Neresinden başlasam diye düşündüm..
İşin yasal yönü başka,
sanatçı tarafı başka,
yerel yönetim anlayışı başka,
telif hakları başka…
Her tarafı yoruma muhtaç!..
Belki de bu kadar ayrıntıyı hiç okumadınız!..
Bir “Atatürk Anıtı” hikayesi anlatacağım..
Balıkesirli olup da veya kentte yaşayıp da Çamlık’ı bilmeyen yoktur…
Hikaye 40 yıl önceye dayanıyor.
O tarihlerde Çamlık mesire yeri..
Memlekette de Atatürk ün doğumunun 100. yılı için bir hazırlık var..
Ankara’da TBMM bünyesinde ayrı,
Valilikler de ayrı kurullar oluşturuluyor..
Sonuçta Çamlık’a bir Atatürk Anıtı ve yanı sıra rölyeflerden oluşan bir eser yapımına karar verilir.
12. Ocak.1981 tarihli Valilik kararı ile sanatçı Necdet Can bu konuda görevli kılınır!..
Çalışma aşamasını aşama, aşama yazmayacağım.
Sanatsal detaylar…
Önemli olan sonuç!..
Valiliğin koordinasyonunda ,
Sanatçı Necdet Can’ın beraber çalıştığı Cemal Dur’un kısa süreli yoğun çalışmaları ile “resmî” ve “özel” sektörün de katkılarıyla 10 Kasım 1983’de Atatürk Anıtı törenle açılır.
Altı yedi ay sonra;
zamanın Valisi Ahmet Başsoy da sanatçılar Necdet Can ve Cemal Dur’a ithafen bir takdir ve teşekkür beratı verir.
Vali Başsoy o beratta Necdet Can’a der ki:
“Balıkesir İl’i Atatürk’ün doğumunun 100. yılı kutlama komitesinin 4 nolu kararına istinaden diğer bir sanatçı arkadaşınız Cemal Dur ile birlikte şahsınıza (ATATEPE 100.YIL ATATÜRK ANITI) yapımı görevi verilmiştir.”
Demek ki bu vesileyle Çamlık’ın adı da ATATEPE olarak anılmaya başlanmış..
Böyle küçük ayrıntıları da yazıyorum ki,
sonunda yazının başlığına neden
“soruyorum “ koydum hep birlikte cevap arayacağız!..
Bakalım sorumlular cevap verebilecek mi?..
Vali Başsoy devam ediyor, diyor ki;
“Anıt’ın çevre tanzimiyle birlikte, detaylı çizimleriyle, Anıtta yer alması düşünülen rölyeflerin ve Atatürk maskı eskizlerinin de tarafınızdan sunulmasıyla; Ankara’da TBMM’de toplanan “Atatürk’ün doğumunun 100.yılını kutlama ve koordinasyon kurulunca” onaylanmış (!) sanat ve estetik yönünü biçimlendirdiğiniz Anıt ; üstün gayret ve çabalarınız, Valilik, resmî ve özel sektörün katkılarıyla 10 Kasım 1983’de açılmıştır”
Anlaşılıyor ki sanatçı Necdet Can eserin tek müellifi..
Ayrıca “eser’in” BALIKESİR in “Düşman İşgalinden” kurtuluşunu simgeliyor olması da ayrı bir özellik arz ediyor bu arada..
Ancakkk..
Balıkesirlilerin bildiği bu “Anıt” 35 yılı aşkın bir süre Çamlık diye bilinen ATATEPE’de dururken birdenbire bundan birkaç yıl önce ortadan yok ediliveriyor.
Bu gelişmeler yeni bir şey değil..
Yerel basından takip edenler etmiştir.
Epey gündem olmuştu..
Hemde bir ihale ile…
-Kim tarafından ?.. Karar verici kim?..
AKP’li Balıkesir Belediyesi tarafından..
Can alıcı soru şu:
-Eserin müellifinden izin alın mışmıdır?..
Yooo…
-TBMM’nin ilgili kurulunca “onaylanmış” ve uygulanmış projenin Belediyece kaldırılmasının gerekçesi nedir?..
Kem küm..
Bilen varsa söylesin..
Çünkü bu heykel ve rölyefler öyle herkesin kafasına göre kaldırılamaz!..
-Ortada 5846 sayılı bir yasa var !..
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu adını taşıyan… Yaptırımlarından haberi olan var mı?..
Ben yaptım oldu!..
Çünkü Atanın doğumunun 100. yılına ithafen yapılan o eser bu yasaya göbeğinden bağlı!..
Kimsenin tınladığı yok!..
İlgili yasayı burada 24 sayfa yazacak değilim!.
Bağlayıcı olduğunu söyleyeyim yeter!..
* İşte bu sorunun cevabını da o kaşla göz arasında karar alan sorumlular verecek!..
* Anıtkabir’den esinlenerek yapılan 104 basamakla çıkılan o eserin 5846 sayılı yasadaki gibi olası tazminatını kim nasıl ödeyecek?..
* Eser’in müellifi sanatçı Necdet Can’ın ve mirasçılarının 70 yıl süreyle “her hakkı mahfuz” olduğu biliniyor mu acaba?..
* Bu soruların cevabını bugün görevde olmayan Belediye geçmiş dönem Başkanı A.Edip Uğur ; eğer iş yargıya taşınırsa nasıl verecek?..
Merak etmiyor değilim..
Çünkü bugünkü “hilalli proje” o dönemde ihaleye çıkarılmış , başlamış ve takip eden belediye başkanları döneminde de sürdürülegelmiş bir proje…
Hatta Zekai Kafaoğluna da sordum.
“Benden önce ihaleye çıkmış bir proje.
Benim döneminde de devam etti. Bugünkü dönemde de elan sürüyor.Kaldırılan mask ve rölyefler nerede hiç bilgim yok” cevabını verdi.
Devam edelim..
Sorduğum soruları daha açık net sorayım,
* Yöresel kıyafetli düşman toplarının üzerinde zaferin coşkusunu yaşayan kadınların yer aldığı,
* Hürriyet ve istiklali temsil eden meşale taşıyan gençlerin yer aldığı,
* Modern giysili Atatürk’ün, bilimi temsil eden kitap, geleceğe yatırımı temsil eden tarımsal güç ve çocuk figürlerinin yer aldığı rölyefler şimdi nerede?..
* Kaldırılan Atatürk maskı nerede?..
* Müellifinden izin almadan kim kaldırdı?..
* İş yargıya taşınırsa kim veya kimler sorumlu olacak?..
***
Şimdi SORUYORUM!..
Kim verecek bu soruların cevabını?..
İşte onun için yazının başlığını “soruyorum” koydum!..
***
40 yıllık Atatürk Anıtı’ndan ; Hilalli projeye..
Gördünüz mü işin boyutları nereye geldi?..
***
Hoşça kalın