featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. YAYIN YASAĞI VE…

YAYIN YASAĞI VE…

Her elim olayda yayın yasağı getirmek alışkanlık halini aldı ve buna gerekçe olarak da “dezenformasyon” gösteriliyor da bunu önlemenin yolu yayın yasağı mıdır düşünmek gerek.

Hatta son kalleş saldırıda Turizm Bakanlığı’nın talebi ile mahkeme karar aldı ve RTÜK de medya organlarına duyurdu.

Turizm Bakanlığı’nın başvurusu kendi açısından makul sayılabilir belki turizme vereceği zarar gözününe alınarak.

Lakin yine de tuhaf; bugünün dünyasında yayın yasağı kime ne fayda?

Türkiye’de Türklerin haber alamaması dışında yabancı basın kuruluşlarını nasıl durduracaksınız.

Nitekim çevremizdeki pek çok kişinin yayın yasağının ardından BBC, CNN, Al Jazeera gibi kanalları açtığını da biliyoruz.

Dünyanın anında servis yaptığı saldırıda New York Times terör eylemi akabinde nasıl tweet attı?

Mealen dedi ki, saldırı, Türkiye’ye gelen milyonlarca turistin ziyaret ettiği bölgede meydana geldi.

Soner Yalçın’ın haklı olarak yazdığı gibi ABD’nin önde gelen gazetesi diyor ki, Türkiye’ye gitmeyin!

Yani..

Yayın yasağının neye faydası var; ki sosyal medyada yayın yasağını takan yok, Türkiye’deki basın yayın organları da zaten sorumluluk bilinciyle hareket ediyorlar.

Hepimizin izlediği haber siteleri, televizyonlar ve basın; yayın yasağı olsun ya da olmasın terör örgütünün ekmeğine yağ sürmediğine göre ve zaten yanlış/yalan haberin yaptırımları bulunduğuna göre…

Saldırı akabinde saldırı kadar yayın yasağının gündem olması gerçekten doğru bir hareket mi?

İnsan düşünmeden edemiyor; bu kadar hızlı karar nasıl alınır, bu mudur tek öncelik diye?

Hele hele zamanımızda her şeye ulaşmak mümkünken dediğimiz gibi yabancı siteleri, yabancı televizyonları, yabancı gazeteleri ne yapacağız?

İnterneti yavaşlatmak ve bir de bu tarz dünya gündeminde ayrı bir konu başlığı ile yer edinmek zincirleme hata örnekleri değil mi?.. Hatta VPN ve DNS bağlantılarını da herkes kullanabilirken.

Türkiye’de maalesef RTÜK ve BİK gibi iki önemli kurum her daim eleştiri oklarına hedef oluyor.

Çünkü ekran karartma, program yayınlatmama, ilan kesme gibi cezalar basın özgürlüğünü onarılmaz hale sokuyor.

Bir milletvekilinin konuşmasından dolayı bir kanala ceza yağdırmak veya basında çıkan bir haber nedeniyle haksızlık veya yanlış bir yayın varsa bunun hukuki yolları belirtilmişken yargı kararının ötesine geçen ilan kesme cezaları doğru mudur, hukuki midir; bunu tarafsızlıkla değerlendirilebiliyor muyuz yoksa bana dokunmayan yılan bin yaşasın modunda mıyız buna bakmamız gerek.

Her ne hata yapıyorsak bile bile yapıyoruz, tabiri caizse kendi ayağımıza sıkıyoruz.

Sonra neden her uluslararası endekste geriye gittiğimizi düşüneceğimize bu kez de endeks açıklayanları düşman olarak görüyoruz.

Bu bakış açısının sağlıklı olduğu söylenemez.

Bir haberden rahatsız olunması, haberin yanlış bilgi içermesi, yalan yazılmış olması karşısında tekzip/şikayet veya tazminat davaları gibi hukuki yollar vardır ki BİK ve RTÜK’ün tümüyle bu yolların önünde dört nala yol alması gerek hukuk güvenliği ve gerekse basın özgürlüğü açısından pek çok sıkıntıyı beraberinde getirmektedir.

Yani saldırının detayını örneğin Fox Haber’den değil de Fox News’ten veya CNNTürk’ten değil, CNN International’dan mı izlememiz gerekiyor?

Anlayabilene aşk olsun.

Aslolan New York Times gibilerinin kasıtlı yayınlarının önüne geçmek.

Aba altından sopa gösteriyorlar; asıl mücadelenin bu açıdan olması şart.

 

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
YAYIN YASAĞI VE…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!