featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. TAM TERSİ OLMALIYDI!..

TAM TERSİ OLMALIYDI!..

Yargıtay…

Adli Yargı’nın tepe noktası diyebiliriz…

Her hakimin rüyası mıdır oraya geçebilmek?..

“Her” demesek de çoğunun kuşkusuz.

Peki Yargıtay’a yapılan atamalarda da liyakat, deneyim, bilgi ve birikim dışı olumsuz etkenler de söz konusu olabiliyor mu?..

Örnekleriyle sabit, oluyor.

Birkaç yıllık ve “davadan feragat” ile “davadan vazgeçme”nin hukuki farkını bilmeyen bir hakim nasıl oluyor da “şak” diye Yargıtay Tetkik Hakimliği’ne atanabiliyor?

O mu tetkik edecek heyetin önüne gidecek dosyayı?

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit konuştu birkaç gün önce Antalya’da düzenlenen Fikri ve Sınai Mülkiyet Suçları Çalıştayı’nda.

Doğaldır, konuşmasının pek çok yerinde “yargıya güven” ve “yargı bağımsızlığı” vurgusu yaptı.

Peki bu vurguları yaparken çözüm yolu önerdi mi?

Hem evet, hem hayır…

Evet, çünkü “eğitim”in önemine vurgu yaptı ve ekledi: “İyi hukukçular yetiştiremezsek ve onları geliştiremezsek, hangi sistemi getirirsek getirelim başarılı sonuçlar elde edemeyiz” dedi.

Hayır, çünkü örneğin yargı bağımsızlığının sağlanması için HSK’nın yapısında Adalet Bakanı’nın ve müsteşarının mutlaka çıkması gerektiğini, bunun yargı bağımsızlığı için “sine qua non” (olmazsa olmaz) koşul olduğunu altını çize çize söylemedi.

Bir ülkede Yargıtay Başkanı konuşuyor ve “sorun var” diyorsa o ülkede herkes adalet sisteminin üzerine titremelidir.

Ama bu konuşmanın bir iki gün sonrası ne yansıdı gazetelere:

Bir savcı ile doktorun kavgası.

İddiaya göre doktorla tersleşen savcı “istersem özel harekatı yarım saatte buraya yığarım” demiş.

Demiş midir?..

Diyebilmiştir, şaşırtmaz savcının tavrı.

Çünkü ülkemizde ne yazık ki, mesleğinin, unvanının, makamının ağırlığını kaldıramayan çok insan var.

Özellikle kamu gücünü az veya çok eline alan kendini birden Kaf Dağı’na koyuyor.

En basitinden böyle bir örneğin yaşandığı ve gazete sayfalarına düştüğü bir toplumda Cirit’in uyarılarının “S.O.S.” verdiğinin farkına varılması gerekmez mi?..

Ne yazık ki, “tel tel dökülme”nin toparlanabilmesi için gerektiği ölçüde çaba harcandığını göremiyoruz.

Bununla beraber Sayın Cirit, o çalıştayda bir başka cümle daha sarfetti:

“Toplumun yargıya güven duymadığı bir hukuk sisteminde, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanamaz” dedi.

Doğru mu?

Bizce değil…

Tam tersini söylemeliydi Sayın Başkan.

Cümleyi ters çevirmesi gerekirdi:

“Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmadığı sürece bir toplumda yargıya güven duyulamaz” demeliydi.

Toplum, yargıya durduk yere nasıl güven duysun….

Yargıya güven duyması için yargının güven vermesi gerek…

Yargı güven veriyor mu?.. Toplum güven duyacak da öyle mi yargı bağımsız mı olacak?..

Hakimlerimiz, savcılarıma gizli anket yapsınlar sorsunlar…

Bağımsız mısınız, tarafsız mısınız; kürsüde otururken tayin, sürgün endişeniz var mı yok mu diye?..

Cirit, tam tersini söylemeliydi.

Yargıya güven durduk yerde gelmez.

Tarafsız ve bağımsız, siyasi etkiden tümüyle arınmış bir yargı olmadığı sürece yargının güven endeksi dibe doğru gider.

Hep söylüyoruz, bu mesele, bugünün meselesi de değildir, tüm partiler, tüm iktidarlar için geçerli olan yargının dinmeyen asli ve değişmeyen ilk sorunudur.

Yürütme organı, hiçbir zaman yargıyı sevmez.

Yargının bağımsız ve tarafsız olmasına da izin vermez.

Ta ki…  Bir gün bir “kahraman” gelip de gerçekten yargıya saygı duyana ve bunu terse çevirebilene kadar.

İster masal deyin, ister hikaye. Türk yargısında bu kader değişmediği sürece “güven” her daim hak getire.

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
TAM TERSİ OLMALIYDI!..
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!