Ülkemizin birçok bölgesinde yetişen ballı ve polenli bitkiler, birbirinden farklılık gösterir. Bunun yanı sıra, aynı bitkiyi birçok yerde görmek mümkündür. Adana, Antalya, Hatay, Mersin illeri, bahar aylarında açan narenciye ağaçlarında sayesinde arılarını geliştirmek isteyen üreticilere ev sahipliği yapar. Aydın, Amasya ve Toroslar’da var olan hayıt bitkisi, arıların nektar kaynaklarındandır.
Kültür bitkilerinden elde edilen ballardan birisi de pamuktur. Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi, pamuk balı için önemli merkezlerdir. Marmara Bölgesi ağırlıklı olmak üzere ekimi yapılan ay çiçek ve koza bitkisi, nektar ve polen açısından oldukça zengindir.
Kestane balı; Balıkesir, Bursa, Trabzon, Zonguldak, Yalova, Ordu ve Akdeniz Bölgesi’nin bazı kesimlerinde üretilir. Ege, Akdeniz, Marmara ve Karedeniz bölgelerinde yaygın olarak görülen püren, arıların rağbet gösterdiği bitkilerdendir.
Ihlamur balı da değerli türler arasındadır. Bu ağaç daha çok Batı Karadeniz, Çanakkale, Hatay ve Trakya’da yetişir. Bir ıhlamur ağacından 10-18 kg. kadar bal elde edildiği bilinmektedir.
Kekik ve adaçayından elde edile bal, oldukça değerlidir. Ülkemizde daha çok Karadeniz, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Ege Bölgesi’nde ve Trakya’da üretilir. Okaliptüs ağacının çiçeklerinden elde edilen bal ise oldukça koyu renklidir. Rayihası hoştur. Bu tür, Adana, Mersin, Hatay ve Antalya’da yoğun olarak üretilir.
Muğla ve Aydın yöresindeki çam ormanları, kaliteli bal verimi için oldukça önemlidir. Bu bölge, yüksek bal verimi ile Türkiye’nin ithalata konu olan çam balının ana kaynağıdır.
Basra böceği; sarıçam, kızılçam ve fıstık çamı ağaçları üzerinde yaşar. Bu böcek, çam pamuklu koşnili isimleriyle anılan, Marchalina hellenica isimli böceğin çam gövde ve dalları üzerinde koşullanır. Böceğin özsuyunu emmesi sonucunda dışarı attığı karbonhidratça zengin salgıyı, arılar toplayarak işlemden geçirir. Böylelikle petek gözlerine bal olarak depolanır. Üretilen bal, oldukça değerli bir besin maddesidir. Marchalina hellenica böceğinin yaşam alanı; Büyükada, Heybeliada, İzmir, Denizli, Edremit, Antalya ve Muğla’dır.
Son yıllarda, Isparta başta olmak üzere diğer yerlerde de lavanta bitkisinden bal elde edilmektedir. Geven balı da damak tadına uygun olup tercih edilen bir türdür. Bu bal türü; Bingöl, Van, Hakkâri, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da üretilmektedir. Diyarbakır ve diğer bazı yerlerde görülen sütleğen bitkisi, nektar ve polen bakımından zengindir. Bu bitkilerden elde edilen bal, coğrafi işaret alabilecek kadar özel bir türdür.
Karadeniz Bölgesi’nde yetişen, nektar ve polence zengin olan taflan çiçeği, arılara baharda önemli bir besin kaynağı sunar. Yine Karadeniz’in batı ve doğu kesiminde hâkim bitki örtüsü olan orman gülünden elde edilen bal, deli bal olarak nitelendirilir. Yöre halkının tercih ettiği bir türdür.
Göçer arıcılık hakkında da kısa bilgi vermek gerekirse, şunlardan bahsedebiliriz; ülkemizde havaların ısındığı dönemde, arıların nektar ve polen akışından en yüksek derecede yararlanabilmesi için yoğun geçen bir göçer arıcılık sezonu başlar. Arı kovanları daha ılıman bir bölgeye taşınır. Arıların bahara uyanmaları umut edilir.
Floranın canlandığı şubat ve mart aylarında, narencinin yoğun olduğu Adana, Antalya ve Mersin gibi yerlerde sezon boyunca göçer arıcılık sirkülasyonu devamlılık gösterir.
Kaynak: Gülten Bulut (Ziraat Mühendisi)