CHP Balıkesir İl Kongresi’nde Edremit’ten İl Delegesi ve Büyük Kurultay Delege Adayı olarak bir konuşma yapan Cemil Yavuz, ülkeye tam demokrasi vaadinde bulunan CHP’nin, kendi içinde de tepeden tırnağa ve aşağıdan yukarıya parti içi ve örgütsel demokrasiyi bir an önce yerleştirmesi gerektiğini vurguladı.
Örgütlerin birer ‘kıyasıya rekabet makinesi’ haline geldiğini ve gücü ele geçirenin mutlak hakimiyetinde olduğunu söyleyen Yavuz, kongrelerde ‘blok liste’ ucubesiyle, CHP örgütlerinin bir yarısının saf dışı bırakılarak nice etkili, nitelikli, verimli, özverili kitlesinin tasfiye edildiğini savundu.
Sağ partilerin gücünü sermayeden alıp, şoven milliyetçilikten ve inanç istismarından beslendiğini öne süren Yavuz,
halkçı, toplumcu, ilerici partilerin, bütün dünyada gücünü öncelikle kendi iç dayanışmasından aldığını söyledi.
Bunun toplumsal dayanışmanın da zemini olduğunu dile getiren Yavuz, CHP’de her şeyden önce parti içi ve örgütsel demokrasinin gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğunu üzerine basa basa vurguladı.
“Başarı iç dayanışma olmadan olmaz. Dayanışma da parti içi demokrasi varsa var olur. Dayanışmanın beslendiği zemin, parti içi demokrasidir.” diyen Yavuz, bunu bir zincirin halkalarına benzetti. Yavuz, “Bu zincir, parti içi demokrasi, parti içi dayanışma ve toplam gücün harekete geçirilmesi şeklindedir” dedi.
“BİR MİLYON ÜYE VAR AMA…”
Yavuz konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:
“CHP, toplam gücünü harekete geçirememektedir. Çünkü iç dayanışması geçerli değildir. Geçerli olabilmesinin zemini ise mutlaka parti içi demokrasidir. Bu zincirin tamamlanması, CHP’nin başarısı için her bakımdan emredicidir. CHP bir milyonu aşan üyesi ile il, ilçe ve mahalle örgütleriyle kapasitesinin çok çok altında kalıp, toplam gücünü harekete geçirememektedir. Toplam gücünü harekete geçirebilmesinin önkoşulu, iç dayanışmasıdır. İç dayanışmanın besleneceği kaynak da parti içi ve örgütsel demokrasidir. Bu, olmazsa olmazdır.”
“ÖRGÜTLER KIYASIYA REKABET MAKİNESİ HALİNE DÖNDÜ”
“Bugün ve uzun zamandır, örgütler birer ‘kıyasıya rekabet makinesi’ halindedir. Gücü ele geçirenin mutlak hakimiyetindedir. Bu yapısı ile sistem dikey işlemektedir, adaletsiz ve keyfidir. Bu aynı zamanda kişilikleri zedeleyicidir. Kişilikleri bir anda, şu veya bu nedenle tutum, çizgi yön hatta taraf değiştirmelere yöneltmektedir. Bunun sonucunda da her kongrede, üye kitlesinin bir yarısını biçmektedir, itmektedir. Gönüllülük tahrip edilmektedir. Bu da özveri ve emeği değersizleştiricidir.”
“DELEGE HESAPLARI … “
“Parti içi demokrasinin işlememesi nedeniyle, partide ve parti örgütlerinde siyaset üretilememektedir. Süreç basamakları demokratik işlemediğinden, kollektif emek kapasitesi yok edilmektedir. Süreç odaklılık yerine sadece sonuç ya da skor odaklılık geçerlidir. Delege hesapları ile en başından sonuna kadar sadece kıyasıya diğerlerini yenmek motivasyonu egemendir.”
“BLOK LİSTE UCUBESİ”
Kongrelerde ‘blok liste’ ucubesiyle, CHP örgütlerinin bir yarısı saf dışı bırakılarak nice etkili, nitelikli, verimli, özverili kitlesi tasfiye edilmektedir. Kapı dışında bekletilmektedir. Ne emeğinden, ne düşüncesinden, ne görüşlerinden, ne de moral gücünden yararlanılması istenilmektedir. Bu asla kabul edilebilir değildir.” (balikesir24saat.com)