featured
  1. Haberler
  2. KÜLTÜR-SANAT
  3. UNUTMA! DİRENİRSEN VAR OLURLAR …

UNUTMA! DİRENİRSEN VAR OLURLAR …

Yola çıktık Taksim diye…
Amaç oldu ülkemiz diye…
Bir iki derken binler olduk.
Yazar olduk, çizer olduk.
Gezi Parkı onun adı
Direnişin ilk başladığı yer.
Çoluk çocuk, genci, kadın, yaşlısıyla…

Burhaniye’de yaşayan müzik öğretmeni Dilek Kızık’ın, bu memleket bizim dediğimiz Gezi Direnişi için bestelediği parçasından bir kesit ile merhaba…

Dilek Kızık, toplumsal olaylara duyarlı bir öğretmen. Öğrencilerini ezberci sisteme teslim etmemiş.Onların müzik ile üretmelerini istiyor. Kendisi beste yapıyor, çeşitli enstrümanlar çalıyor, türküler söylüyor. Gezi Direnişi şarkısı o günlerin direnişini canlandırıyor. Güzel günlere olan inancımı pekiştiriyor. Bugünlerde andığımız aydınlarımızın misyonunu üstlenen öğretmenlerimizin var olduğunu bilmek çok güzel.
Dilek öğretmen istese sadece görev yaptığı okulunda ders saatlerini tüketir. Yetenek ve bilgisini kendisine ekonomik kazanç sağlamak için kullanır. Mücadeleyi seçmiş. Bedel ödemeyi göze almış.Gazeteci eşi Mete Kızık da aynı yola baş koymuş.
Mete Kızık, 25 yıl boyunca Cumhuriyet Gazetesi’nde çalışmış. Can Dündar ve ekibinin gelişiyle hepimiz hatırlarız ki Cumhuriyet Ege kapatılmıştı. Mete bey bu süreçten itibaren işsiz bir gazeteci. Haksız işsizliği olumluya çevirmeyi başarmış. Gazetecilik yaptığı yıllardan geriye kalan direniş fotoğrafları ile yitirdiğimiz aydınların mücadelesini yaşatıyor. İlhan Selçuklardan gelen Cumhuriyet Gazetesi’ne yaraşan üretimi gerçekleştiriyor. “Sesleniş” ile Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazılarına başlayan Uğur Mumcu’nun günümüzdeki temsilcilerinden biri olmak böyle bir şey…
Ne yazık ki her 24 Ocak günü, Uğur Mumcu’yu anmak için klasikleşmiş etkinlikler düzenleniyor. Belki yerel seçimler olmasa anma törenlerine katılmayacak olanlar var. Uğur Mumcu’nun adının verildiği bulvar, cadde, sokak önünde ‘biz buradayız’ mesajını veren fotoğraflar çekilmekten öteye geçemeyenler var.
Mumcu’nun kitap ve yazılarını özümseyemedik. Biraz bile anlayabilseydik ülke için yaşamsal öneme sahip cumhurbaşkanlığı seçiminde İngiliz Muhipleri Cemiyeti’ne bağlı Exper Üniversitesi’nden mezun biri aday gösterilmezdi. Tıpış tıpış gidip oy verenler Uğur Mumcu’nun “Rabıta” adlı kitabını hiç okumadıklarını gösterdiler. Halbuki kitabın tamamını okumadan sadece 188-189. sayfalarına göz atsalardı bile malum adayın İlim Yayma Cemiyeti’nin yönetim kurulunda yer aldığını öğrenebilirlerdi.
Gerçeği bile bile, yanlışı kabul edenler;
Uğur Mumcu’yu nasıl gönül rahatlığı ile anabiliyor?
Nasıl O’nun adını ağzına alabiliyorlar?
Nasıl O’na ve mirasına sahip çıktıklarını söyleyebiliyor?
Cumhuriyet Ege’nin kapatılmasıyla işsiz kalan gazetecilerin hepsi Mete Kızık gibi direnememiş. Bazıları İzmir belediyelerinin gazetecisi olmuş. Zamanında belediyeler kendilerinin haberi yapılsın diye peşlerinde koşarmış. Bugün ise o gazetecilerin belediyelerin isteği doğrultusunda haber yapmaları çok üzücü bir durum.
Mete ve Dilek Kızık, geçtiğimiz 24 Ocak cumartesi günü, Ören’de hizmet veren SIR Bookstore & Kultur Akademi -Kitap Cafe’de Uğur Mumcu ve tüm devrim şehitlerimizi andığımız bir etkinlik düzenlediler. Sayelerinde aydınlarımızı sözde değil özde andık. ‘Körler sağırlar birbirlerini ağırlar’ dedirten, her yıl bir öncekinin tekrarı olan etkinliklerden çok sıkılmıştım.
Aydınlarımızı katleden sistem, ülkemizin kuruluş felsefesini terk etmesini istiyor. Bizleri kimliksiz bırakmak istiyor. Geçmişini tamamen unutan bireylere dönüştürmek istiyor. Uğur Mumcu, bu sistemin gerçek yüzünü gözler önüne serdi. Bugün karanlığa sürüklenen Türkiye’nin yaşayacaklarını o günlerde öngörmüş. Bu gidişe dur diyebilmenin yolu en az O’nun kadar direnebilmektir.
Etklinlik boyunca ülkenin çeşitli yörelerinde gerçekleşen direnişleri hatırladık.Mete Kızık’ın fotoğraflarından oluşan slayt gösterileri adeta tarihi belge. Kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla bu ülkenin bağımsızlığından vazgeçmeyecek oluşu.
Mete bey, gazetecilik yaşamında hep toplumun sesi olmuş. Direnen halkın yanında yer almış.Toplumsal olayları duyurmak için oradan oraya koşturmuş. Aydınlarımızın yolundan vazgeçmemiş. Yeni nesil gazetecilere örnek olmuş.
İzmirli tüm taraftarların tarihi Alsancak Stadyumu’nu yıktırmamamak için nasıl tek yürek oluşunu anlatan fotoğraflar etkileyiciydi. Aklıma acaba Atatürk Stadyumu’muz da yıkılmak istense biz Balıkesirliler aynı direnişi sergileyebilir mi sorusu düştü?
Yuvarlakçay Hes Direnişi’ni hatırlatan kareler; ‘halk isterse yapar, yeter ki topraklarını vermemek için işte mücadele etsin’ diye haykırıyordu.
Denizlerin köylüyü desteklemek için gittiği, Karaoğlan lakaplı Bülent Ecevit’in unutulmaz “Toprak işleyenin, su kullananın” sözünü ilk kez kullandığı köy olan Torbalı’nın Göllüce Köyü’nde gerçekleşen mera direnişine ortak olduk. Köylünün, hayvanlarını otlatmak için kullandığı meraları vermediğini Mete Kızık’ın başarılı fotoğraflarında gördük.
Her bir direniş bu ülkede Uğur Mumcuların, Muammer Aksoyların, Bahriye Üçokların var olmaya devam ettiğinin en canlı kanıtıdır. Bu olaylara zamanında Cumhuriyet gazetesinin bile yeterince yer vermemesi üzücü.İzlerken güç aldığım bu olaylar, o günlerde basında hak ettiği ilgiyi görseydi şüphesiz direniş çığ gibi büyürdü. Korkuyorlar bizlerin bir olmasından. Bir Gezi’nin daha yaşanmasından. Gençlerin ‘gezi zekası’ ile ülkeye sahip çıkmalarından.
Gezi Direnişi’ne ait fotoğraflar bir kez daha meselenin Atatürk ve kurduğu Cumhuriyet olduğunu anlattı. En yakın direnişimiz Gezi’de kaybettiklerimize selam olsun!
Selam olsun; Muammer Aksoy’a, Bahriye Üçok’a,Turan Dursun’a, Ahmet Taner Kışlalı’ya, Necip Hablemitoğlu’na, Gaffar Okkan’a, Çetin Emeç’e,Türkan Saylan’a,Yarbay Ali Tatar’a …
Selam olsun Atam’a…
Ülkemizdeki direnişlerin ardından G8 Zirvesi’ni protesto eden göstericileri izledik. Mete Kızık, o direnişin de canlı tanığıydı. Gazeteciliğin sınırsız olduğunu kanıtlamış. Kendisi ve eşi Dilek hanım var olsunlar. Onlar gibi sevgi ile direnenlere bu ülkenin çok ihtiyacı var. Bu değerli aileyi tanımak çok güzel. Bizler için tüm çabaları. Emekleri önünde saygı ile eğiliyorum. Uğur Mumcu ve diğer aydınlarımızın kaldığı yerden devam eden direnişleri bizlere umut aşıladı.

***

Bizleri onlar ile buluşturan SIR Bookstore & Kultur Akademi -Kitap Cafe’ye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu mekan Ören’de bir yıldır var. Bu etkinlik gibi nice takdir edilen etkinlikleri geride bıraktılar. Kitap Cafe olmayı da çoktan aştılar. Ören’in kültür merkezi haline dönüştüler. Burasının sadece tatil yeri olmadığını, sanattan felsefeye, klasik müzikten edebiyata, tarihten fiziğe dokunan bölgenin önemli bir noktasını olabileceğini kanıtladılar. Şubat ayı etkinlik takvimleri de dopdolu.Takipte kalınız.
Kitap Cafe’nin sahibi Sinem Şalva ve Serkan Kılıç… Sahipleri onlar ama buraya üretmeye gelen herkes kendini ev sahibi gibi görebiliyor. Kapıları bilimi, aydınlığı rehber edinen herkese açık. Kazdağı ve Madra Dağı için mücadele edenlere önem veriyorlar. Ören’in onlar ile gelecekte çok daha farklı bir konuma taşınacağı kesin.
Sinem Şalva,10 yıl süren bilimsel çalışmalarının ardından çocukluğunun geçtiği Ören’e dönmüş. Artık çalışmalarına burada devam ediyor. Parçacık fiziğini Burhaniyeli çocuklara anlatıyor. “Parmenides’in Tanrıçası” adlı kitabın yazarı Serkan Kılıç en büyük destekçisi. İkilinin hedeflerinden biri CERN deneylerinde aktif çalışan Art grubu ile ortaklaşa çocuklar için hazırlanan ‘Evren Nedir’  konulu kitapçığı dilimize kazandırmak.Hedeflerine yakında ulaşacaklar gibi. Detayları zamanı gelince anlatacağım.
Kendileri ile geçtiğimiz yaz döneminde tanıştım. Zeytinli Altınkum’dan bisikletime atlayıp Ören’e gelmiştim.İlk tanışmamız olmasına rağmen doğadan, öze dönüşten, tüketim  toplumun sorunları gibi konulardan bahsettiğimiz sohbetimiz ile dostluğumuz çoktan başlamış. Kitap Cafe’ye gitmek, kahvemi yudumlamak, kitaplar arasında kaybolmak pek güzel. Ruhum yenileniyor. Bunun için her zaman gideceğim. Kendime yeni ufuklar açtığım, güzel insanları tanıdığım etkinliklerini takip edeceğim. Ören,Kuzey Ege’de bu farklılığı ile çok daha güzel.
Kazdağ Çiğdem’i bilimin, çağdaşlığın, vicdanın peşinden koşmaya devam edecek…

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
UNUTMA! DİRENİRSEN VAR OLURLAR …
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!