31 Mart seçimleriyle birlikte Balıkesir’de yeni bir sayfa açıldı. CHP’li belediye başkanları iş başı yaptı. Belediyeler, yıllardır AKP’li olmadığı için kamuya, üniversitelere, belediyeye giremeyen insanların umudu oldu. Ancak kentte büyük bir kaos yaşandı, yaşanıyor ve ortalığın sakinleşmesi, taşların yerine oturması için bir süre gerekiyor. Ahmet Akın da bu kaos ortamında kendi ekibini oluşturmaya çalışıyor.
Biz de zaman zaman gördüğümüz yanlışlara dikkat çektik, bazı uygulamaları eleştirdik. Danışman atamaları, eş dost akraba torpili, şeffaflık yazılarımızın konusu oldu. Bazı okurlarımız yandaş medyadan bile “hızlı ve acımasız” olduğumuzu ileri sürse de “dost acı söyler” diyerek, birilerine hakaret etmeden, kimseyi rencide etmeden yanlışları dile getirmeye çalıştık. CHP’nin “hak, hukuk, adalet” ve özellikle “liyakat” söylemlerinin sözde kalmaması adına yol göstermeye çalıştık. Herkes susup, bir köşede bin bir beklentiyle beklerken, seçmenlerin özellikle CHP’lilerin duygu ve düşüncelerini dile getirmeye çalıştık.
Bir kaç gün önce “kim nereye atanırsa atansın, kim danışman olmuş, kim şirket yönetimine girmiş bana ne” diyerek artık bu konuda yazmamaya karar verdim. Ancak başta CHP’liler olmak üzere okurlarımız ısrarla yazmamı istedi. Hatta “bugün niye yazmadın”, “güzel yazmışsın ama daha sert yazmalısın”, “bunu yazmamışsın”, “şunu da yaz” diyenler o kadar çok ki inanamazsınız.
Bende bu ısrarlar sonrası kendimce bir çözüm buldum. Bugün kendi düşüncelerimi değil, bana ulaştırılan görüşleri yayınlayacağım.Belki seçim başarısı sonrası havalara giren, kendini “büyük siyasetçi” sanan birileri de bu görüşlerden faydalanır.
İşte bana değişik kanallardan ulaşan istekler, eleştiriler ve yorumlardan bir demet :
* Ahmet Akın’ın etrafında yerel siyaseti bilen, seçim sürecinde yanında olan Balıkesirli biri yok. En yakınındakiler hep dışarıdan gelenler . Danışmanlar da bürokratlar da Balıkesir’i, Balıkesirliyi tanımıyor.
* Atamaları İstanbul’dan, Ankara’dan gelen insanlar yapıyor. Basınla, esnafla, kadrolarla ilgili insanları tanımıyorlar, bu da bir kaosa yol açıyor.
* CHP’liler varken diğer partilerden hiç tanımadığımız bilmediğimiz insanlar el üstünde tutuluyor. Emek verenler dışarıda bırakılıyor.
* Karesi Belediyesine gitmeye çekiniyoruz. Sözde CHP’li belediye ama yönetim eski AKP’lilerde…İş için kime başvuracağız, kime form ya da CV vereceğiz bilemiyoruz.
* Belediye başkanları seçildikten sonra bir anda değişti, başkanlara ulaşmak çok zor. Ulaştığımızda da soğuk davranıyorlar.
* Bizim belediye başkanlarının en büyük özelliği ulaşılamaz olmaları ve geri dönme alışkanlıkları olmamaları. Düşünün bir kere yaklaşık 10 yıl partide aktif siyaset yapmış biri başkana ulaşamıyor ve kendisine bir türlü geri dönüş yapılmıyorsa vay sade vatandaşın haline.
***
* Bir çok yerde gerçek partililere, emek verenlere, partinin tozunu yutanlara büyük haksızlıklar yapıldı. Karesi’de Serpil Akgül’e yapılanları hazmetmek kolay değil.
* yCHP’de kendi öz evlatlarına ahde vefa yoktur. Onlar için sağdan devşirmeler çok kıymetlidir. O devşirmeler alacaklarını aldıktan sonra yCHP’yi yerden yere vurduktan sonra kendi yuvalarına dönerler. Ne yazık ki 15 yıldır böyle kısır döngü olarak sürer gider.
* Emek en yüce değerdir söyleminin boşa çıktığı, ahde vefanın kalmadığı, kraldan çok kralcıların kuşattığı bir zaman sarmalı içinde kaleyi korumaya çalışıyoruz.
* Her geçen gün Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet AK PARTİ’ye dönüşüyor. Önümüzde ki süreçte senorya hazır, AKP’siz AKP iktidarı…
* CHP tabanı öfkeli ancak bir çok partili beklenti içinde olduğu için henüz fazla ses çıkmıyor.
* CHP’liler işe alınmıyor. CHP’li yöneticilerin akrabaları işe alınıyor. İnsanların itirazı buna…
***
* 60 gün nerdeyse sarılarak öperek, bir türlü bitmeyen ziyaretlerle geçti, bayram kutladık durmadan…
* Zaman artık şov zamanı değil iş zamanı, Balıkesir halkı iş yapsın diye seçti bunları…
* Evet kurultayda kimi desteklemişlerdi. Güzel bir soru !!!
* Halimiz ahvalimiz işte budur…
