Eskiden, eski dediysem yaklaşık 30 yıl öncesinde sömürüye karşı temel slogan şuydu:
“Emek en yüce değerdir.”
Artık genelden özele inerek deniyor ki; “sosyal onur en yüce değerdir.”
Nasıl olacak bu?
Önce siyasal-sosyal, kültürel bir temel oluşturup, sonrasında da sağlam bir özgürlük, eşitlik, kardeşlik temeli atmak gerekiyor…
Yani?
Sosyal onur; yasa önünde eşitliğe, ekonomik özgürlüğe, toplumsal yaşama katkıda eşitliğe, siyasal özgürlüğe; din, dil, soy, renk, cinsiyet farkının olmadığı bir yaşam eşitliğine, barış içinde yaşayabilme kardeşliğine sahip olma onurudur.
Bitmedi…
İş bulmakta ve çalışırken onurlu bir ücrete sahip olmak
Yaşlılıkta ve sağlıkta onurlu bir yaşama sahip olabilmek
Emeğin tam karşılığını alabilmek
Ve…
Kimsenin yardımına muhtaç olmadan yaşayabilmektir.
Zaten devleti sosyal devlet yapan da budur.
Emekliye açlık sınırı altında aylık vererek
Çalışanlara yoksulluk sınırı altında ücret ödeyerek
Öğrenciye ayda 650 lira ile geçinmeyi reva görerek
Ne devlet sosyal olur, ne de insan onurundan bahsedilebilir…
Bütün bu olumsuz şartlara rağmen direnen, yaşama tutunmaya çalışan, emekçilerin, emeklilerin, öğrencilerin, tarlasına tohum atamayan çiftçilerin onuru; dört beş yerden maaş alarak milletin açlığını umursamayanları eninden sonunda mutlak yenecektir…
Yaşamı onurlu kılan direnmektir…