“Sen de yaz yaz yaz bir kenara yaz bütün sözlerimi…”
Nasıl da söyler Ajda bu şarkıyı?
Peki Barış Manço’yu hatırlayalım:
“Yaz tahtaya bir daha, tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet Ağa, bir gün öder hesabı”
Yazmak ile ilgili çok şarkı var…
Bizim de kamu kurumlarını mercek altına alan önemli bir kurumumuz var.
Sayıştay!
Her gün kamuoyuna yansıyor işte.
Şu bakanlıkta böyle usulsüzlük, bu belediyede böyle harcama, falan üniversitede şöyle hukuka aykırılık…
Kamu kurumlarını en tepeden en küçük birime kadar tabiri caizse didik didik ediyor.
Röntgenini çekiyor.
İnanılmaz usulsüzlükler, inanılmaz harcamalar, inanılmaz hukuka aykırılıklar…
Ama tık var mı?
Yok.
Oysa yer yerinden oynamalı incelenen o kurumlarda.
Çünkü bu kadar usulsüzlüğün var olduğu bir yerde o kamu kurumundan hesap sorulmuyorsa…
“Devlet malı deniz…”
“Ye kürküm ye…”
Anlayışı son ermez, erdirilemez.
Sayıştay, kamu idarelerinin mali faaliyet, karar ve işlemlerini hesap verme sorumluluğu çerçevesinde denetler ve sonuçları hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisine doğru, yeterli, zamanlı bilgi ve raporlar sunar.
Ötesi…
Yok işte.
Peki idare, bu raporlar açıklanınca sorumlular hakkında bir işlem yapıyor mu?
Peki savcılıklar, görevi ihmal veya görevi kötüye kullanma gibi suçlar açısından re’sen harekete geçiyor mu?
Gördünüz, duydunuz mu?..
Sayıştay açıklıyor.
Basına yansıyor.
“Vay canına” diyor vatandaş.
Ötesi?
Yok.
Hal böyle olunca neyi ve hangi kamu kurumundaki usulsüzlüğü düzeltebilirsiniz?
Örneğin geçenlerde Çanakkale ve Balıkesir Üniversiteleri ile ilgili denetleme sonuçları yansıdı bazı gazetelere…
(Bazı gazetelere diyoruz, çünkü biliyorsunuz ki bir kısım basın nicedir üç maymun mevkutesi haline geldi)
N’olmuş bu üniversitelerde?
Emekli ikramiyesi, ölüm yardımı, makam/temsil/görev tazminatları gibi kalemlerden doğan SGK borçları kayıtlarda gösterilmemiş.
Yani borçlar mali tablolara yansıtılmamış.
Pek çok kurumda açıklanan raporlar karşısında çok masum ve devede kulak mı kalıyor bunlar?
Peki kamu kurumları hukuka uygun davranmazsa ve usulsüzlüklerin azı/çoğu hukuk açısından aynı değerde ise…
Manço, “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa, bir gün öder hesabı” diyor da…
Kamudaki usulsüzlükleri; kim, ne zaman ödeyecek, bilen ve umudu olan var mı?