Balıkesir’de emekçiler 1 Mayıs’ta emek ve bilim ile kurulacak yeni bir toplumsal düzen istedi. KESK Balıkesir Şubeler Platformu Sözcüsü Abdurrahman Bulut, ” Salgın, kapitalist sömürü ve yağma düzenini tüm çıplaklığı ile ortaya koyarken işçi sınıfının, emekçilerin hayatı var eden gücünü de ortaya koymuştur ve koymaya da devam edecektir. Virüs değil kapitalizm öldürür” dedi.
CHP’DEN TAM DESTEK
Balıkesir Tabip Odası, TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu, Balıkesir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası ve KESK Balıkesir Şubeler Platformu 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Alihikmetpaşa Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. CHP İl Başkanı Serkan Sarı, CHP Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın, CHP Altıeylül İlçe yöneticileri ve üyeleri de etkinliğe katılıp destek verdi. Katılımcılar, “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Yaşasın 1 Mayıs” diye slogan attı. Basın açıklaması öncesi “1977 1 Mayıs’ında katledilenler, iş cinayetlerine kurban giden işçi ve emekçilerle koronavirüs salgınında özveriyle çalışan ve hayatını kaybeden sağlık emekçileri ” için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
“KAPİTALİST ÜLKELER İNSANLIK DIŞI TUTUMLAR ALDI”
Hazırlanan metni okuyan KESK Balıkesir Şubeler Platformu Sözcüsü Abdurrahman Bulut, ” Tüm dünyaya yayılan korona virüs salgını kapitalist sömürü ve yağma düzenini tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermiştir” dedi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Tüm dünyada, işçi-emekçilerin, hakların sömürü, yağma ve baskılara karşı büyük ve yaygın tepki ve protestoları ile sarsıldığı, kapitalizmin dünya çapında derin bir ekonomik kriz içinde olduğu, işçi-emekçilere, insanlığa hiçbir gelecek sunamadığı bir dönemde salgınla yüz yüze kalmış bulunuyoruz. Birkaç istisna haricinde tüm kapitalist devletlerin, açık ya da gizli ‘sürü bağışıklığı’ diye tarif ettikleri, ‘Ölen ölür, kalan sağlar çalışmaya devam eder’ mantığı ile insanlık dışı tutumlar aldığını görüyoruz. Tüm yaldızlar döküldü, tüm yalanlar açığa çıktı. ‘Ekonominin çarkları’ dönmek zorundaydı. Bunun için işçiler kendilerini feda etmeli, ekonomileri ayakta tutmalıydılar. Maalesef bu sebeple sermayeye milyarlar akıtılırken, işçilere açlıktan ya da çalışırken hastalanarak ölmek dayatıldı.”
“MİLYONLARIMIZ İŞSİZ KALDI”
“Sağlık başta olmak üzere, eğitim ve barınma gibi toplumun en temel ihtiyaçlarını kar güdüsü ile sermayeye açmanın ve ticaret konusu yapmanın toplu cinayet anlamına geldiği net olarak görüldü” diyen Bulut sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekonomik ve siyasi kriz içindeki iktidar savaş, baskı ve dayatma ile ayakta durmaya çalışırken, salgında baskıyı, sömürüyü ve yağmayı arttırarak krizin ekonomik yükünü işçilerin ve emekçilerin sırtına yıkmanın bir aracı olarak kullanıyor. Ülkede emek gücüyle yaratılan tüm zenginliğin kaynağı olan işçi-emekçilere, yoksul halka reva görülen ‘sabun, abdest, kolonya’ ve bir miktar sadaka bile denilemeyecek para olmuştur. Milyonlarımız işsiz kaldı. Apar topar kepenkleri inen binlerce merdiven altı, ‘merdiven üstü’ işyerlerinden ücretsiz olarak ya da üç kuruş parayla gönderilerek evlerimize kapandık. İşten atmaları yasaklama adı altında patronlara, işçileri üç ay ücretsiz izne ayırabilme hakkı tanındı. Ücretsiz izne çıkarılanlara, işten çıkarılan ama işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilere günlük 39 lira gibi bir sadaka ücreti uygun görüldü. Tüm ödemelerin kaynağı ise İşsizlik Sigortası Fonu…”
“EMEKÇİLER ÖLDÜ, KADIN SÖMÜRÜSÜ ARTTI”
“Büyük çoğunluğumuz ise ‘Evde Kal’ın kapsama alanı dışında; fabrikalarda, inşaatlarda, işyerlerinde her an salgına yakalanma korkusu altında çalışmaya devam ediyoruz. Bu arada maalesef birçok emekçi kardeşimiz de yakalandığı salgın hastalıktan kurtulamayarak hayatını kaybetmiştir. Yaşanan bu süreç aynı zamanda, kadın emeğinin sömürüsünün ve kadına şiddetin arttığı, ancak görünmez kılındığı bir sonucu da ortay çıkarttı. Daha da ileriye gidilerek salgın, politik kazanç elde etme malzemesine dönüştürüldü”
“KRİZİN DE SALGININ DA FATURASI SERMAYE SINIFINA”
“Böylesi zor koşullarda 2020’nin 1 Mayıs’ını karşılıyoruz. Ancak salgın, kapitalist sömürü ve yağma düzenini tüm çıplaklığı ile ortaya koyarken işçi sınıfının, emekçilerin hayatı var eden gücünü de ortaya koymuştur ve koymaya da devam edecektir. 1 Mayıs’ta işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününde tüm halkımızı başta çalışmak zorunda bırakıldığımız işyerleri olmak üzere, bulunduğumuz her yerde, meydanlarda, mahallelerde, sokaklarda, balkonlarda, taleplerimizi güçlü bir şekilde seslendirmeye çağırıyoruz. Virüs değil kapitalizm öldürür! Krizin de salgının da faturası sermeye sınıfına. Yaşasın 1 Mayıs!..” Memet KOŞAR (balikesir24saat.com)