Günümüzde siyasetin girmediği ve konuşulmadığı hiç bir kurum, kuruluş neredeyse kalmadı.
Şimdi siyasetin kesinlikle girmemesi gereken yerleri sırasıyla göz atalım.
Siyasetin kesinlikle uzak kalması gereken yerlerin başında okullarımız, eğitim öğretim kurumlarımız gelmektedir.
Okuldasın teneffüste öğretmenlerimizin ilk konusu siyaset. Tabi böyle olunca konuşmalar ister istemez partilere oradan da parti liderlerine geliyor.
Artık o noktadan itibaren fikirler, olaylar değil tamamen liderler konuşulmaya başlıyor.
Türk toplumunda lider, lider değil, ötesidir. Kurtarıcıdır, ülkenin kurucusudur. Herkesin lideri ekonomiyi, eğitimi adaleti en iyi bilendir.
İster istemez bir süre sonra olay sert sözlere, benim liderim senin liderinden daha iyidir de çakılıp kalıyor.
Siyasetin kesinlikle girmemesi gereken kurumların başında okullar gelmektedir.
10 dk önce can ciğer iki arkadaş 10 dk sonra derse suratlar asık ve ben sana sorarım der gibi gidiyor. Eh artık bu noktadan sonra O öğretmenimizin dersi nasıl anlattığı, ne kadar yararlı olduğu tama bir muamma.
Bir diğer siyaset dışı kalması gereken mekanlarımız ibadet yerleri yani camilerimizdir.
Buralarda asla siyaset olmamalıdır. Ancak bizde partiler daha çok siyaseti din temeline dayandırdığı için ya da camilerimizi arka bahçesi gördüğü için son dönemlerde neredeyse hutbeler bile siyasi iktidarın görüşlerini yansıtır oldu.
Cemaatin hepsinin de aynı siyasi görüşte olmadığı gerçeği göz önüne alınırsa bir süre sonra cami bahçesi resmen siyaset arenasına dönüyor. Sonuç mu adam namazı kılarken ne kadar o ulvi ortama kendini verebiliyor orası artık Allah’la kul arasında.
Geçenlerde bir tanıdığım anlattı. İki komşu camiye sohbet ede ede giderken dönüşte kavga edip geliyorlar diye. Ne anlatmak istediğim sanırım anlaşıldı.
Gelelim son ve en önemli üçüncü konuya.
Kışlada siyaset.
İşte en tehlikeli olanı da askerin kışlaya siyaseti taşımasıdır.
Senin generalin, benim generalime olay döndüğü andan itibaren artık ülkenin güvenliğine dinamit konmuş demektir.
Düşünün iki komutan askerini cepheye götürüyor ama siyaset nedeniyle birbirlerine düşmanlar Allah aşkına düşman tekdir ve karşıdadır. Geçmişte bunun çok kötü yansımaları oldu. Ülke ve toplum olarak çok ağır bedeller ödendi.
Hani duymuşusunuz işte 500 terörist kıstırıldı diye ama nedense sonradan o konu ile ilgili tek haber çıkmazdı. Sanırım o birliğin komutanı o anda ben bu beş yüz teröristi imha edersem karşı partiye fayda sağlarım onun için bunların kaçmasına izin vereyim diye düşünebileceği akla gelmiyor değil. Nerede kaldı Ülke savunması?
Bir diğer mutlaka siyaset dışı kalması gereken konu yakın akrabalar ya da çok sıkı arkadaşlar arasında ki siyasi tartışmalardır. Bu bazen öylesine kontrolden çıkar ki neredeyse akrabalar arasında uzun yıllar küs kalınmasına neden olur. Oysa aile toplumun temelidir. Toplumsal barış için önce ailede huzur olmalıdır. Aile için huzuru bozan en yakın tehlike politik düşünce farklılıklarıdır. Tabi ki herkes farklı düşünebilir, ancak bunu asla tartışma ortamına sokarak kırıcı olmamalı, telafisi olmayan sonuçlara vardırmamalıyız. En güzeli yakın akrabalar arasında siyasi tartışmalara hiç girmemektir.
Bunların dışında spor ve yargı da aynı şekli de hassas konulardır ve buralara da siyasetin bulaşmaması gerekir.
Huzur ve barış dolu günler.