Demokrat Parti İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirirken, “İktidar, ekmeği büyütmeyi, büyüyen ekmeği adaletle dağıtmayı becerememiştir.” ifadelerini kullandı.
14 Mayıs seçimlerinde CHP listesinden Demokrat Parti Milletvekili seçilen Balıkesirli siyasetçi Haydar Altıntaş TBMM’de düzenlediği basın toplantısında memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamlarla vergi artışlarını da içeren torba yasa hakkında değerlendirmelerde bulundu. Altıntaş, memur ve emeklilere yapılan zamların yetersizliğini eleştirerek “Maaşlara her ay zam yapsanız bile, insanlara umutlu bir gelecek vaat edemiyorsunuz. ” dedi,
Türkiye’de çözüm bekleyen pek çok sorun bulunduğunu ancak bu sorunları çözmesi gereken siyaset alanının, sorunun odak noktası haline geldiğini ileri süren Altıntaş, yüksek enflasyon ve işe alımlardaki mülakat anlayışının, devlet idaresinde yanlış yönetimin ortaya çıkarttığı 2 temel sorun olduğunu ve bu sorunların her ikisinin de felaket olduğunu vurguladı.
“20 milyon kişi torbadan ne çıkacak diye bekledi, sonuç hüsran. Adaletsizlik çıktı, az çalışanla çok çalışan eşitlendi.” diyen İzmir Milletvekili Altıntaş, iktidarın maaş zammı politikasının, kamu görevlileri arasındaki maaş skalasını, hiyerarşiyi ve kademeyi bozduğunu öne sürdü.
Altıntaş, “Lise mezunu bir teknisyenle, üniversite mezunu bir mühendisin maaşları arasındaki farkla, ortalama bir arabanın deposunu en fazla iki defa doldurabilecek kadar azalmıştır.” dedi.
“İKTİDAR EKMEĞİ BÜYÜTMEYİ VE ADALETLE DAĞITMAYI BECEREMEDİ”
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Devletin bekasının arkasına koyabileceğiniz yegane teminat, karnı tok, sırtı pek vatandaştır.” sözlerini hatırlatan DP Milletvekili Haydar Altıntaş, iktidarın ekmeği sürekli büyütmek, büyüyen ekmeği adaletle taksim etmek zorunda olduğunu, ancak hürriyeti ve ekmeği vermekte adaleti çoktan kaybettiğini vurguladı.
AK Parti iktidarının düzgün bir mali ve ekonomik sistem kuramayıp, devletin kurumları, kuralları ve kurucuları ile kavga ettiğini belirten Altıntaş, “Kendi düşüncelerinizi kural yerine koyarak, ülkeyi idare etmeye kalkıyorsunuz. Hayatın ve ekonominin doğal akışına aykırı hareket etmenin ceremesini halk ödüyor.” diye konuştu.
“KRİZİN SEBEBİ DIŞ GÜÇLER DEĞİL KÖTÜ YÖNETİMDİR”
DP İzmir Milletvekili Altıntaş, basın toplantısında ayrıca şu ifadeleri kullandı:
“Bugün ekonomimizin durumu harabeye döndü. Sebebi dış güçler değil, keyfi ve kötü yönetimdir. Kanunların tartışılmasını önlemek için, torba kanun olarak önümüze getiriyorsunuz. Bu kanun Meclis’in yasama hakkını kısıtlıyor. İktidar, kendi kafasına göre çıkarmak istediği yasaları önce heybeye koyuyor, sonra bazılarını torbaya koyup yasalaştırıyor.
Parlamento konuşamıyor. Milletvekilleri konuşamıyor. Halk konuşamıyor. Ozan Reyhani’nin dediği gibi, “Düşünmek suç, doğrular aç” oluyor. İnsanlar konuşabilmeli, konuşmaktan korkmamalı. Hak aramaktan korkmamalı. Böyle bir siyaset anlayışı, toplumun değerlerini çürütüyor. İktidarın siyaset anlayışı, toplumun değerlerini çürütürken, kurumların da içini boşaltıyor. Hayatın kalitesini, hesap vermenin ve şeffaflığın önemini yok ediyor. Devletin kalitesi düşüyor.
Parlamento, 600 kişinin seçimle Ankara’da toplanması ve bir kişinin istediği yasaların çıkması için ellerin indirilip kaldırıldığı bir yer olmamalıdır. Parlamentonun işlevini buna indirgerseniz, parlamenter geleneğimize en büyük zararı verirsiniz. Parlamentoya böyle bakarsanız, demokrasinin özünü ve parlamentonun fonksiyonunu anlamamışsınız demektir. Parlamentonun denetim hakkı, parlamentarizmin ve demokrasinin kırmızı çizgileridir. Nasıl ki ülkenin bekası için sınırlarımıza sahip çıkmak önemliyse, demokrasimize sahip çıkmak için de onun kırmızı çizgilerine sahip çıkmak son derece önemlidir. Bunlara sahip çıkmak üzere hepinizi göreve çağırıyorum.
Vatandaşın düşünce ve tercihlerinde özgür olması, bu tercihlere devlet eli ile karışılmaması anayasa teminatı altına alınmış olmalıdır. Oysa iktidarınız dönemindeki uygulamalarınız, Türk Milletini asgari demokrasi ve hukuk devleti koşullarında yaşamaya layık görmediğiniz sonucunu ortaya koymaktadır. Millet iradesi söylemleriyle iktidara gelen bir partinin bu duruma düşmüş olması, Ülkemizi hürriyetçi demokrasi anlayışından bu denli uzaklaştırmış olması, tarihe geçecek bir ayıp ve büyük bir acıdır. Biz, hak ve özgürlükleri kısıtlanmış, geçim derdine düşmüş, yoksul bir millet olarak yaşamayı istemiyoruz. Oysa Akif’in dediği gibi, “Gökten inmez bir de hiçbir şey… Bütün yerden taşar; Kendi ahlakiyle bir millet ölür yahut yaşar.” Bu milleti, hak ettiği onurlu yaşama kavuşturmak zorundayız.” (balikesir24saat.com)