Balya ve Köyleri Ekoloji ve Çevre Platformu, bugün İvrindi’de görülen dava öncesi Koyuneri’ni atık deposu gibi kullanan ve çevre kirliliği yaratan maden şirketinin bölgeyi terk etmesini istedi.
Platform adına yapılan açıklamada Metehan Madencilik Hafriyat Limited Şirketinin 2011 yılından bu yana kuralsızca çalışarak Koyuneri köyünde yaşayan halkın sağlığını tehdit ettiği, Gölcük gölünü kapatarak özel mülkiyet tarım alanlarını yok ettiği, dereye posa döktüğü , ekolojik hayatı ve yaban hayatını tehlikeye düşürdüğü öne sürüldü.
Açıklamada bu şirketin yarattığı çevre kirliliğinin mağdurunun Koyuneri olmadığı komşu Orhanlar, Danişment ve bir çok köyün tarım alanları ile meraları ile Manyas Kuş Gölü’nün de aynı tehdit altında olduğu vurgulandı.
Şirket hakkında İvrindi Asliye Ceza Mahkemesi’ne çevreyi kasten kirlettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunulduğu , şirket sahipleri hakkında dava açılacağı ve üç teknik personeli hakkında dava açıldığı bildirildi.
Basın açıklamasına Balya ve Köyleri Ekoloji ve Çevre Platformu’nun yanı sıra Burhaniye Çevre Platformu, Güney Marmara Dayanışması ve Bandırma Ekoloji Platformu üyeleri , davacı Av. Emine Aygören, CHP Balya İlçe Başkanı Av. Gülizar Yıldız, Balıkesir’den çevreciler ve gazeteciler katıldı.
ÇEVRE KİRLİLİĞİ BALYA’NIN KADERİ Mİ
Balya Köyleri Çevre ve Ekoloji Platform Başkanı Ümmühan Alkan’ın açıklaması şöyle:
“Balya, Maden faaliyetlerinden dolayı ormanlık alanı kurumuş, havası, toprağı zehirlenmiş, bir gözlemcinin deyimiyle, ‘kanaryanın üç gün yaşayamadığı yer’ haline gelmiş ve kaderine terkedilmiştir. Fransız sermayeli şirketin geride bıraktığı milyonlarca ton atığın çevreye saçtığı zehir, etkisini görülebilir, koklanabilir bir biçimde sürdürmektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 7 Şubat 2017 tarihli yazısında siyanürlü Fransız maden atıklarının içeriğinde ‘’Balya terk edilmiş kurşun, çinko madeninden alınan birbirinden farklı katı formdaki maden atığı örnekleri, yapılan analizlere göre As, Cd, Pb, ve Zn içeriğinin sınır değerleri aşması nedeniyle tehlikelidir ‘’ yazılmıştır.
Balya Fransız maden atıkları (içeriğinde kanserojen madde olmasına rağmen) sorununun Balıkesir Valiliği tarafından neden çözülemediğini anlamış değiliz.
Çevre felaketine dönüşen kirlilik 70 km kuzeyindeki Manyas Gölü’nü de kapsayacak kadar yayılmış ve bölgesel olarak yaşanan bir sorun haİini almıştır. Ne Balya’nın yeniden kalkınmasını sağlamak için ne de Balya ve köylerindeki çevre felaketinin durdurulup, mevcut kirliliğin giderilmesi için somut bir girişim yapılmamıştır, yapılmamaktadır.”
“ÇEVRE KATLİAMI 9 YILDIR DEVAM EDİYOR”
“Balya’ya bağlı, felaketin yaşandığı bir köy; KOYUNERİ KÖYÜ.
2011 yılından bu yana Koyuneri Köyüne zarar vermeye devam eden, kuralsızca çalışan Metehan Madencilik Hafriyat Ltd. Şti. ;
*Koyuneri köyünün halk ve sağlığını tehdit etmeye,
*Gölcük gölünü kapatarak özel mülkiyet tarım alanlarını yok etmeye,
*Kamuya ait köy deresine pasa dökmeye ki atıklar için de ağır metal ve kimyasallar vardır ve bunun kontrolleri maalesef yapılmamıştır.
*Manyas barajında, posa olarak dökülen cürufla toprak yapısını yok ederek barajı doldurmaya,
*Ekolojik hayatı ve yaban hayatını yok etmeye devam ettiği ne yazık ki gözlemlenmektedir.
Çevresel Etki Değerlendirilmesi GEREKLİ değildir kararından önce, işletme ruhsatı verilmeyecek şirketin işletme ruhsat alanı belli değildir. Şirket mülkiyet sorununu çözmeden gelişi güzel posa dökmeye başlamış, atıklar önce toprağı, sonra suyu, sonrada Manyas Kuş Gölüne akarak buradaki canlı hayatını olumsuz etkilemektedir. Ve bu atıklar sadece kömür madeni atığı değildir. Bilinmeyen atıkları da ihtiva etmektedir. Çevre kirliliğinin mağduru sadece Koyuneri Köyü değildir. Başta komşu köy Orhanlar, Danişment ve pek çok Balya köylerine ait tarım alanları ve meralar, aynı tehdit altındadır.
RAPORDA NELER VAR”
Koyuneri Köyü tarım alanları ve çevre katliamı raporu Ziraat Mühendisi İbrahim Akbıyık Tarafından 20.11.2017 tarihli Toprak Koruma Projesi hazırlanmış. Bu projede Gıda ve Tarım Hayvancılık Müdürlüğünce görevlendirmek üzerine hazırlanan Tarımsal Etik Raporunda;
• Çatak Koyuneri Köyü ve Kocapınar Köyü tarım alanlarını koruyucu toprak koruma tedbirlerinin alınması gerektiği,
• Projenin 21.sayfasinda erozyon maddesinde arazinin yamaç eğilimi nedeniyle projede kuşaklama kanalı yapılacaktır.
• Kuşaklama kanalı 8.850 metre uzunluğunda yapılacak kanal ile oluşabilecek akımların tarım arazilerine zarar vermesi önlenecektir
• İstanbul Anadolu 24.Asliye Ceza Mahkemesi 2018/37 Talimat dosyası ile İvrindi Asliye Ceza Mahkemesi 2017/111 Esas dosyasına sunulan raporda TCK 181.maddesi gereği cezanın oluştuğu maden şirketinin çevreye geri dönüşümü olmayan şekilde zarar verdiği tespit edildiği eski paşa döküm alanında toprak kaymalarının ve çatlaklarının oluştuğu tespit edilmiş olup maden şirketinin tarım alanlarını koruyucu önlem almadığı raporda tespit edilmiştir.
İvrindi Asliye Ceza Mahkemesi 2017/111 Esas sayılı çevreyi kasten kirletme suçundan suç ihbarında bulunulmuştur. Metehan Madencilik şirket sahipleri hakkında dava açılacak olup devam eden İvrindi Asliye Ceza Mahkemesi 2017/111 Esas sayılı dava ile birleştirilmesi beklenmektedir. Bu ihbarda Savcılık Ziraat Mühendisi İbrahim AKBIYIK ve Maden Mühendisine hazırlattığı rapor gereğince, Metehan Madencilik Hafriyat Tic. Ltd. Şti. nin üç teknik personeli hakkında kamu davası açmıştır. 31.08.2020 tarihinde Emine Aygören Hacıhamdioğlu tarafından Metehan Madencilik Hafriyat Şirketleri sahipleri olan Erdal Şahin ve Ergül Şahin hakkında asli fail olduğundan kamu davası açılması talep edilmiştir. Savcılık Şirket sahipleri hakkında dava açacak olup, devam eden İvrindi Asliye Ceza Mahkemesi 2017/111 esas sayılı dava ile birleştirilmesi beklenmektedir.
“DERE ISLAH EDİLMELİ, GÖL VARLIĞI KORUNMALI”
Bu dava süreci yaşanırken şirket sahipleri kendi hakkında dava açılmasını engellemek için,
65 bin m2 tarım alanı malikine kamulaştırma ihbarnamesi göndererek taşınmazların m2 sini 2,5 lira yani bir küçük çay bardağı fiyatına almak istemiştir. Asliye Ceza Mahkemesi İstanbul Anadolu 26.Asliye Ceza Mahkemesi 2018/97 Esas sayısı ile Bilirkişi Muharrem Aksoy (Ziraat Mühendisi) Bilirkişi İsmail Cem Solmaz (Maden Mühendisi) ve çevre Mühendisi Bilirkişisi Caner Yosuncığır tarafından hazırlanan raporda TCK 181.madde gereğince çevreyi kasten kirletme sucunun oluştuğunu 15.5.2018 tarihli raporda belirtilmiştir
Koyuneri köyünde çevre felaketine yol açan; Metehan Madencilikten ne istiyoruz;
• Köy tarım alanlarının korunması için Ziraat Mühendisi Bilirkişinin kuşaklama önerisinin derhal yapılmasını, derenin ıslah projesinin Devlet Şu İşlerine proje sunularak Metehan Madencilik tarafından yapılmasıdır.
• Balya Belediye Başkanlığı mülkiyetindeki tarlada bulunan ve maden şirketinin hafriyatla kapattığı Gölcük Gölü üstü açılarak o bölgede göl varlığı muhafaza edilmelidir.
Bu davanın sonucu Hukuk devletinin gereği lehimizde, en azından zararların minimize edilip, tahribatın revizesi, ıslah şeklinde olursa, örnek bir karar olacak ve bizim gibi çevre kirliliğine maruz kalan yerlerdeki mücadeleye misal ve cesaret olacaktır.” Çiğdem ÇİMEN( Balikesir24saat.com)
https://balikesir24saat.com/maden-sahasi-cokebilir.html
