Türkali köyü Balıkesir’e bağlı Türkmen köylerindendir. Bu köyden on beş genç Çanakkale savaşlarına katılmış beşi orda şehit düşmüş diğerleri geri dönmüştür. Geri dönenlerden Mehmet (Özbay) İngilizlere esir düşmüş gittiğinde pehlivan yapılı aslanlar gibi bir delikanlı iken yıllar sonra iki büklüm köyüne çıkıp gelmiştir.
Yakın köylerden olan Beşpınar köyünden Yusuf oğlu Ali (aileye bugün Yusuf Dayıoğulları denir) esir düşünce İngilizler tarafından Aden’e götürülür, on iki sene sonra döner. Beşpınar köyünde Çanakkale’ye 17 kişi gitmiş 2 kişi geri dönebilmiştir.
Türkali köyünde Mehmet esir düşünce Mısır’a götürülür. Burada çok kötü muamelelerle karşılaşır. Döndükten sonra orada çektiklerinden pek anlatmaz, bir şey sorduklarında boş boş bakarmış.
Bir kaçma teşebbüsünde bir İngiliz görevliyi yaralamışlar. Yakalanmışlar. İngilizler bunları öldürmemiş. Ama ceza olsun diye hepsini tek kişilik öyle dar ve basık hücrelere atmışlar ki Türkali köylü Mehmet iki sene sonra çıkarıldığında artık hayatı boyunca bükülmüş dizlerle boynu üzerinde bir şey varmış gibi yere eğik yaşamıştı.
Benim gençliğimde ayni şekilde boyunu eğik Şoför Evleri semti civarında bağlama tamiri yaparak geçinirdi.
Biz onun kıymetini bilemedik. Ayni kaderi paylaşan ve o dar hücrelerde delirerek ölenleri hatırlamıyoruz bile.
Şimdi askerlerimizin bu vatan uğrunda ne acılara tahammül ettiğini anlamak isterseniz, zorla da olsa evinizdeki bir sehpanın altına iki büklüm girin ve deneyin bakalım birkaç dakika durabilecek misiniz.?
Türkali köylü Mehmet sizin sehpanın altından çok daha zor ve korkunç bir hücrede, bu vatan hizmetinde, esir olarak esaret şartlarında iki sene kaldı.
(“Çanakkale. Ah, Çanakkale” isimli kitabımdan.)
Teşekkür ederim sayın arkadaşım Aydın Ayhan Bey.
Türkali Köyü’nün tarihçesi bugün elimde 300 sayfa olarak basımı beklemektedir.