Dinkçiler Mahallesinde bütün güzellikleri bağrında taşıyan Yunus Emre Ortaokulu’nun yanından geçerseniz okulun duvarında ilk anda üç adet tabela gözünüze ilişir.
Yanlış mı gördüm diye tekrar baktığınızda;
Yunus Emre Ortaokulu
Namık Kemal İlkokulu
Edip Gürcün İlkokulu
Yazılı üç farklı okulun isimlerinin yer aldığı tabelaları okur şaşar kalırsınız…
Böyle bir şey olur mu demeyin. Nasıl olduysa (!) yirmi iki yılda oldu.
Üç okul,
Üç müdür,
Üç okulun öğretmenleri, personeli..
Ve onlarca öğrencisi ile velileri…
Ve hepsi bir arada…
“Torba Yasa” gibi !..
Bu okulların ikisi depreme dayanıksız diye yıkılmış.
Öğrencileri, öğretmenleri, personeli ve de, velileri Yunus Emre Ortaokulu’na taşınmış.
İyi güzel de, ne hikmetse (!) depreme dayanıklı okulları da yıllardır bir türlü tamamlanmamış veya tamamlanamamış (!)
Tıpkı bitirilemeyen diğer okullar gibi !…
( Milli Eğitim Bakanlığı, İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanlığı “Deprem Tahkik Raporları” sonucuna göre okul, spor salonu ve öğretmenevleri olmak üzere Balıkesir’de 51 (Elli bir), ilçemiz Altıeylül’de de 9 (dokuz) okul binasının yıkılmasına karar verilmişti.)
Bu durumdan öğrenciler, veliler ve öğretmenler yıllardır mağdur…
Seslerini duyan yok!
Artık bu sesi ve çığlığı duyun!!!
Yaşanan tam anlamıyla vatanın ve milletin geleceğini şekillendiren eğitimin dramı!.
Okullar bir an önce yapılarak/tamamlanarak yaşanan mağduriyetler giderilsin, okullar şenlensin…
Sayın “Maarif Nazırımız” (! ) eğitimin sorunlarını çözeceği yerde;
“Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim.” (!) anlayışı içinde olduğundan sürekli yeni sorunlar üretiyor.
Oysa “Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar …”
Sayın bakan;
Çağdaş laik eğitim karşıtı tutum, davranış ve söylemlerinizle,
Çağdışı ve teolojik eksenli ideolojik “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” nizle,
Protokoller yaptığınız tarikat ve cemaatlerinizle,
ÇEDES ve benzeri projelerinizle,
Israrcı, kalıcı yaz saati uygulamalarınızla…
Geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimi olumsuz etkilendiği gibi, Türkiye’yi de çağının gerisine taşımaktasınız!…
Bir türlü anlamadığınız, anlamamakta direndiğiniz ve her fırsatta karşı çıktığınız, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük Kurtarıcı Atatürk, eğitim konusunda der ki;
“Eğitimdir ki, bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır veya bir milleti kölelik ve yoksulluğa terk eder. “ Atatürk (1925)
Her şeye rağmen, bu millet, bir daha karanlığa ve cehalete asla teslim olmayacak, aydınlanma ışığı hiç sönmeyecektir.
20 .11.2024
Ayhan Öztürk
(*) Pürmelâl : Üzüntü ve sıkıntı dolu, hüzünlü