RAMAZAN Karaca’nın Ege TV’de yayınlanmaya başlayan ‘Balıkesir Meydanı’ programına son günlerde Balıkesir Büyükşehir, Altıeylül, Karesi belediye başkanları, Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı katılmış yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını döneminde alınan önlemler ve yapılan yardımlar üzerine birinci elden geniş açıklamalar yapılmıştı. Bu programları baştan sona izledim. Zaman zaman üzüldüğüm açıklamalar; bazense ‘Şu şöyle olsaydı, daha iyi, olmaz mıydı?’ gibi serzenişlerim olduğunu belirtmek isterim.
Hafta içinde program yapımcısı Ramazan Karaca’nın önerisiyle Ankara Balıkesirliler Derneği Başkanı Servet Camgöz ve Almanya’dan yaşadığım şehrin (Duisburg) Belediye Başkanı Erkan Kocalar ile birlikte programa katılıp koronalı günlerle ilgili değerlendirmelerimizi paylaştık.
***
Ülkemizde de ekonomik destekleri bir tarafa bırakacak olursak, sürecin iyi yönetildiğini söylemek mümkün. Siyasi iktidar eldeki imkanlar dahilinde destek verebildi. Ayrıca insanlarımızın kriz dönemlerinde her şeyi devletten bekliyor olmalarına da şaşırıyorum. Almanya örneğinde olduğu gibi tehlikenin büyüklüğü dikkate alınarak, ilk günden itibaren tavsiyelere uyulabilmeliydi. Bunlar gerçekleşmeyince yasakların ardı sıra gelmesine de şaşırmamak gerekir.
***
Yasaklardan söz edince, yeni tip koronavirüsle (COVID-19) mücadele kapsamında 65 yaş üstü vatandaşlar için alınan sokağa çıkma yasağı aklıma geldi. Yaklaşık iki aydır evlerinde tutulan, dışarı çıkmalarına izin verilmeyen 65 yaş üstü vatandaşlarımızı korona krizinin en büyük mağdurları olduğunu düşünmeye başladım. Balıkesir’deki akrabalarımla yaptığım konuşmaların birinde; ‘Madem sıkıldınız, yazlığınıza gitsenize’ şeklindeki önerim; ‘Şuna bak,yasaktan haberi bile yok!”şeklinde yanıt bulmuştu. Bir diğeri,’Köye nasıl gidelim,yasak’ demişti.
Balıkesir Meydanı programında valimizi izlerken konuyla ilgili soruya;’Arabaya binemezler, evlerinin yakınından ayrılamazlar, yürüme mesafesinde kalmaları gerekir!”açıklaması sonrası gerçekten çok şaşırmıştım.
Balıkesir merkezde oturan bu insanları beton yığınları arasında tutmanın kime ne faydası var? İmkanı olanlar köylerine, yazlıklarına gidebilmeli. Önümüz bayram…Bu insanlarımız köylerinde,yazlıklarında daha huzurlu olacaklarına inanıyorlarsa çok görülmemeli.Onların sağlığı, huzuru düşünülüyorsa,65 yaş üstü vatandaşlarımıza bu imkanı sunmak çokta zor olmasa gerek diye düşünüyorum.
Almanya’da kimse evine zorla kapatılmadı, ama tavsiyelere uyulduğu için işi olmayanların da dışarı çıkmadığı görüldü. Bizde 65 yaş üstü insanlar evlere kapatılırken, yaşadığım şehirde sadece 65 yaş üstü olanlara bazı marketler sabah saatlerinde öncelikli olarak alış veriş yapma imkanı sundu.
Geçtiğimiz günlerde yaşadığım şehirde bir Türk işletmesini ziyaret etmiş, kriz dönemi için açıklanan yardımlarla ilgili bir sohbetim olmuştu. Duyduklarım beni çok etkiledi. Devletten hibe olarak 9 bin Euro hesabına yatırıldığını söyleyip , ‘3 aylık giderlerimi alıp, artanını geldiği yere geri göndereceğim!’ deyince şaşırmış, Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı’nın anlattıkları aklıma gelmişti.
Balıkesir Meydanı’ndaki programda belediye başkanı bir soru üzerine ,’Çok farklı yardım talepleri alıyoruz. Sıfır km. araç alıp taksidini ödeyemeyen de yardım talebinde bulunuyor!’ demişti. Binlerce aile temel ihtiyaçlarını gideremezken, arabasının taksidini ödeyemediğini belirtip yardım talebinde bulunan insanların karakterini de kriz dönemi de olsa sorgulayabilmek gerekir.
***
Avrupa ülkelerine kıyasla Almanya’nın koronavirüs salgınına karşı verdiği mücadele örnek olarak gösterilmekte. Basında yer alan bilgilere göre Almanya’nın 100 günlük mücadelesinde, test, takip ve izolasyon, halkın desteği gibi başlıklar öne çıkmakta.
Elde edilen sonuçlar sonrası aşamalı olarak normalleşmeye geçilmesi bazı kesimler tarafından eleştirilse de,büyük alışveriş merkezleri, kuaför, berber gibi küçük işletmeler; okullar ve ibadethaneler tedbirlere uyulması kaydıyla açıldı.
Açılan okullarda sınıflardaki öğrenci sayısı 15’i geçemeyecek. Berberler randevu ile müşteri kabul edebilecek, sadece saç tıraşı olmak mümkün.Camiler de sabah, öğlen ve ikindi namazları için ibadete açılabilecek. Camilerin yöneticileri istenilen, uyulması gereken kriterlerin çok katı olmasından şikayetçi! Örneğin bir kişinin ibadet edebilmesi için 16 metrekarelik alana ihtiyaç duyulmakta. Bu durum göz önüne alındığında çok az sayıda insan aynı anda ibadet edebilecek.Toplu olarak Cuma ve teravi namazları için yasak sürüyor. Bayram namazı içinse belirsizlik hakim!
Türkiye içinde önemli olan turizm sektöründe de belirsizlik sürüyor. Almanya 14 Haziran’a kadar yurt dışı uçuşlarını durdurdu. Haziran sonunda bazı eyaletlerde okul tatilleri başlıyor. Alman yetkililer sık,sık tatil için Almanya içinde planlar yapılmasını önermekte. Yurt dışı uçuşlarının ne zaman netleşeceği bilinmezken, yaz tatillerini Türkiye’de geçirmek isteyen Türkler arasında ise belirsizliğin getirdiği hüznün hakim olduğunu söylemek mümkün.