featured
  1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. STRONSİYUM ŞEREFİNE!

STRONSİYUM ŞEREFİNE!

Türkiye’de normal şekilde yani yaşlılık sebebiyle eceli gelerek ölen sayısı hızla azalırken; hastalık, kaza, cinayet, afet gibi sebeplere bağlı ölümler sürekli artıyor.

Artık normal ölmek bile şansa kalmış halde.

Son yıllarda patlayan çeşit çeşit kanser vakası bile sağlığımızın ne hale geldiğinin görünen bir göstergesi.

Her tür zararlı ve kanser yapıcı etkenle karşı karşıyayız, Avrupa’nın veya ABD’nin veya Rusya’nın yasakladığı, dönüp de yüzüne bakmadığı pek çok ürün bizde serbest.

Taaaa Çernobil olayını hatırlayın…

Ne demişti zamanın bakanı, radyoaktif serpme ile Karadeniz bölgesindeki çayın tehlikede olduğu iddialarına?

“Ben çay içiyorum, bir şey olmaz, siz de içebilirsiniz.”

Ne bilimsel bir yaklaşımdı bu.

İşte o yüzden şimdi çevremizde duyduğumuz en yüksek ölüm sebebi; kanser.

Yapıştı mı üç ayda bile götürüyor insanı.

Ki ülkemizde artık kanser olmamak bile mucize hale geldi.

Bursa Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği’nden akademisyenler bir araştırma yapmış.

43 farklı markadaki içme suları analiz edilmiş.

16 farklı ağır metal inceleme sonuçlarından baryum, kurşun ve stronsiyum gibi ağır metaller çıkmış.

Bazı markalarda, ağır metal  değeri, olması gerekenden yüzlerce kat fazla çıkarken bir su örneğinde ise sekiz kat fazla kurşun çıkmış.

Lıkır lıkır ölüm…

Kimya Mühendisleri, bu oranlarda ağır metal bulunan suların ancak kullanma suyu olarak kullanılabileceğini belirtirken gazetenin manşeti de o hususa dikkat çekmiş zaten:

“Bu suyla duş bile alınmaz!”

Peki sonuç?

İçmeye devam.

Önümüz arkamız sağımız solumuz sobe; kanser geldi acep niye?..

Peki denetim ne boyutta?..

Kimya Mühendisleri Odası, bu araştırma sonuçlarının akabinde ambalajlı sularda korkunç derecede denetimsizlik olduğuna dikkat çekerek standartlara aykırı üretim yapan firma ruhsatlarının acilen iptal edilmesi gerektiğinin altını çizmiş.

Söylemesine gerek var mı?..

Denetimsizliğin olduğu yerde ne olduğu bilinen bir şey değil mi?..

Para için her şeyin mübah olduğu topraklarda yaşamıyor muyuz?..

Peki markalı sularda denetim niye olması gerektiği gibi değil?..

Ve dolayısıyla diğer soru geliyor:

Denetim kimin görevi?..

Niçin denetim yapılmaz?..

“Duş bile alınmaz” denilen suları lıkır lıkır içtiğimize göre…

Denetim de yapmıyorsanız açıklayın markaları, bilsin toplum; kendi denetimini yapsın; satın almasın onları…

Ne demek yüzlerce kat fazla ağır metal çıkması?..

Su bu.

Olmazsa olmaz.

Su ile kanser olmak ancak plastiğinden mümkün olur diye düşünür ve plastikten su içmeye bile zor eli giderken vatandaşın; meğer dahası varmış…

Bizatihi su baryumluymuş, kurşunluymuş, stronsiyumluymuş; plastikten kaçıp cam şişe alsan n’olacak?

Denetim neden yok?..

Nasıl oluyor bu pervasızlık?..

Denetimi yapan kim?..

Su içerken kadeh dolduralım o zaman:

Stronsiyum şerefine! ! !

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
STRONSİYUM ŞEREFİNE!
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!