Türk halkının sesi ve soluğu olan türküler, Anadolu’nun aşkı, sevdası, aşı, taşı, toprağı ve bereketidir.Türkü Türk’ün her şeyidir, bu sebeple, türkülerimize sahip çıkmalıyız, türküler Türk halkının ölümsüz ve ölmeyecek eserleridir.
Millet olarak neşeyi, sevinci, kederi, acıyı ve elemi türkülerle dile getiririz, bu da bizim zengin kültürümüzün çok özel ve çok güzel bir özelliğidir. Türkü Türk’ün her şeydir konusunu on dokuz madde başlığı ile anlatmaya çalışacağım.Kısa hatırlatmalar yaparak ve gönlümüzde yeri olan türkülerin özel ve güzel sözlerine de az – biraz değineceğim.
1- TÜRKÜ, TÜRK HALKININ HER ANI VE ZAMANIDIR
*Türkü Türk’ün günü, haftası, ayları, mevsimleri ve yıllarıdır. Gecesi, gündüzü, sabahı, akşamı ve seher vaktidir.
* Geç ve erken kavramı, geçen ve geçmeyen zamanı, saniyesi, dakikası, saatleridir .
*Ayın on dörtleridir, ay başıdır, takvimidir, baharı, ilk baharı, sonbaharı ve ikinci baharıdır.
* Güneş, ay, dünya, uzay, gökyüzü, sema, feza, gök ve yıldızlar, samanyolu, akşam yıldızı, sabah yıldızı, bazen kuyruklu bir yıldızdır .
* Güneşin doğuşu ve batışı, ayın doğuşu, ay ışığı, mehtap, yakamoz, yeni ay, hilal, dolunaydır. Geçmişi, mazisi, geleceği, atisi, ezeli, ebedi ve ebediyetidir.
*Gece, gece kirpikli kadın, geçmiyor günler, haftalar, mevsimler yıllar, geçen cuma gelecektin aylar oldu gelmedin, akşam oldu hüzünlendim …, akşamın olduğu yerde, gruba karşı, geceler yarim oldu …
*Yalan dünya, kavanoz dipli dünya, arş , arş-ı ala, yedi kat gök, yedi kat yerin dibi, bu gün ayın on dördü kız saçını kim ördü, ördüyse yarim ördü ay karanlık kim gördü, mesela saat onda buluşalım Kordon’da der gibi geldi bana, on ikiye on kala beni biraz oyala , bir şarkısın sen ömür boyu sürecek,
2- COĞRAFYAMIZIN HAVA DURUMU VE METEOROLOJİK OLAYLARDIR
*Yel, rüzgar, fırtına, bora, poyraz, karayel, lodos, seher yeli, meltem, imbat, bulut, karabulut ,
*Kar, tipi, buz, yağmur, dolu, sağanak, çakan şimşek, düşen yıldırım, çiğ , kırağı, ayaz, soğuk, sıcak , ılık ve serin, yağan yağmur, nisan yağmuru kadar kısasüren hayatımız,
* Çiseleyen ve şakır şakır yağan, bazen de bardaktan boşanırcasına yağan yağmur, lapa lapa yağan kar, ılgıt ılgıt esen yel, yar oturmuş yele karşı, buğulu gözler,
* Kurt puslu havayı sever, havada bulut yok bu ne dumandır, yar oturmuş yele karşı, ince ince bir kar yağar fakirlerin üstüne, Edremit’in bağına duman çökmüş dağına, dağları duman bürüdü, içime su serpildi, beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar…
3- SU ve İÇECEKTİR
* Dere, çay, ırmak, nehir, çeşme, pınar, kaynak, oluk oluk akan su, şarıl şarıl akan dereler, şelale ve çağlayanlar, azgın sular, seller, su başı, göz yaşı, gözün çeşmesi, yudum yudum içmek,
* Göl, deniz – derya, okyanus ve umman, denizin dibi, değirmenin bendi, anamın ak sütü, emmek, süt yoğurt, ayran, su , çay, kahve , suya giden yar, su destisi, güğüm, tas, çeşme, pınar, kuyu, avuç avuç
* Kana kana su içmek, bir kaşık su, senin suyun ısındı, eline su dökememek, susadım, susuzum, helal süt emmek, votka, rakı ve şarap, gülsuyu, sirke, üzüm suyu, hoşaf …vb. içmek,
* Cigaramın dumanı, tütün sarar sanki kendi içer gibi, bir kayadan duman duman on yedi metre atlayan dağ kokusu ile yüklü su, mavi su, ak köpüklü su, Sütüven şelalesi, akması tel tel ince saç düştüğü yerde üç kulaç… Tuna nehri akmam diyor, şu Fırat’ın suyu akar serindir,
* Evlerinin önü kuyu, uyu sevdiğim uyu, nisan yağmuru kadar kısa süren hayatımız, kazdım kazdım kum çıktı, dere geliyor dere kumunu sere sere, sütün köpüğünü yar yar yere taşırdım, kahvenin telvelisi güzelin cilvelisi, çay benim çeşme benim yaramı deşme benim
* Kadifeli gelin çaydan mı geçtin yanakların al al olmuş konyak mı içtin, ne çabuk sarhoş oldun içtiğin üzüm suyu.., Çarşamba’yı sel aldı bir yar sevdim el aldı…
4- DOĞAL ve SUNİ ARAZİ ARIZALARIDIR “YÜZEY ŞEKİLLERİDİR”
* Uçurum, yar, yol, boğaz, gedik, geçit, bel, boyun, çöl, tepe, dere, vadi, bağ ve bahçeler, düz ova…
* Kaf dağı, Kaz dağı, Ağrı dağı, Bey dağı, Maden dağı, İzmir’in dağları, Edremit’in dağı , Kırklar dağı, Beşparmak dağları, Angara’nın bağları büklüm büklüm yolları, terkide Sultan dağları,
* Tokat yolları taşlı, Kozak yolları taşlı, Sivas elleri, Evreşe yolları dar, burası Aspat değil Halil’im , aman Bitez yalısı, Gesi bağları, Tuna boyları, Denizli Acıpayam arası, Kütahya’nın pınarları , Bursa’nın ufak tefek hanları, Adana’nın yolları taştan, Adalar’dan bir yar gelir, Galata’ya varınca koptu kıyamet, Beyoğlu’nda gezersin, şu Dirmil’in … Ilgaz Anadolu’nu sen yüce bir dağısın,
* Estergon kalesi bre dilber aman subaşı durak , Karahisar kalesi, köprüler yaptırdım gelip geçmeye, köprüden geçti gelin, Balıkesir yolunda sepeti var kolunda, Bandırmalı güzelim al destiyi suya gel, Bodrumlular erken biçer ekini…Burası Muş’tur yolu yokuştur…giden gelmiyor acep ne iştir,
*Dırama köprüsü , kaleden – kaleye şahin uçurdum, geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye, kardeşlerim yolları bilse de gelse, bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır benim ciğerime hançer sokulur , * Yarim İstanbul’ u mesken mi tuttun gördün güzelleri beni unuttun aman, yaylalar yaylalar, evlerinin önü boyalı direk, Denizli’nin horozları bellidir.. yaylalar yaylalar,. ,bayıra karşı yatır beni tırmala beni,
* Karayolu, demir yolu, deniz yolu, hava yolu araçları vardır, uçak, gemi, vapur, araba, taksi, kamyon tren, kara tren, makine, fayton, talika, atlı araba, aynalı körük, köprü , tünel, kapı, pencere, ateş -od, is kurum – kömür – baca, duman, mum, kandil, fener, çıra, çırakman, mangal, tüten ve tütmeyen bacalar , uzun olur gemilerin direği yanık olur genç kızların yüreği…yaylanın çimenine kuzu yayılır kuzu (Devam edecek)