VALİ USTAOĞLU VE BAŞKAN AKIN’A ..

Balıkesir in değişmeyen talihsiz sorunu trafiktir…
Elli yıldır bu konuda yazdığım yazıların yaptığım ve yapılan haberlerin haddi hesabı yoktur.
Her göreve gelen Vali ve Belediye Başkanına, bu konuda zaman zaman yazılan “Açık Mektup” ları kitap yapsak adı herhalde “trafikname” olurdu..
Bu memlekette “park sorunu” her zaman bitmeyen derttir.
Uygulama kesinlikle yetersizdir.
Yerinde “yaşayarak, deneyerek” yapılan araştırma, inceleme maalesef yoktur.
Bizde aynı yerde onlarca kaza olur ancak ondan sonra önlem alınır.
İstanbul’un çok önemli bir işlevi yerine getiren “Boğaz Köprüsü” üzerindeki sıkışmanın tek nedeni olan gişelerin kaldırılmasını sağlayan görevli bir trafik polisinin gözlemleridir.
Bu nedenle “yaşayarak, görerek” bizzat yapılan tespitler çözümün anahtarıdır.
Vali veya Belediye Başkanının bizzat bu işleri yapacak hali yok..

***

Mesela “yaz sezonu”nun açılmasına şunun şurasında sayılı günler kaldı.
Gerek merkezde gerekse sahil kıyı kesiminde “araç park sorunu” ile ilgili tespitler yapıldı mı?..
Yapıldıysa uygulamalar konusunda ne gibi kararlar alındı?..
Hiç sanmıyorum!..
“Efendim kavşaklarımız var. Sinyalizasyon sistemlerimiz çalışıyor.Akıllı kavşaklar var.Balpark ın yol kenarlarında “ücretli parkları” var.Daha ne olsun?..”
demek lüksünüz yok!..
Gazeteci kimliğim ve “yaşayan, gören vatandaş” duyarlılığım ile tespitlerimi buraya sığdırmam mümkün değil…
Özellikle Balıkesir’in sahil yerleşim bölgelerinde yazlık nüfus ;yerleşik nüfusun on katına çıkmaktadır.
Araç sayısı bin iken onbin olmaktadır.
Tıkanıklıklar, kazalar, kavgalar gürültüler eksik olmamaktadır.
Çözüm ; trafik görevlisinin “bir düdük ile bekleme yapma” anonsu hiç değildir.
Çözüm; yönetimlerce “dün”e kadar” yaptırılan yerinde tesbitlerin pratik ve kalıcı tedbirler ile uygulanmasıdır.

***

Soruyorum şimdi..
Bu tespitler yerinde yaşayarak, görerek, yerleşik halktan da görüşler alınarak “birlikte çözüm” noktasında ne gibi önlemler alındı?..
Köyden kasabaya inen Cemal dayının eşeğini alışveriş yaptığı dükkanın önüne bağladığı gibi bir düşünce yapısı maalesef araç sahipleri içinde hala geçerli olduğu için “zorunlu ve zorlayıcı”  tedbirler şarttır.
Bakınız çok küçük bir örnek..
Gerek kamuya ait gerekse şahsa ait olup da kullanılmayan atıl halde duran yüzlerce boş alan vardır bu memlekette…
Kamuya ait olanlar için bir “emir” yeterlidir. Şahıslara ait olanlar için ise,,,
İstişareler ile bu alanlar halka açık “geçici” otoparklar yapılabilir. Önleyici tedbirler eşliğinde yönlendirmeler sağlanabilir.
Bizdeki zihniyet..
Deniz mevsiminde , kıyıya “en yakın noktaya” araç park etmektir.
Adam utanmasa aracı ile denize park edecek bagajda mangal bile yakacaktır!..
Bu ve benzeri betimlemeler acıdır ama maalesef yaşayıp gördüğümüz toplumsal gerçeklerimizdir.
Hal böyle olunca..
Vali USTAOĞLU ve Başkan AKIN..
İş size düşmektedir!..
Bakınız buradan bir kez daha yazıyorum.
Turizmin kalbi CUNDA’da..
Çarşı caddesi hala neden “araç trafiğine kapatılmaz” merak ediyorum.
Bu İl’in “iki yöneticisi”  olarak bir defa geçin on dakika sonra vereceğiniz karar “Neden kapatmamışız burasını” olacaktır.
Bunun gibi onlarca örnek vardır.
Mesela yine kıyıya paralel kurulmuş yüzlerce sitenin olduğu bölgeler vardır.
Binlerce insan yaşar buralarda.. Bir düzenleme ile “trafik akışı” sıkıntısız sağlanabilir.. Bu konuda yerleşik yaşayanların şikayetleri maalesef genellikle “sümen altlarında” kaldığından , konuyla ilgili “görevliler bile ilgisiz” kaldığından yaz mevsimi “Arap saçına” adaydır bu memlekette…
Belediye zabıta araçlarıyla “mobil”  görev yapan görevliler..
Yine mobil görev yapan Jandarma birimleri..
TESPİT, düzenleme ve uygulama konusunda çözümün anahtarıdırlar..
Bayrama 10 gün kala gecikmişte olsa “yerinde tesbit” çalışması için var olanlara ek yapılacak çalışma konusunda hala geç kalınmış değildir..