü her yerel gazetenin kapanması sokaklardaki bir ışığın daha sönmesi demektir.
Yerel gazeteler sokaktır.
Sizin sesinizdir.
Her ne kadar internette haberin her türü bir tık uzağınızdaysa da yerel gazete farklıdır, adı üstünde kendi kentinizdir, yaşadığınız yer, mahalleniz, sokağınız, mensubu bulunduğunuz sivil toplum kuruluşu, okullarınız, yerel kamu kurumlarınızdır..
Yerel gazete sokaktır.
İcra ilanlarının yerel gazetelerde yayınlanmamasına yönelik bir düzenleme çıkarsa bunun altında yatan gerekçe ne olabilir?
Çünkü ilan gelirleri netice olarak devletin cebinden çıkmıyor. Dosyanın tarafları giderleri karşılıyor.
Haliyle devlet bütçesine gelen bir yük yok.
İcra dosyalarındaki masraf yükü mü azaltılmak isteniyor; o zaman da demezler mi adama, icradaki yerel gazete ilanlarına gelene kadar bir cebri satış işleminden devletin aldığı harçlara bakın diye..
Dudak uçuklatır.
Devletin icradan ve adliyeden topladığı harçların tümü adliyeler için harcansa, koridor bölerek oda yapmak zorunda kalan adalet saraylarımız(!) olur muydu hiç?
Yani ilanların kaldırılması gerçeğe dönerse kimse masrafları azaltma gerekçesinin arkasına sığınmasın, içi boş kalır.
O halde de akla o korkulu soru geliyor ister istemez:
Yerel gazetelerin kapanması mı isteniyor?..
Orada da sayının minimuma düşerek “parası olan yaşasın, dürüstçe yaşamaya çalışandan bana ne” mi anlayışı var?..
Yargı reform paketi derken, o paketten yerel basına kurulu saatli bomba mı çıkacak?..
Aman aman!
Umarız gündeme düşen bu son iddia, sadece “iddia”dan ibaret kalır da varsın bu yazı boşa çıksın.