Kısaca ve net!..
Körfez bölgesinin acil çözüm bekleyen kanalizasyon sorununu artık lütfen hallediniz!.
Bıçak kemiğe dayanmakla kalmadı kemiği deldi geçti..
Valiliğin yazlık konutunun..
BBB Yılmaz’ın bizzat kendisine ait yazlık konutunun olduğu bir büyük bölgeden bahsediyorum.
Yani birlikte yaşadığımız hatta birlikte denizine girdiğimiz bölgeden dem vuruyorum.
En az benim kadar bu konuya vakıfsınız..
Fazlasını da biliyorsunuz.
Yazmak da farz oldu artık!..
Yazlık nüfusu 3 milyona yaklaşan, sahili Küçükkuyu sınırına kadar ;
Zeytinli, Akçay, Güre ve Altınoluk tatil yerleşimleriyle, ikincil konut cenneti olan Körfez bölgesi artık “atıklarını” taşıyamaz haldedir.
Denize açılan onlarca dere “Kaz dağlarından süzülen suyu” taşıması gerekirken maalesef bazı turistik tesislerin “densizliği” nedeniyle gece yarısı kimsenin görmediği saatlerde “atık deşarjı” ile denize kavuşmaktadır.
Otellerin havuz arıtmalarından çıkan atık “kimyasal “ çözelticileriyle dereler marifetiyle denize ulaşmaktadır.
Hatta bu deşarj “Bakanlık izni” ile göz göre, göre yapılmaktadır.
Derenin denize açıldığı yerde insanlar denize girmektedir.
Bu yerlerde “halk rahat denize girsin” diye de Büyükşehir belediyesi “sahil düzenlemeleri” yapmaktadır.
Binlerce konut ya kendi bahçesinde; ya da müşterek “fosseptik” çukurları ile baş başadır!..
Belediye denetimli vidanjörlerin bir dakika boş zamanı yoktur.
Günlük çekilen atık miktarı yüzlerce ton ile ifade edilmektedir.
Taşan atıklar sokak ve caddelerin vaz geçilmezidir.
Denize mesafesi en az on metre ile kilometreyi aşan uzaklıktaki konutların binlerce “fosseptik “ çukurunun “evsel ve organik atıkları” süzülerek yeraltı sularıyla rakımı sıfır olan denize ulaşmaktadır.
Körfez bölgesi yıllarca “artezyenleri” ile ün yapan bir bölge olmasına rağmen ;
Bu özelliğini zaman içinde yitirse de “ikincil konutların” yüzde doksanında bahçelerinde “keson kuyular” bulunmakta ve bu kuyuların derinliği 6 metre civarındadır.
Pompalar yardımıyla evlere basılan suların yüzde 99’unun “sıhhi kontrolü” tahlilleri ev sakinlerince yapılmadığı için bahçe fosseptiki ile suyun karışıp karışmadığı bilinmemektedir.
Denizin “açık” diye tabir edilen bölgelerine basılan atıklar ; lodos ile sahillere ulaşmakta su üzerinde görülebilecek düzeyde ve yüzen insanların dibinde “atık adacıkları” bile oluşturabilmektedir.
Mazgallara dökülen “atıklar” grego borular ile yer altından denize ulaşmakta ve herkesin gözü önünde “katran” gibi akarak ; zaman zamanda “termal” atıklar ile masmavi deniz ile buluşmaktadır.
Sahillerde yürüyüş parkurları, araç trafiğine kapalı geçişler, halka açık plajlar, çim parkları, duş ve bunun gibi diğer hizmetler elbette yapılmalıdır.
Vatandaş da yapılanı korumalı ve sahip çıkmalıdır.
Neticede tüm yapılanlar kamuya aittir!..
Ne var ki; insan sağlığını yakından ilgilendiren, medeni yaşamın gereği olan kanalizasyon sistemi, arıtma ve diğer tamamlayıcıları her türlü ihtiyacın önündedir.
***
Ege’nin incisi..
Körfezimizin..
Halihazır durumu..
Amiyane olacak ama..
Kusura bakmayın!..
Boktandır!..
Tanyol KIPÇAK’ın tüm yazıları için tıklayın…