Karikatürler nicedir eski tadında değil, siyasetin 1980’li yıllardaki engin hoşgörüsünü mumla arıyoruz…
Hatta bugünlerde şarkılar da tehlikeli…
Yıllardır dillerde olan şarkıdan bakıyorsunuz “şak” diye siyasi bir mesaj çıkarılıyor!
Cuppa’dan cunta, geççek’den nereye çekersen çeke kadar…
Bırakın karikatürlere gösterilen hoşgörüyü, şarkıları şarkı gibi söyleyemez olduk.
Ama konumuz bu değil…
Gerçi yine bir şarkı ile girdik başlığa da…
“Yanıyorum, yanıyorum, ah yanıyorum
Yanıyorum, yar yine bana haram geceler..”
***
Bahar adım adım yaklaşıyor.
Yaz geliyor.
Yaz dedik mi yanmaya başlıyoruz, hatırlayın lütfen.
Yine yanacak mıyız?..
Ormanlar, bitki örtüsü, hayvanlar, börtü, böcek…
Ekosistem, doğal yaşam, arılar, gelecek?…
Geçen yıl ne çok yandı Türkiye’miz.
Hele yangını söndürmekteki zayıflığımız…
Yangın söndürme uçaklarımızın hali, sayısının azlığı, bir garip inatlaşma ile THK’nın işlevsiz hale getirilen uçakları…
Başka ülkelerden uçak kiralamalar…
Devasa ülkemizin az sayıda yangın söndürme uçağı…
Düdük kadar ülkelerin devasa yangın söndürme filoları…
***
Yanacak mıyız yine?..
***
Tam da bu arada bir gazete haberi:
Gönül isterdi ki bizimle ilgili olsun.
Ama değil.
Bizim gibi yaz aylarında cayır cayır yanan ülkelerden, komşu Yunanistan ile ilgili haber.
Bu yıl yaz aylarına hazırlık anlamında 15 yeni söndürme uçağı ve helikopteri alıyormuş Yunanistan.
Söndürme filosundaki uçak sayısı böylece 92’ye çıkarılacakmış.
Yunanistan, bu amaçla NATO Destek Ajansı’na olan ve yeni araçların tedarikinde engel teşkil eden yaklaşık 8 buçuk milyon Euroluk borçlarını kapatmış.
Alacağı uçaklar arasında gece uçuşu da yapabilen Canandair tipi uçaklar da bulunuyormuş.
***
Galiba aylardan Kasım’dı.
Antalya ve Muğla yangınlarının birkaç ay sonrasıydı ama acısının tazeliğini koruduğu günlerdi…
Türkiye’nin Rusya ile karşılıklı görüşmeleri neticesinde Rusya Acil Durumlar Bakanlığı’nca, özellikle turistik alanlara yakın bölgelerde çıkabilecek yangınların söndürülmesinde kullanılmak üzere Türkiye’ye 11 hava aracı gönderileceği açıklamıştı.
Hatta detay bile verilmiş, tahsis edilecek hava araçlarından büyük kısmının 40 ton su kapasiteli yangın söndürme uçağı, diğerlerinin ise yangın söndürme helikopteri olacağı belirtilmişti.
Kasım ayından bu zamana geçen üç aylık süreçte başkaca herhangi bir açıklamaya denk gelemedik.
Tahsis edilen araçlar gönderildi mi, envantere kaydedildi mi, bir törenle Türk yangın filosuna dahil edildi mi; bilmiyoruz.
Ama şunu biliyoruz ki, çanlar yine bizim için çalıyor.
Yaz geliyor.
Geçen yıl çok yandı Türkiye.
Zaten hoyratça bitiriyoruz toprağımızı, suyumuzu, havamızı.
Daha ne kadar dayansın ki doğa?
Hele üzerine yangınlar…
Hele yüzölçümüne, ormanlarının büyüklüğüne ve orman yangınlarının yoğunluğuna karşı elimizdeki az sayıda söndürme uçağının olması?..
Kaçtık, kaç olduk misal?
Kiralama ne kadar doğru?
Taşıma suyla değirmen döner mi?..
Elimizde yeterli uçak olmamalı mı?..
Ne kadar yol aldık geçen yıldan bugüne?
***
Yunanistan, yananistan olmak istemiyor, filosunu güçlendiriyor.
Yunanistan, bizim yanımızda düdük kadar ülke.
Ama kaç uçağı var hazırda?
Kaç uçağı hedeflemişler şimdi?..
Sen nerdesin Türkiye’m?..
Yanmaya devam mı yine?
