İnsan kendi olmalı yaşamınca. Birilerine benzemek için yormamalı kendini. “Aklın sınırı yoktur” diyor aklını kullanabilenler. Sonsuz düşünceler eritir bizi kendi potasında. Dinlenmek sadece düşlerinde gerçekleşir. Yorgunluğunu yaşıyorsan anlarsın. Ayvanın sarılığını, narın kırmızılığını, ağacının gölgesinde dinlenirsen fark edersin, yaşam gailesinden.
Yüreğini beslemek istiyorsan, yeni dostluklardan korkma. Sıcak ve samimi tebessüm, yürekten gülüşlere, yüreğini açık tut. Kapatma pencereni dünyanın ve doğanın güzelliklerine. Kendine haksızlık etme. Kendine zarar verecek olumsuzluklardan kendini sakın.
Umut yağmurlarının yağmasını istiyorsan; dileklerin de, davranışların da, düşüncelerin de, eylemlerin de kendine samimi ve dürüst davran. Bereketli umut yağmurları, kana kana sulaması dileyiniz…
Zaman alevleriyle baş edebilmen için, kendi gölgene sığın. Sığındığın gölgeler kavak gölgesi olmasın.
Çevreyle bütünleşmiş ulu çınarların gölgelerinde huzur bulasın. Yangınlar senin etrafını sarmadan; kendin, kendin olmalısın.
Zamanın içinden gelenlere kulaklarını tıkama, kulak ver topraktan ses verenlere. Yeryüzüne paralel yatanlara iyi bak.
Düşünceden düşünceye, bedenden bedene akanlara bir kulak ver. İskeletorlarından başka, sermayesi olmayanları bir izleyesin.
İşte o sensin.
“EY İNSAF, EY MERHAMET DİYE BİR ŞEY YOKTUR.
TÜRK MİLLETİ TÜRKİYE’NİN MÜSTAKİL(BAĞIMSIZ) ÇOCUKLARI BUNU BİR AN HATIRDAN ÇIKARMAMALIDIR.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Atalarımız “İnsaf ve merhametten MARAZ doğar” demişler. Kendinizi, kendinizin korumasına dikkat çekmeyi bir insanlık borcu olarak algılamışlardır.
“OLMAYA DEVLET, CİHANDA, BİR NEFES SIHHAT GİBİ…” düsturunu bizlere sunan Muhteşem Kanuni Süleyman;
“En büyük zenginliğin (devletin) aldığın BİR NEFES.
Sağlığının ve varlığının kaynağı budur” diyerek insanlara yol göstermektedir.
BAĞIMSIZ VE ÖZGÜR olabildiğin süreçte, varlığınız güç kazanır.
SOLUK, DEDİĞİN NEDİR Kİ?
Köklere, dallara, yapraklara sığınmak. Karanlıkları içinde boğmak, geceye rağmen, aydınlıklara gözünü açmak, değil midir?
Bu bağlamda;
DÖRT GÜZELLE HEM HAL OLMAK DEĞİL Mİ YAŞAMAK.
Toprak, su, hava ve ateş değil midir? Yaşama anlam katan değerler.
Hangisinden vazgeçebilir ki insan? Bir ömür boyu kokladığımız hava, içtiğimiz su, ısındığımız ateş, geldiğimiz ve gideceğimiz mekan toprak değil midir? Ki bunca hırs öfke kin, nefret, garez bir birimize niye?
Kimseden insaf ve merhamet dilenme hakkımız yok. İnsaf ve merhamet insanın başına olmadık çoraplar ördüren duygusal yanımızdır.
Sokaklarda gördüğümüz nice engelliler diyor ki; bize merhamet dilemiyoruz. İnsan gibi sokaklarda ve caddelerde yaşayabilecek ortamlar istiyoruz.
Her gördüğümüz engelliye sadaka vererek, kendi arınmamızı, onların üzerinden gidermeye çalışan, zavallılara cadde ve sokaklarda her an rastlamanız olası.
* İ D U R A K İ * budur sözü. Sözün özü, kendi anladığınız kadardır.
Ben ne söylesem, yazsam, hoş ve boştur cancağızlarım.