Veteriner Hekimlik mesleğinin bilimsel eğitim ve öğretimi ülkemizde 179 yıllık köklü bir geçmişe sahiptir. Veteriner Fakültesi, Türkiye’de mühendislik ve tıptan sonra kurulan üçüncü fakültedir.
Dünyada ilk defa 1762 yılında Fransa’da, 1842 yılında da ülkemizde veteriner hekimlik öğretiminin başlatılmasında viral salgınlar etkili olmuştur.
Gelişmişliğin en önemli kriterlerinden olan doğru sektörel planlamaların ilk sırasında kaliteli, istenilen düzeyde eğitim alarak iyi yetişmiş insanların mesleğine ve topluma kazandırılması gelmektedir.
Yeni bilgilere ulaşmak ve onları kullanmak esastır. Günümüzün gerçeği şudur; Ne kadar biliyorsanız, o kadar güçlüsünüz. Bilgiyi ne kadar çok kullanıyorsanız, o kadar daha güçlüsünüz.
Veteriner hekimlik tüm dünyada stratejik öneme sahip bir meslek olarak kabul edilmektedir. COVID-19 bir kez daha bu gerçeği gözler önüne sermiştir. Bu önemine binaen gelişmiş ülkeler kaliteli ve yeterli bir eğitim ve öğretim için gerekli önlemleri almaktadırlar.
Eğitim ve öğretimde istenilen standartları olmayan bir mesleğin yarınları sıkıntılıdır, problemlidir. Çağın bilim ve teknolojisine göre normlarınızı oluşturmak, ön almak bir zorunluluk olarak ortadadır.
“Veteriner Hekim, hayvan sağlığı ve hayvanlar üzerinde yapılacak tüm müdahalelerde tek söz ve eylem sahibi olan, koruyucu hekimlik hizmetleri ve hayvan ıslahı ile hayvancılığın gelişmesine katkıda bulunan, hayvansal ürünlerin kontrolü ile tüm üretim ve pazarlama aşamalarında sağlık ve kalite güvencesini sağlayan, gıda güvenliği ve zoonoz hastalıklarla mücadele kapsamında doğrudan halk sağlığının korunmasında görev alan, doğal hayatın, çevrenin ve nesli tükenmekte olan hayvanların korunmasında aktif çalışmalar yürüten, hayvan hakları ve hayvan refahı kapsamında önemli yükümlülükleri bulunan köklü bir geçmişe sahip, saygın bir kurumsal yapının mensubudur.”
Ülkemizde 32 veteriner fakültesi mevcuttur. Yeni veteriner fakülteleri açılması ile zarar gören hayvan sağlığı, insan sağlığı, çevre sağlığı ve hayvancılığımız olacaktır. Yeni fakülteler açmak yerine, mevcut fakültelerimizin Uluslararası Akreditasyon Kurumu olan Avrupa Birliği Veteriner Hekimlik Eğitim Kurumları Birliği (EAEVE) tarafından denkliğinin onaylanması için çaba harcanmalıdır
Yükseköğretim Kurumu tarafından Eğitim ve Öğretime Başlanması ve Sürdürülebilmesi İçin Asgari Koşulları ve Genel İlkeleri Belirlenen Programlar içerisine Veteriner Fakülteleri de dahil edilmelidir.
Yeni Fakülte açılışları için asgari standartlar ile açılış kriterlerine uyulmalıdır.
Veteriner Fakültelerine girişte taban puan veya yüzdelik başarı sınırı kriterleri getirilmeli ve veteriner hekimlik eğitiminin araştırma ve uygulama ağırlıklı bir eğitim olması zorunluluğundan dolayı, veteriner fakültesi kontenjanları ülkemizde ihtiyaç duyulan veteriner hekim sayısı, fakültelerin fiziki yapısı, hayvan hastanesi, uygulama çiftliği, laboratuvar ve akademik altyapıları da dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmelidir.
COVID-19 Pandemisi ile uzmanlığın önemi daha iyi anlaşılmış olup, veteriner hekimlikte uzmanlık eğitimi bir an önce başlatılmalıdır.
Veteriner Hekimliği Çekirdek Eğitim Programı(ÇEP) hayata geçirilmeli, derin müfredat ayrılıklarına son verilmelidir.
Hedefimiz, mesleğimizin saygınlığı ile onurunu korumak, yüksek standardını ve sürdürülebilirliğini devam ettirmek ve mümkün olan en iyi hizmeti sunmak için kaliteli bir veteriner hekimlik eğitim ve öğretiminin ülkemize kazandırılarak, iyi donanımlarla çağdaş veteriner hekimlik uygulamasının gerçekleştirilmesidir.
Bu vesile ile veteriner hekimliği eğitim ve öğretiminin 179’ncu yılını kutluyor, hocalarımıza teşekkür ediyor, ülkemiz, mesleğimiz, meslek mensuplarımız ve öğrencilerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyoruz.