Şimdiye kadar yapılan 28 olimpiyatın 26’sına katılan ve toplam 2400 madalya kazanan Amerika Birleşik Devletleri oyunların tartışmasız en başarılı ülkesi. Ancak www.medalspercapita.com sitesinde yayınlanan ilginç istatistiklere göz atmanız ülkelerin olimpiyat başarılarına bakış açınızı değiştirebilir. Nüfus ve madalya oranına göre hesaplandığında olimpiyat tarihinin en başarılı ülkesi Finlandiya. 5 buçuk milyonluk ülke şimdiye kadar olimpiyatlarda 303 madalya kazanmış. Finlandiya’yı İsveç ve Macaristan takip ediyor. Benim dikkatimi çeken ülke ise 320 bin kişinin yaşadığı 4. sıradaki Bahamalar. 6 olimpiyatta en başarılı ülke olan Bahamalar, toplamda 13 olimpiyat madalyası kazanmış.
Nüfus/madalya oranına göre bir olimpiyattaki en büyük başarı ise 53 bin nüfusa sahip Bermuda’ya ait. 1976 Montreal Olimpiyatları’nda Bermudalı boksör Clarence Hill, ülke tarihinin ilk ve tek madalyasını kazanarak 3. oldu ve büyük bir mucize gerçekleştirdi. Sonraki yıllarda nüfusu yüz bin civarındaki Tonga ve Virgin Adaları da birer olimpiyat madalyası aldılar. Ancak 110 bin nüfuslu Grenada şimdiye kadar hiç yapılmamış olanı gerçekleştirdi ve iki olimpiyat üst üste madalya çıkarmayı başardı. Üstelik madalya alınan kategori Amerikalı atletlerin büyük bir üstünlük kurdukları 400 metre yarışıydı. 2012 Londra’da finalde 43,94 ile şampiyon olan Kirani James hem ülkesine ilk olimpiyat madalyasını kazandırmış hem de 400 metreyi 44 saniyenin altında koşan A.B.D dışından ilk atlet olmuştu.
12 yaşındayken atletizme başlayan James ilk şampiyonluğuna 15 yaşındayken Karayip ülkeleri arasında yapılan CARIFTA oyunlarında 2007 yılında ulaştı. Özelikle 2009 yılındaki Dünya Gençler Şampiyonasında hem 200 hem de 400 metrede altın madalya kazanarak büyük ilgi topladı. Başarıları karşısında kayıtsız kalamayan Baylor, South Carolina, Florida State ve Arizona State gibi elit üniversiteler kendisine spor bursu vermek için sıraya girdiler. Kirani James ise tercihini Alabama Üniversitesi’nden yana kullandı.
2012 Londra Olimpiyatları’nda gelen şampiyonluk Grenada’da büyük bir coşkuyla kutlanmıştı. Grenadalılar başarıyı Kolomb’un adayı keşfinden daha önemli bir olay olarak görmüşlerdi. Kirani James, 4 yıl sonra Rio’da Amerikalı efsanevi atlet Michael Johnson’un 43.18’lik derecesini 43.03’e çekerek şampiyon olan Güney Afrikalı Wayde van Niekerk’in ardından 2. oldu.
Artık Grenada deyince akla İspanya’nın güneyindeki Granada şehri gelmiyor. Karayip Denizi’nde yer alan ve yüzlerce adadan oluşan Grenada, olimpiyat tarihinde atletizmde altın madalya kazanan en küçük ülke oldu. Ülkemizin atletizmde hâlâ olimpiyatlarda şampiyonluk kazanamadığını belirteyim. Şimdilerde Grenada’da en çok ilgi gören spor dalının ne olduğu tahmin edebilirsiniz. Kirani James’in peşine takılacak birçok gencin içinden geleceğin büyük şampiyonları çıkar mı bilinmez, ama bundan sonra Grenada gençleri, hevesle onun gibi olabilmek için pistleri dolduracak. Atletizm hayatlarının en güzel rengi olacak.
Tabii bir sporcunun peşinden koşmak için tek kriter başarı olmuyor. Kirani James’in, Londra’da 400 metre yarı finalinde serisini ilk sırada tamamladıktan sonraki tavırları görülmeye değerdi. Birçok sporcunun yaptığı gibi kontrolsüz bir coşku sergilemek yerine sonuncu olan ampute atlet Oscar Pistorius’un yanına gidip onu kutladı ve hatıra için göğüs numarasını istedi. Yarış sonrası demecinde Pistorius’un verdiği varoluş mücadelesine duyduğu saygıyı ifade etmesi inanılmaz ince bir davranıştı. Üstelik bu centilmen tavırları sergilediğinde Kirani James henüz 19 yaşında yeni yetme bir delikanlıydı.
Sadece Grenadalılar değil tüm sporseverler böylesine harika bir sporcuya ve insana sahip oldukları için kendilerini çok şanslı hissetmeliler. Sahada amacına ulaşmak için düşmanca tavırlar sergileyen, rakibi küçümseyen sporcuların bizim kalbimizde yeri yok. Rio’da 5000 metre yarı finalinde birbirlerine takılıp düştükten sonra koşmak yerine sakatlanan rakibi Abbey D’Agnostina’ya yardım eden ve yarışa devam etmesini sağlayan Yeni Zelandalı Nikki Hamblin gibi sporcuları sahada görmek istiyoruz. Çünkü spor Kirani James, Nikki Hamblin gibilerle çok daha anlamlı ve güzel.
