Şovenizm veya şovenlik?
Konuyu bilenler bilir.
Toplum yaşamında tarih, din temelli olup, özellikle de siyasette, siyaset psikolojisinde kitleleri, bir amaca yönelik olarak, kaba hamasetle etkilemek ve yönlendirmek içindir.
Şovenizm, bir toplumda ayranı kabartan, çok kullanışlı bir malzemedir.
Gerçekliği veya dayanağı ise çok da önemli değildir.
Önemli olan işlevselliğidir!
Neyse!
Nicolas Chauvin(Şoven), adındadır.
Fransa Kralı Napolyon’un ordusunda, bir asker onbaşıdır.
Kendini adadığı kralı Napolyon için katıldığı birçok savaşta, tam 17 kere yaralanır.
Her seferinde yeniden savaşa katılır.
Kralı Napolyon uğruna, her ne pahasına olsa da, sonuna kadar ölümüne savaşmaya ve de ölmeye hep hazırdır.
Bunun adı “fedakarlıkta ifrattır, yani aşırılık”tır.
Ya da “fanatiklik”te sınırsızlık ve bağlılıkta “körü körüne” olmaktır.
İşte “şoven-izm” veya “şoven-lik” de Napolyon’un askeri olan Chauvin(Şoven)’in, kralına ölümüne bağlılığını ve kralı uğruna her an ölmeye hazır oluşunu model alan fanatik “savaşkanlığının” sosyal psikolojideki adıdır, karşılığıdır.
Asker Chauven(şoven)’in adıyla anılıp, sosyo-psikolojik bir davranış şekli olarak anılan bu tutum, “şovenlik” veya “şovenizm” olarak tanımlanır.
Buna uygun, bu yönde tutum alanlar da “şoven” veya “şovenist” olarak anılır.
Zaman ilerledikçe, değişik olaylar ve gelişmelerle, “şovenizm” giderek ülkelerin iç ve dış siyasetlerinde de yaygın bir malzeme ve araç olarak kullanılmıştır, kullanılmaktadır.
Şovenizmin daha çok dar anlamda, bazan “demagojik bir milliyetçilik” bazan da “agresif bir vatanseverlik” olarak ortaya çıkıp yaygınlaştığı da açıktır.
Özellikle 2.Dünya Savaşı’na doğru ve de savaş sırasında, başta Nazi Almanyası, Musolini İtalyası omak üzere Franko İspanyası’nda da şovenizm, faşist rejimlerin elinde hunharca kullanılır.
Kitleler akıl dışına çıkarılarak, hakim siyasetin devamı için kullanılır.
Bunun dışında da artık şovenizm, özellikle de günümüzde, daha geniş anlamda ifade edilmektedir.
Örneğin, kişilerin ait olduğu herhangi bir grubu diğerlerinden üstün veya üstte görmesi “grup şovenizmi”;
Bir yerin, diğer yerlerden üstün tutulması, ötekilerin aşağılanması, “bölge, kent, kasaba, okul şovenizmi”;
Herhangi bir kulübün körü körüne, ölümüne fanatikliği de “kulüp şovenizmi”dir.
Ayrıca ırk, milliyet, tarih, din, mezhep, kahramanlık, gelenek, mahalle, erkeklik vb şovenizmler de bilinmektedir.
Yani ölümüne fanatizmin ve körü körüneliğin her türlüsü “şovenistlik” olarak değerlendirilir.
Şovenizmin her türlüsü ötekileştiricidir.
Irk şovenizmi, başka ırkları; millet şovenizmi, başka milletleri; etnik şovenizm, başka etnisiteleri; mezhep şovenizmi, başka mezhepleri; siyaset-siyasi parti şovenizmi de başka siyasetleri-siyasi partileri ezici, dışlayıcı, yok sayıcı ve aşağılayıcı niteliktedir.
Şovenizm toplumda bir arada, birlikte ve barış içinde yaşamayı; ortakça duyguları yok edicidir.
Toplumsal “duygudaşlığı” örseleyicidir.
Bu nedenle “şovenizm” kullanıldığı her yerde, kentte, bölgede ve ülkede, barış için her zaman ciddi bir tehdittir.
Kaynağı ister ırk-milliyet, din-mezhep ve bölge ya da her ne olursa olsun “şovenizm” bir kere köpürtülünce, kontrolden çıkararak, taşar, yakar yıkar.
Akıl ve sağduyudan şiddetle sapılarak fanatiklik ve kışkırtma tavan yapar.
Şovenizm, her türlü taşkınlıkta her şeyi kendine, kendince gerekçe yapar.
Sonuçta telafisi mümkün ve de kolay olmayan tahribatlar ve onarılması güç hatta imkansız, ağır yaralar açar.
Şovenizm, geniş kitleleri ve daha çok da sosyo-ekonomik olarak zayıf kesimlerinde etki yapar.
Hatta çıkarları ortak olan toplum kesimleri arasında husumete ve gerilimlere yol açar.
Şovenizm, demokrasi zararlısıdır.
Toplumu ayırır, ayrıştırır, böler; “güzelim vazoyu” kırar döker.
Bilinmezliklere ve giderek de derin felaketlere sürükler.
Sebebi her ne olursa da olsun, hangi gerekçeyle olursa olsun; terörün her türlüsüne, şiddete ve saldırganlığa lanet; barış içinde birliğe ve huzura davet olsun.