Osmanlı, II. Viyana kuşatmasıyla (1683) büyük bir bozgun ve hezimet yaşar.
Şartları çok ağır Karlofça Antlaşması’nı (1699) o dönemin SEVR’i !!! Bir yıl sonra da İstanbul Antlaşması’nı(1700) imzalar.
Bu iki antlaşmayla birlikte Osmanlı, Türkiye yüzölçümünün yaklaşık üçte biri kadar olan 259 bin kilometrekare toprağını kaybeder. Balkanlar elden çıkmaya başlar. Aynı oyun yüz yıllar sonra Anadolu’da, SEVR Antlaşmasıyla uygulanmaya konur.
Osmanlı’nın, Avrupa’da üstünlüğünü kaybetmesiyle başlayan Balkanlardan geri çekilme sürecine, Mustafa Kemal 1921’de SAKARYA SAVAŞIYLA son vermiştir.
Tekâlif-i Milliye Emirlerinin ruhunu kavramak için, önce milletin Balkanlar’dan çekilme sürecinde (1683-1921) yaşadığı acıyı dramı bilmek gerekir.
Vatanın bağrına düşman hançerini dayamış, işgal orduları Anadolu’yu parçalama ve boşalttırma harekatı çerçevesinde Ankara kapılarına dayanmış… Anadolu ya kurtarılacak, ya da K U R T A R I L A C A K… Kurtuluş, ancak topyekun bir savaşla mümkündü.
Kısaca: “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM ” süreci…
Türkiye Büyük Millet Meclisi yoğun tartışmalar sonunda, Mustafa Kemal’e Başkomutanlık yetkisini veren yasayı kabul eder. (5 Ağustos 1921)
Mustafa Kemal, Meclisten aldığı yetkiyle, Ordunun ihtiyaçlarını karşılayıp, Sakarya Savaşına hazırlanmak için, yasaya dayalı olarak her ilçede Tekâlif-i Milliye Komisyonu kurularak “BEDELİ KURTULUŞTAN SONRA ÖDENMEK” koşuluyla halktan toplanacak zorunlu yardımları içeren Tekâlif-i Milliye Emirlerini(Ulusal yükümlülükler) yayınlamıştır. (7-8 Ağustos 1921) Ayrıca çıkabilecek sorunları önlemek için de İstiklâl Mahkemeleri kurulmuştur.
10 maddeden oluşan Tekâlif-İ Milliye Emirleri
- Her ilçede bir tane Tekâlif-i Milliye Komisyonu kurulacak.
- Halk, elindeki silah ve cephaneyi 3 gün içinde orduya teslim edecek.
- Her aile bir askeri giydirecek.
- Yiyecek ve giyecek maddelerinin %40’ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.
- Ticaret adamlarının elindeki her türlü giyim eşyasının %40’ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.
- Her türlü makineli aracın %40’ına el konacak.
- Halkın elindeki binek hayvanlarının ve taşıt araçlarının %20’sine el konacak.
- Sahipsiz bütün mallara el konacak.
- Tüm demirci, dökümcü, nalbant, terzi ve marangoz gibi iş sahipleri ordunun emrinde çalışacak.
- Halkın elindeki araçlar bir defa olmak üzere 100 km’lik mesafeye ücretsiz askeri ulaşım yapacak.
Mustafa Kemal yayınladığı bu emirlerle kısa sürede orduyu vatan savunmasına hazır hale getirmiştir.
“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz.”
Anlayışıyla verilen ve 22 gün 22 gece süren SAKARYA MEYDAN SAVAŞI kazanılarak ANAVATAN – ANADOLU KURTARILMIŞTIR.
Ünlü tarihçi Toynbee’nin dediği gibi “Bu savaş 20. yüzyılın en büyük savaşlarından biridir.”
Gerçekten öyle. Tarihin akışı değişti.
Tekâlif-i Milliye Emirleri bize bir vatan, bayrak ve bağımsız yaşamanın yolunu açmıştır. Halktan zorunlu toplanan yardımların bedeli ise 12 Nisan 1923 tarihli ve 328 sayılı kanunla, 1923 yılında (4.340.508 TL), kalan tutar da (1.663.155 Tl) her yıl yapılan ödemelerle 1929 yılında tamamlanmış borç kapatılmıştır.
Hem de dünyanın büyük ekonomik krizle sarsıldığı bir dönemde!!!
Pek ya bugün !!!
Ayhan Öztürk