featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. THY İLE DÜNYAYA UÇACAKKEN AVLU’DA KALAN PANAYIR !

THY İLE DÜNYAYA UÇACAKKEN AVLU’DA KALAN PANAYIR !

Ülke turizminde turist sayısı artmasına rağmen, gelirinin düşmesi rakamlarla çok açık görülmekte. Alternatif turizm ile çeşitlendirildiğinde ulusal turizmimiz rekabetçi olabilir.

Turizm gelir artışlarında değer yaratacak kalemlerden birisi de festivallerdir. Özellikle de gastronomi festivalleri!

Ülkemize dair 17 festival fikri geliştirdim.

Bunlardan birisi de Balıkesir Uluslararası Kahvaltı Festivaliydi. Dünyada örneği yoktu. Bu benim hayalim oldu.

Dünyanın ilk kahvaltı festivalini yapma hayalim için en uygun şehir de Balıkesir’di. Çünkü gastronominin lokomotifi olarak kabul edilen “tarım-hayvancılık ve turizm” ile ulaşım avantajı Balıkesir’de festival fikrimin ısrar nedeniydi.

Birçok Vanlı ve tadım uzmanı dostlarımın muhalif tacizine rağmen Balıkesir’in kahvaltının başkenti olması gerektiğine inandım. Bu konuda ısrarcı da oldum.

Dünyada ilk olacak bu festival hayalimi, 7’nci baskısını yapan, ülkemizin ilk kahvaltı kitabını yazan birisi olarak Balıkesir’de Yücel başkan ve şürekâsına 3 kez sundum. Hele hele son gelişim var ki, tam 6 gün Kent Konseyi sunumum için bekletildim!

***

İlki, BBB Başkanı, birkaç lokanta esnafı ve Fırıntaş A.Ş. genel müdürünün olduğu tanışma toplantısı idi. İkincisi neredeyse tüm şehrin sivil örgütlerinin olduğu toplantıydı. BBB Başkanı ve Belediyeden birkaç daire başkanı da bulunmuştu.

Bu toplantıya bizzat davet ettiğim üniversiteden bir profesör ile öğretmenevi aşçısı da vardı.

Toplantıda dünyanın ilk kahvaltı festivali vizyonumu adım adım anlattım, nasıl yapılacağını slaytlarla ortaya koydum.

Tüm adımlar doğru atıldığında Balıkesir’in Kahvaltının Başkenti olması vurgusu benimsenecek ve THY servis hizmetlerinde “Balıkesir kahvaltısı” markalaşarak her yere uçması sağlanıp bilinirliği artacaktı.

***

Projede temel vizyonum: Balıkesir’in birçok ilçesiyle birlikte toplum temelli halk katılımıyla gerçekleşmesi gerektiğiydi.

Sağlık ve beslenme bilincinin geliştirilmesi ve kahvaltı üzerinden Balıkesir aidiyet duygusunu geliştirmekti. Çünkü aidiyet duygusu gelişmesi demek, ortak çıkar bilincinin oluşması demekti. Bu da belediye politikalarının hızla, toplumca kabul görmesi, toplumsal hoşgörünün inşası anlamına gelecekti.

Kadın istihdamıyla yerel kadın dernekleri işbirliğiyle, öncelikli ev tipi üretimle gelir sağlamak kadınların örgütlenmesini sağlamak olacaktı. Oldurulamadı.

Önerimiz sonrası festival görünümlü bir etkinlik yapıldı adına “Uluslararası Kahvaltı Festivali” dendi.

Etki zincirine baktığımda katılanların “hemen tüket mutluluğu” dışında sürdürülebilirlik ve gelecek için heyecan yaratacak hiçbir şey göremedim. Avluya gidildi, gezildi, tadıldı. Biraz eğlenildi… Balıkesir’in ilçeleri konu mankeni olarak sadece seyredebildi.

***

Katılım yoktu, toplumu içine alan, hikayesi bulunmayan, heyecan yaratacak medya planlaması bile yoktu.

Çoğu duymadı bile! Uluslararası bir festival ulusal medyada bile yer bulmadı.

Festivalin yerel kalkınma, hele hele UNESCO Yaratıcı şehirler adayıyken sağlaması gereken temel göstergelerden neredeyse hiçbirini taşımaması hele. Fecaat! Bu konuyu http://balikesir24saat.com da ele almıştım.

Dünya gazetesinde yazdığım yazının linki de aşağıda!

Kültür endüstrisi ve gastronomiyi festivalleştirmek –

https://www.dunya.com/…/kultur-endustrisi-ve…/623094

***

Gelelim hiçbir uluslararası şefin olmadığı sadece konsolosluk aşçılarının olduğu adıyla uluslararası, sanıyla değil etkinliğimize… Festivali önerirken vizyonum neydi, neyi hedefledim ne yapıldı?

Buyrun!

1. Etkinliği avluya sıkıştırdılar.

Hâlbuki tüm ilçeleri içine alan, etkinliklerin oralarda da yapılabildiği, her birinde kahvaltı üzerinden beslenme ve sağlık farkındalığını;

Panel, söyleşi ve kurulacak (longtable) kahvaltı masalarıyla halka  kahvaltı kültürü, yerel tatların değerini göstermenin her ilçede sağlanması gerekiyordu.

İlin sayfiye yerleri ön plana çıkan farklı bölgelerinde açık havada kahvaltılı piknik!

Ve benzeri farklı kahvaltı konseptlerini yaratmayı hedefledim.

Kahvaltı festival önerimiz öncesi zaten “peynir-zeytin veya gastronomi” festivali yapılması düşünülüyordu. Düşüncelerinde haklı çıktılar. Yapılan kahvaltı festivali değildi. Peynir zeytin tadım ve alışveriş etkinliği idi.

 

2- Bölgede sadece tarifler için yaklaşık 37 gün kaldım.

Festivalini yaptığınız temada toplumun özellikle de yiyecek içecek işletmelerine referans oluşturmak şarttı.

Gidemediğim Erdek, Marmara Adası ve Bandırma dışında dolaştığım yerlerden 124 kahvaltı ve geç kahvaltı (brunch) tariflerini çıkarıp derledim.

Yerel işletmeleri de belirledim!

 “Balıkesir Aşı” kitabı dışında referans alınacak bir gastronomi kaynağı yoktu.

Referans kitabımdan ve derlediğim çalışmalardan sonra festival ardından netleşecek KAHVALTININ BAŞKENTİnin temel gusto anayasasını Kahvaltılık Yiyecekleri içeren bir kitap hazırladım.

UNESCO başvurusu yapmış bir kentin, yerel tatları önemseyen çalışmaları olmaması ürkütücü. Tıpkı anayasası olmayan bir devlet gibi.

Öyle ki tematik kahvaltı konusunda eşinle dostunla Balıkesir gittiğinizde “Balıkesir kahvaltısı var” diye söz edilen mekânlarda önünüze hazır peynirler, Konya tahini, glikozdan reçel ve bal, hatta tereyağ, ekmek vb. getiriverirler.

Zaten özgün Balıkesir kahvaltısı yapabileceğiniz bir mekân da yoktur.

Hâlbuki restoranların Büyükşehir Belediyesince teşvik edilerek yerel tatlarını sunma teşviki ve denetimini de yöntemiyle önermiştim.

Avlu ’da olması gerekenler eksik, olmasa da olurlar fazlaydı. Çocuklara, kadınlara yönelik hiçbir etkinlik yoktu.

Nerde kahvaltılık çorba çeşitleri? Kahvaltılık çorba sadece etli çorba mıdır?

Nerede benim Otlu böreklerim, bükmelerim, yumurtalı tariflerim?  Bunların yarışmaları? Atıkları değerlendirme yarışma önerim beğenilmesine rağmen  yapılmadı. Oysa ki toplumsal farkındalığı sağlayacaktı!

Yunan’ın tescil ettirdiği Kopanisti peynirini havzanın peyniri, 50 peynirli şehir başarılı konseptine rağmen kahvaltıda yenir diye ısrarla dayatmalarına ne demeli?

Peynir, zeytin, kısmen hamur işleri ve bal dışında ünlü Balıkesir kahvaltısı adına hiç bir şey kendine yer bulamamış. Ne kültür ne ritüel, ne de tatlar…

Balıkesir kahvaltılık tarifleri oluşturulmadan, ulusal kamuoyuna benimsetip doğru tutundurma aktiviteleri yapılmadan diğer illerin çağrılması akıl tutulması idi. Davet edilen birçok ilde Balıkesir’den ciddi rol çalmış olmasın?

Gastronomi anayasası olmayan, tariflerinin ölçülendirilmediği bir havzada gastronomi festivali yapmakla ne kazanıldı?

 

3- Halkı bilgilendirme panellerinde ‘yerelden ulusala yerel mutfak nasıl markalaşır’ akademik sorgulamasından daha çok,“dünyadan kahvaltı örnekleri, kahvaltının beslenmedeki önemini, özellikle çocuklarda ve gençlerde diyabet ile obezite beslenmesi vb.” etkinliklerle toplumsal sağlık, beslenme bilinci desteklenmeli idi. Unvanlara takılı kalmadan daha nitelikli akademisyenlerle toplum temelli ve kentin kahvaltıyla markalaşmasını sağlayacak vizyon sahibi akademisyenleri sürece dahil edilmeli. Fitne, hizip ve ayak oyunlarını ön plana çıkaran akademik karakterler değil.

Akademik bilgi kokan paneller yerine halkı doğrudan içine alan etkinlikler olmalıydı.

 

4- Toplumun israf- iklim okuryazarlığı, çeşitli yerel mutfak tariflerinin yapımı konularında çalıştay (workshop) atölye etkinliklerini göremedim.

Nerede kaldı UNESCO misyonu ve sürdürülebilirlik, belediyelerin sosyal politika geliştirme görevi? Merak ettim.

 

5- “Uluslararası” dediler konsolosluk aşçıları dışında uluslararası davetli bir tek şef yoktu.

Uluslararası festival önerirken yurtdışından gelecek özellikle AB, İngiltere, Akdeniz ve İran ile bazı Orta Asya ülkeleri şefleri ile kahvaltımızın ülkeleriyle benzeşen yönlerini topluma göstermek, yurt dışında orta sert ve sert peynirlerin daha çok rağbet gördüğü ortamda peynir bloggerları ile Balıkesir kelle ve sepet peynirini tanıtmayı hedefledim. Hele hele uluslararası şeflerle de bu peynirden reçeteleri uygulamak istedim. Olmadı!

Yerelin bazı tatlarının, özellikle zeytin reçeli, alternatif peynir ve hamur işlerini, çeşitli otlarla yapılabilen ev tipi üretimle yurt dışında tanıtarak pazar imkânı yaratmak hedefimdi.

(AB’de ile ABD’de kahve ve pankek yanında baskın olarak tüketilen reçellere alternatif olanaklar sunulacaktı.)

Hatta getireceğim şeflerden birisi de İtalya’dan Michelin yıldızlı bir restoranın şefi idi.

 

6- Konsolosları çağırmayı önerdim. Evet. Ancak onların PR (halkla ilişkiler) gücünü kullanarak ülke medyaları için değer yaratmalarını sağlamaktı amacım. Google’da tarıyorum dış basında ne bir haber, ne bir satır yazı… Bunu bırakın konsolosluk sayfalarında bile yok.

 

7- Botanik ve endemik farkındalıkların artırılması için fırsat olacaktı bu festival.

UNESCO Yaratıcı Şehirler ağı kriterlerinin bir tanesinin planlanmadığı içinde olunmayan bir etkinlik idi. Kriterlerini ele aldığım yazı… Bakınız

https://www.balikesir24saat.com/yaratici-sehirler-agi-balikesir-kahvalti-festivali-ve-tabela-unvan.html

 

8-Kalkınma ajansındaki arkadaşı uyarmıştım. İlçelerin gastronomik SWOT (güçlü-zayıf-fırsat-tehdit) analizi yapılmadan yapılacak BALIKESİR Gastronomi Atlasını amacına ulaşamayan bir israf proje olarak dillendirmiştim.

E-postalar ve Öğretmenevi aşçısı ile asistanım Cengiz bu konuşmalara tanıktır.

Çalışmalarıyla takdir ettiğim Ömür Şef’in bu çalışması şaşırttı beni.

İvrindi Kelle Peyniri ismiyle bilinen peynir merkezine Korucu yazıp Korucu’nun ender bulunan tatlarından Tuzlu Süt gibi özel bir tadı atlaması,  Balıkesir Gastronomi Atlas’ta Balıkesir merkezde neredeyse uluslararası gurme rotalarında refere edilen Mega Yıldız’ın olmaması pek şık olmamış.  Oldukça yüzeysel bir çalışma gibi görünen atlası incelediğimde Ömür Şef’in çalışması gibi hissedemedim ne yazık ki…

 

9-Festivaller ciddi vizyon, organizasyon, eşgüdüm ve ekip işleridir.

Değerini sürdürülebilirlik ve yerele katkı sağlama kapasitesi belirler. Ben yaptım egosuyla, doğrudan ilintili kurumları yok sayıp, iki üç kişiye teslim edilmeyecek kadar ciddi işlerdir.

‘Balıkesir’e gönül veren herkesin aklına gelebilecek proje’ diyen arkadaş ’17 yıldır bu görevdesiniz niye hayata geçirmediniz’  dediğinizde cevap veremez. Hatta Gastronomi Festivali çalışmaları başladığı ilk toplantılarda bile Kahvaltı Festivali sözcüğü yerine “Peynir-Zeytin Festivali” telaffuz edilirken de aklına gelmemiştir hiçbir katılımcının. Öyle ki ilk önerimde kuşkuyla bakan ve inanmayan arkadaşları ikna etmek için elimdeki slaytları kullanarak uzunca sohbet etmişliğim var. Tanık olanlar oldukça fazladır.

İnsanları mesajla tehdit edecek kadar hırslarına teslim olmuş, sivil örgütlerin ve ilin bürokrasisinde pek sevilen arkadaş, keşke önerilerimi dinleyip samimi düşüncelerle endişelerinizi paylaşsaydınız. İşbirliğinizi, emeğinizi, başkasının emeğini, iyi niyetini harcamadan kullansaydınız da harcanmasaydınız. İlahi adalet var, doğru. İlahi adaletin şaşmaz kuralı; “Ağlayanın malı gülene yaramaz” derler. Yaramadı da.

 

 ‘Gastronomi örneğinde’ Ulusal Festival Stratejisi nasıl olmalı?

https://www.dunya.com/kose-yazisi/gastronomi-orneginde-ulusal-festival-stratejisi-nasil-olmali/601822

 

10- Dünyanın ilk kahvaltı sempozyumunu Balıkesir Üniversitesi liderliğinde gerçekleştirmek için akademisyenlerin unvanlarına bakmadan ciddi ve vizyoner akademisyenlerle süreci sorgulanmalı ve hayata geçirilmeli. Bir akademisyenin bu ana misyonu ihmal edip tüm gastronomi okullarına yazarak, festivali kendi projesiymiş gibi davet etmek nasıl bir inanç sonucudur? İstenilen yere gelmek akademik çalışmalar ve uzun çabalarla olmalı. Organizasyonda ve akademik çevrede sinsilik, intihaller, fitne ve dedikodularla değil!

Biz yıldızları gösterdik, parmağımıza takıldılar… Yıldızlarda onca ışık ve enerji varken… Bu bile başarı demek isterim. Tanışamadığım Vali Bey’in çabaları değer katmış… Ya o da olmasaydı!

Geldi geçti bu zeytin ve peynir panayırı, festival olmak adına kolları şimdiden sıvamalı.

***

Bir sözüm de Yücel Başkan’a

Sevgili Yücel Başkan,

Bilirim cevap vermezsiniz mesajıma! Örnekleriyle tanığım.

Cevaplamasanız da okursunuz bilirim.

Hadi beni istemediniz veya istemediler. Vizyonumu boş verdiniz sayalım.           

Vizyonumu tüm çıplaklığıyla size güvenerek paylaşmıştım.

Tüm şeffaf iş yapış, festival organizasyon sürecimi sizlerin denetiminizde açma özgüvenimle.

Çok büyüktü hayallerim. Bana inandığınıza inanmıştım.

Balıkesir’in neredeyse 50 sivil örgüt temsilcisinin önünde -Balıkesir’in Kahvaltı yüzü sen olacaksın! Dediniz. Yüzümden mi hoşlanmadınız sonradan? Ben yüzümle değil kafamın içindekilerle, karakterimle gelmiştim size. Özellikle sizin toplantınız için benim davet ettiğim profesöre beni istemediğinizi söylemişsiniz. Bir eğitimci, iletişimi iyi bilen biri olarak hiç yakıştıramadım, inanamadım duyduklarıma…

Birlikte imza atacaktık büyük hayalleri gerçekleştirecektik. İnanmıştım.

Sürdürülebilir gelir artıracak, ilin kültür altyapısını besleyecek, sosyal politika üretecek köklü altyapıyı kurmak,  ülke gastronomisine pırlanta olabilecek bir projeyi idealistçe gerçekleştirmek hayaliyle.

Gerçekleşmesi elinizin altındaydı.

Hem de harcadığınız paranın yüzde 30 daha azını harcayarak.

Yazık oldu küresel marka olacak vizyona! Egolara, sinsiliğe, çatışmalara, dedikodulara, hizbe ve fitneye teslim oldu. THY ile dünyaya uçacakken, Avlu’dan bile uçamadı.

Yine de bir adım atıldı. Küçük bir adım olsa da… Ola ki pek çok şey yanlış anlaşıldı, yanlış yürüdü.

***

Son sözüm de Balıkesir Ticaret Odası Başkanı’na,

Ülkemizin en değerli 500 firmasına ilden güçlü markaları sokma başarısı gösteren Oda’nızın, dış ticaretin en dinamik motive edici gücü olan gastrodiplomasi için altyapı oluşturması gerekiyor. Mutlak rekabetçi olan dünyanın ilk kahvaltı festivali için daha çok sorumluluk almalı. Taşın altına elini koyarak katkı sağlamasını beklerim. Çünkü sürdürülebilir tarım, kadın istihdamı ve turizm ile il aidiyetinin gelişmesi adına çok değerli olacaktır. Sahip çıkalım. Gastrodiplomasi düşüncelerimi de sizlerle paylaşmak istedim.

 

Diplomaside ihmal ettiğimiz dünya değeri: Gastrodiplomasi vizyonu –

https://www.dunya.com/…/diplomaside-ihmal…/630240

 

Var mısınız -Nerde kalmıştık demeye?

* Süleyman Dilsiz Gastronomist/ Yemek Kitapları Yazarı

 

 

 

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
THY İLE DÜNYAYA UÇACAKKEN AVLU’DA KALAN PANAYIR !
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!