Tane tane yazalım.
Türkiye kadar terörden çeken bir ülke yoktur.
Terörün sağı ve solu olmaz ama küçüklüğümüzde kaç insanımız kırdırıldı birbirine sağ-sol diye; hatırlayalım geçmişi… Yurt dışındaki ASALA’sından, IŞİD’ine, PKK’sından DHKPC’sine, PYD’sinden FETÖ’süne ve ismini sayamadığımız hangi örgütü ararsan hepsinden, yıllardır mağduru olmuştur bu toprakların insanları.
Dıştan beslenmeler, kuklalar, emperyalist senaryolar…
İçten ve dıştan üstü kapalı destekleyenler, kamuflaja yatanlar.
Velhasıl onlarca yıldır terörün her türlüsünden çekmiştir ve hala çekmektedir Türkiye ve bu sebeple Türkiye’nin terörle haklı mücadelesine kimse “gık”ını çıkaramaz.
Çıkarana da “vız gelir tırıs gider” cevabı kafidir.
Lakin…
Her canımızı acıtan, içimizi yıkan ve özellikle şehirlerde, yerleşim yerlerinde gerçekleştirilen terör olaylarının ardından yetkililer hep bir ağızdan ne der?
“Teröre taviz vermeyeceğiz, yaşam şeklimizi değiştirmeyeceğiz, günlük hayatımızdan vazgeçmeyeceğiz, terörün amacı topluma korku salmak ve infial uyandırmak, bu oyuna gelmeyeceğiz.”
Klasik hale gelen ve hep duyduğumuz cümleler.
Ve aslında hepsi de doğru.
Terörün ana amacı, topluma korku salmak.
İnfial uyandırmak.
Sindirmek.
Yoksa niye patlatır ki bomba İstiklal’de?
Ne geçer eline, vatandaşa acı katmaktan başka?
fetö uçakla başkentimize bomba attı ötesi var mı?
Peki…
Hatırlayalım yine.
İstiklal Caddesi’nde bank ve saksıların kaldırılmasından sonra, genelgeyle herhangi bir amaçla cadde üzerindeki işletmeler tarafından caddeye masa, sandalye, pano, seyyar tabela ve benzeri konulması, stant kurulması, sergi açılması, seyyar satış yapılması ve satış tezgahı konulması, sosyal, kültürel veya ticari etkinlikler düzenlenmesi, toplu veya bireysel sokak müzisyenliği ve performans gösterileri yapılması yasaklandı.
Peki siyasilerin dediği ile çelişmiyor mu şimdi bu genelge?
Üst akıl ile Valilik aklı farklı mı çalışıyor?
O caddede terör eylemi olduktan sonra güvenlik önlemleri mi artırılır, bu tarz genelgeyle caddenin tadı tuzu mu kaçırılır?
Valilik genelgesini baz alırsak neden sadece İstiklal?..
Diğer caddeler n’olacak?..
Terör için bank ve saksı kaldırmak mıdır asıl önemli olan, o zaman hiçbir noktada bank, saksı, çöp kutusu olmaması gerek.
Hem diyeceksiniz ki “terör korkmamızı istiyor, korkmuyoruz, yıldıramazlar”
Hem de böyle tuhaf düzenlemeler yapacaksınız.
Bunun kıstası ne?..
İstiklal’den kalktı konu kapandı mı?..
Terörle mücadelenin asli ve asgari şartı, çok iyi istihbarattır.
Onun dışında tüm kolluk teşkilatı ve Mehmetçik görevini zaten layıkıyla ve her daim yapıyor.
Ama son genelge biraz tuhaf oldu.
Terörün maalesef nereden ne zaman gelineceği bilinemiyor.
Ama sokak müzisyenliğine bile yasak getirmek.
Sapla samanı karıştırmak demek olmuyor mu?
Millet olarak yaşama taviz verelim, yaşamak için elimizden geleni ardımıza koymayalım ama yaşamdan taviz vermeyelim.
Aralarında çok fark var çünkü!
