Kaz Dağları Kirazlı – Balaban’da su ve vicdan nöbeti tutacağız.
Kaz Dağları eteğinde oturan bizler sabah döküldük yollara.
Kalabalıklar arttıkça , tanışlarla karşılaştıkça, Kaz Dağları eteğinin sıcağı serinliklere dönüştü. Kucaklaştık , yeniden görüşmenin coşkusuyla. Bu kadar yaman kalabalık olacağımızı sanmıyordum. Sabahın seherinde ötüyor kuşlar türküsünü mırıldandım aracımıza giderken. Keyifle yola koyulacağız , kadınlarımız rengarenk , coşkuyla kucaklaşıyorlar.
Sabah , Edremit ve Körfez ayaktaydı. Sırt çantalarımızın içinde azıklarımız, vurduk yollara.Yollara. Otobüsümüzün içindeki coşkuyu nasıl anlatayım sizlere. Genci , yaşlısı bir ağaç kurtarmanın derdine düşmüş. Sayılar havada uçuşuyor. Kaptanımız bizimle yolculuğun keyfine varsın diye , söylediğimiz şarkıların birini ona armağan ediyoruz. Arkadaşımız udu ile bizlere coşku dolu anlar yaşatıyor.
Kirazlı / Balaban tepesine tırmanırken yokuşu çıkanların yüzünde başarmanın mutluluğu vardı. Binlerce olduk , yüzbinler olacağız , hiç kuşkunuz olmasın. Doğu Biga Madenciliğe devredilen Kanada – Alamos Gold şirketinin altını çıkarmak için kullanacağı siyanürün 26 ton olduğunu duyunca aklım karıştı. Siyanürün zerresi insanı bir kaç dakikada öldürürken 26 ton siyanür tüm Kuzey Ege’ye neler yapmaz ki. Düşünmesi bile insanın içini ürpertiyor. Toplanma alanındaki konuşmalarda sanatçı Sadık Gürbüz haykırıyor.Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan söz alıyor.CHP milletvekilleri Veli Ağababa , Mahmut Tanal ,İlhan Cihaner desteğe gelmişler. Direnişe destek veren çevre gönüllüleri minicik çadırlarda su ve vicdan için nöbetteler. Cumhuriyet TV söyleşi yapıyor yanımızdakilerle. Sonra bana soruyorlar neden buradasınız ? Anlatıyorum tane tane.
Son soru ilginç ; ” Yetkililere ne söylemek istersiniz ” diyor gazeteci.
Yanıtlıyorum ; yetkililer burayı , halimizi görmüyorlar mı ? Siyanürü bilmiyorlar mı ?
Yaş kesenin baş keseceğini bilmiyorlar mı ?
Soru sormak hakkımız , yanıtlaması yetkililerden.
CHP milletvekili İlhan Cihaner ile karşılaşıyorum. Daha önce telefon ile tanışmamızı sağlayan Denizli CHP Gençlik Kolları üyesi Sadettin Akbulut kardeşimin aracılığı ile Ergenekon sürecinde görüştüğümüzü aımsatıyorum. Hatırlıyor, kucaklaşıyoruz. Bir resim ile geçmişteki acıları unutanlara anımsatmak adına buraya not düşüyorum. Siliviri bayırında yıllarca mücadele vereNlerden biri olarak , eski dostları , arkadaşlarımızı, Silivri direnişçilerini Kaz Dağları ” su ve vicdan ” nöbetine Kirazlı – Balaban tepeye davet ediyorum.
Edremit Körfezi Kaz Dağları grubumuz şenliğe dönüşen yürüyüşümüze başlıyoruz. Dik bir yokuş var önümüzde 2 km deniliyor ama , hiç de öyle olmadığını yürüdükçe görüyoruz. Orman içinden Balaban tepesine tırmanıyoruz. Madenin çıkarılacağı alanın başlangıcında tellerle kapatılmış araziye varıyoruz. Kapılar kapalı. Binler dayanınca şirket kepçelerini alıp kaçıyor. Kalabalıklar kapıları açıyor ve bizler ,toprağın kara bağrına vurulmuş hançerin üzerinde yürüyoruz sanki.
Delik deşik edilmiş , büyük dedemiz Haşim Oğlu Osman’nın şehit düştüğü Çanakkale toprağı kel ve tek bir fidanı olmayan devasa alana dönmüş. İçim ürperiyor. Orman bakanımız 12 bin ağaç kesildi diyor ama, 200 bin ağaç kesildiğini öğreniyoruz. Alamos Gold 45 bin ağaç keseceğim demiş , 200 bin ağacımızı, canımızı budayıp geçmiş.
Ceylanlar bu alandan kaçıyorlar. Doğal hayatın canına okunmuş. Soluduğumuz hava bile isyanlarda. Toprak üstünde yürürken toz bulutu kaplıyor ortalığı.
Edremit Kent Konseyi pankartımızla Balaban tepesine çıkıyoruz. Genç bir kardeşimiz elinde kamerası ile çekim yapıyor. Tanışıyorum. Kaz Dağları Savunması Konsey üyesi.
“Bu topraklar 250 bin şehidimizin bizlere bıraktığı miras. Bizler bunu koruyup evlatlarımıza , torunlarımıza bırakacağız. Aynı dedelerimizin bizlere teslim ettiği gibi” diyor ve devam ediyor.” 2007 den bu yana sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, sizler ancak duydunuz diyor.” İçim eziliyor. Burnumuzun dibinde ,bıçak kemiğe dayanınca haberimiz olup , harekete geçiyoruz. Bizler şehitlerimize ve toprağımıza sahip çıkamadığımız için suçluyuz. Yüzbinlerce ağaç kesilip yok olduktan sonra haberimiz oluyor. Ne yaman bir çelişkidir bu. Geleceğimizi siyanür ile yok edenlere gücümüzü gösteremiyoruz.Şimdi yıl 2019 ancak direnmeye başlıyoruz.
Bir yorum yazılıyor sayfama, ne kadar doğrudur bilemem ama buraya not etmek gerek diyorum. Okuyun garii.
” 1 kg zenginleştirilmiş URANYUM 1 milyar dolar.
Ve oradan çıkartılacak altının %4,ü TÜRKİYE’nin gerisi Kanada’nın URANYUM ise bonusu . Bonus altından daha değerli.
Uyan TÜRKİYE’m.”
Kirazlı Balaban direnişinin mimarlarından Mustafa Alptuğ Akkoca. O ne büyük bir çabadır ? Maden sahasının her karışında ayak izleri var. , Büyük su ve vicdan buluşmasının organize edilmesinden , bilgilendirmesine kadar 2007 den bu yana çabalayan Çanakkale yiğitlerinden.
Bizleri bilgilendiriyor.
” Burada daha 40 maden şirketi sıraya girdi. Kaz Dağlarını oyup yok etmek için. Buradan baktığınızda görüyorsunuz işte Balaban tepe, bir metrekareye burada en az üç ağaç düşüyor. Kesilen ağaçların sayısını metrekare hesabı ile 45 bin diyenler yanılıyorlar. Burada kesilen ağaç sayısını siz hesap edin . Sizlere çok teşekkür ediyorum. Bizler bu maden sahasına sizler bu kadar kalabalık geldiğiniz için girebildik. Sizler gelmeseydiniz , bu kadar çok destek vermeseydiniz ,bizler buralara gelip göremezdik.”
Gözlerim dolu dolu oluyor. Toprağı için , yıllardır çabalayıp koşturanlara ne kadar geç ses ve destek vermişiz.Canım sıkkın. Kanada tek ağacını kesene cezanın en acımasızını verirken bizler, yüzbinlerce ağacımızı kesenlerle mücadele edeni yıllar sonra görüyoruz. Başımı öne eğiyorum.
Sonra. Selamlaşıyor , sohbetin ta orta yerinden başlıyoruz.
Tanış olduktan sonra sözleşiyoruz. 18 Ağustos 2019 günü yeniden geleceğiz. Fazıl Say konseri bahane. Direnmek , toprağımızdaki siyanürcü orman ve ağaç katillerini kovmak için.
Atikhisar barajı Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı. Maden sahasına 25 km uzaklıkta. Derelerin beslediği tek baraj gölü. Çanakkale ve yöresinin hayat damarı. Balabadan tepesinde siyanürlü altın arandığında , üç büyük yağmur ile barajı besleyen dereler siyanürlü suyu buraya taşıyacak.Binlerce hayat son bulacak. Doğaya acımasızca kıyanların bu dünyada yatacak yeri olacak mı ?
Vicdanlara seslenip , destek verenlere , emek harcayanlara , su hayattır diyenlere , Kaz Dağları gönüllülerine bir destek siz olun. Sevgili okurlarımız. Bu topraklar için can verenlere , ahde vefa ile gelin birlik olalım. Çoğalalım.
Ne dersiniz ?
Haydi o zaman; bizler ölüm kuyularını açtırmamak için , ağaç dikmek için direnmeye, Kirazlı – Balaban evladı olmaya söz veriyoruz. Su ve vicdan için. Kaz Dağlarına olan sevdamızı bir kez daha duyurmak için sizlerle daha güçlü olmak için sesimize ses verin istiyoruz.
Ağaçlar ormana dönüşecek yurdumda. Çanakkale Kaz Dağlarını yeniden ağaçlandıracağız.
Kaz Dağlarının eteğinden bin selam ile.
NOT :
İkide bir dünyanın herhangi bir yerindeki; balinalar, foklar için bizlerden maddi destek isteyen #GreanpeaceTürkiye Kazdağlarındaki ağaçlar için ne yaptınız ? Siz neredesiniz?
Kaz Dağları Kirazlı Balaban bölgesinde 200 bin canlı ağaca kıyıldı. Bir balina kadar olamadı mı ağacımız, ormanımız.
Bir arkadaşın yorumunu buraya yazayım.
” Emperyalizmin, timsah gözyaşı döken sahtekar gaz alıcı sübabı: Greenpeace…
Kaz Dağları’nda gıkı çıkmadı.”